Peki efendim. Bütün acil kanallar açık kalacak. | Open Subtitles | حسناً, يا سيدي الحاكم, كل إشارات قنوات الطوارئ ستبقي مفتوحة |
Orada kalacak, ders çalışacak ve arkadaşlarını görmeyeceksin. | Open Subtitles | ستبقي فيها وتذاكري ولن يكون هناك أي استثناء لا أصدقاء، لا شئ |
Formda kalacaksın, işine yoğunlaşacaksın ve ben de bu işi halledeceğim. | Open Subtitles | ستبقي في لياقتُكَ، ستبقي منتبه، و تتركني أتعامل مع ذلك. |
Saygısız. O kalıyor. | Open Subtitles | هو سيبقي هنا, او انت ستبقي ايضا |
Onlar isterse gidip İspanya'da yaşasınlar ama sen benimle kalıyorsun. | Open Subtitles | واذا ارادو ذلك فليذهبوا الي اسبانيا ولكن انتي ستبقي معي |
Sen burada kal, otur onunla iç, ben matadorla gidiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت ستبقي معه و تشربي ـ سأبقى مع توريادو |
Oraya gidip gözünü açık, ağzını kapalı tutacaksın. | Open Subtitles | انت ستدخل الى هناك أنت ستبقي عينيك مفتوحة وفمك مغلقا |
Ve merhametin zayıflığı kapıları açık tutacak. | Open Subtitles | ولحظه ضعف العاطفة ستبقي البوّابات مفتوحه. |
Eğer isminiz seçilmezse 15 kişinin mekiğe binmiş ve mekiğin arka kapağının kapanmış olduğu haberi gelene kadar burada kalacaksınız. | Open Subtitles | اذا لم يتم اختيار اسمك ستبقي هنا. حتي اطمئن ان الـ15 علي متن المكوك و يُغلق باب المكوك ويكون بمأمن |
Upper Brook Street annende kalacak. | Open Subtitles | ستبقي أمك على المنزل الموجود في شارع بروك العلوي |
Benim sorumluluğumda onun ölmesini isteyemem. Burada kalacak. | Open Subtitles | لن أحتمل موتها في وجودي ستبقي هنا. |
- Ciltler dolusu, benimkine kalacak mısın? | Open Subtitles | تعمت مجلدات هل ستبقي لحضور خطابي؟ |
Yine şu otel dediğin gecesi 120 dolarlık izbe yerde mi kalacaksın? | Open Subtitles | ستبقي بـ 120دولار لليلة و تطلبين صندلاً عند الاتصال بالفندق؟ |
Birkaç hafta hastanede kalacaksın sanmıştım. | Open Subtitles | وانا اعتقدت انك ستبقي في المستشفي لأسابيع |
Sana sarayda bir oda hazırladık. kalacaksın,değil mi? | Open Subtitles | لقد أعددنا غُرفة فى القصر من أجلك، أنت ستبقي أليس كذلك ؟ |
kalıyor musun, geliyor musun? Ya da ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا يحدث ,هل ستأتي أم ستبقي ؟ |
kalıyor musun yoksa gidiyor musun? | Open Subtitles | هل ستبقي أم ترحل؟ |
Söyleyeceğim tek şey bir yere gitmiyorsun, burada kalıyorsun. | Open Subtitles | لدي شيء واحد لأقوله.. لن تغادري، ستبقي هنا. |
Ortalık sakinleşene kadar arkadaşımın yanında kal. | Open Subtitles | ستبقي عند احد اصدقائي وعندما تهدا الامور ساخبرك |
İşimiz bitene kadar, Sende ağzını kapalı tutacaksın. | Open Subtitles | وحتى ذلك الحين، ستبقي فمك مغلقا حول دردشتنا الصغيرة |
Seni tutacak emanet pazarlığın bitiş. | Open Subtitles | أنا أثق بأنك ستبقي على نهايتك من الصفقة |
Bu ülkede ne kadar kalacaksınız? | Open Subtitles | كم المدة التي ستبقي في هذه الدولة ؟ هذا سؤال رائع جداً |
Bilmek istediğim şu kardeşim... bizimle kalıp başladığın işi bitirecek misin? | Open Subtitles | ما عرفه جيدا يا اخي هو انه ستبقي معنا و ستنهي ما بداته |
Eğer dünyanın sonu gelirse yalnızca Seol Han Na ve hamamböcekleri hayatta Kalır. | Open Subtitles | حتي لو دمرت الارض ستبقي سيول هانا علي قيد الحياة |
Ama kredi kartımı kullanırsa, ağzını kapalı tutacağını söyledi. | Open Subtitles | ولكن قالت أنّها ستبقي فمّها مُغلقاً. لو سمحتُ لها بإستخدام بطاقتي بين الحين والآخر. |
Ondan uzak duracağına söz verdin ama onun senden uzak duracağına söz vermedin! | Open Subtitles | أنت وعدت بأنك ستبقي بعيدة عنه ولكنك لم توعدي بأنه سيبقى بعيد عنك |