| 1948'de yakın zamanda suikaste uğrayan Mahatma Gandhi'den barışçıl direniş stratejisi öğrenmek için Hindistan'a gitti. | TED | في عام 1948، سافر إلى الهند لتعلم استراتيجيات المقاومة السلمية من الذي اغتيل مؤخرًا مهاتما غاندي. |
| Onun minik, küçük köşesinde... ...neler olduğunu dünyaya anlatmak için... ...Rio'ya dünya zirvesine doğru... ...1600 km'lik bir yolculuğa gitti. | TED | و سافر 3,000 ميل عبر رحلة طويلة إلى ريو لحضور مؤتمر قمة الأرض هناك ليقول للعالم أجمع عما كان يحدث في زاويته الصغيرة. |
| Şu anda dünyanın ilk, zamanda yolculuk yapan elfine bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن |
| Başkan Carter, ayrıcalıklı bir vatandaş olarak Pyongyang'a uçtu Kuzey Kore lideri Kim Il Sung ile görüştü ve askeri harekatı önleyen bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | كمواطن خاص سافر الرئيس جيمى كارتر الى بيونج يانج اجتمع بقائد كوريا الشمالية كيم ال سونج وعقد صفقة تفادت العمل العسكرى |
| Phillip Bartlett, Tayland'a ilk ve tek sefer bir ay önce gitmiş ve bütün bunlarla bir bağlantısı yok. | Open Subtitles | في المرة الأولى والوحيدة فيليب بارتليت سافر إلى تايلاند كان قبل شهر، وهناك وتضمينه في شيء يصله كل هذا. |
| Kariyerinin zirvesinde olduğu günlerde bu piyano onunla her yere gitti. | Open Subtitles | لقد سافر هذا البيانو معها فى كل مكان ايام مجدها |
| Buradan sekiz yıl önce Londra'ya bir çocuk gitti. | Open Subtitles | لقد سافر فتي إلى لندن من هنا قبل ثماني سنوت |
| Hindistan'ın bağımsızlığı konulu konferansa katılan Bay Gandi, kuzeye bir pamuk fabrikasını ziyarete gitti. | Open Subtitles | السيد غاندي الذي كان يحضر مؤتمر المائدة المستديرة في لندن عن استقلال الهند سافر الى الشمال لزيارة محلج قطن |
| Şu manastırlardan bazılarını ziyaret etmek için Asya'ya gitti. | Open Subtitles | ولذلك سافر إلى آسيا كي يقابل بعض الرهبان |
| O mahkumun oğlu, zamanda yolculuk etti ve biz onu bulduk. | Open Subtitles | انه ابن السجين، لقد سافر عبر الزمن ووجدناه في هذا المنزل |
| Yaşamının iki ucunu bu inanç oluşturuyordu. Bu iki uç arasında yaptığı yolculuk kalkınmanın değişmekte olan çehresini yansıtıyordu. | TED | أصبحت هذه حدوده في الحياة والرحلة التي سافر فيها بين ذلك عكست التغير في مشهد التطور |
| Düğüne az kaldı. O bir prova için Kaliforniya'ya uçtu. | Open Subtitles | حفل الزفاف إقترب سافر إلى كاليفورنيا لإختبار أداة |
| Aya gitmiş olanlara saygı duyuyorum, ancak bu sefer oraya gitmiyoruz. | Open Subtitles | انا احترم كل من سافر للقمر ولكن هذه المهمة ليست إلى القمر |
| Motosikleti ile 100 milden fazla yol aldı ve bu yolun sadece yarısı düzdü. | Open Subtitles | لقد سافر على دراجة آلية لأكثر من مائة ميل نصفها صعود مباشر |
| Zamanda geri gidip ilkel insanoğlunu gözlemleyen 12 bilim ekibinden birindeydi. | Open Subtitles | كان جزءاً مِن فريق العلماء 12 الأصليّ الذي سافر بالزمن لمراقبة البشريّة البدائيّة. |
| Tamam, iyi eğlenceler. İyi yolculuklar. | Open Subtitles | حسناً فلتحض بالمتعة , سافر بأمان |
| Gözlerinin derinliklerinde o uzun süre önce giden çocuğu görüyorum. | Open Subtitles | كل ما هو مخفي في أعماق عينيك الولد الذي سافر منذ عهد بعيد |
| Bir şeylerin yanlış gittiğini anlayan en iyi arkadaşım Steve benim yanımda olabilmek için New Haven'a geldi. | TED | صديقي المفضل ستيف، شعر أن هناك خطأ فادح، سافر إلى نيو هافن كي يكون معي. |
| Onun gideceğini herkes biliyordu senin kocan kimseye haber vermeden gitmişti. | Open Subtitles | هو يذهب بمعرفة كلّ شخص زوجك سافر بدون إعلام أي واحد |
| Avrupa genelinde seyahat etmiş farklı isimlerle kimsesiz çocuk barınaklarında görülmüştür. | Open Subtitles | سافر في كل أنحاء أوروبا البقاء في ملاجئ للقاصرين تحت أسماء مستعارة |
| 1800'lerde Amerika'yı gezmiş Fransız bir gezgin. | Open Subtitles | إنه رجل فرنسي سافر حول أمريكا في القرن التاسع عشر |
| Yeraltı dünyasından döndükten sonra, müzisyenimiz ıssız yerlere doğru seyahate çıkar ve önüne çıkan herkese ölümün trajedisini anlatan şarkılar söyler. | Open Subtitles | بعد عودته من العالم السفلي سافر العازف إلى أعماق البرية وغنى كل شخص قابله عن مأساه الموت |
| Stan her yere seyahat ederdi. | Open Subtitles | ستان سافر إلى جميع أنحاء العالم |
| "Fast Flight" şirketiyle oraya uçmuş ve geri dönmüş. | Open Subtitles | لقد سافر وعاد مع شركة شحن جوية تدعى "الرحلات السريعة" |