"سيبقى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kalıyor
• olacak
• kalır
• kalacağını
• yine
• kalacağına
• hala
• kalıp
• kalacaktır
• hâlâ
• kalsın
• duracak
• olacağını
• devam
• kalan

Onun evinde tadilat yapılıyor, bu yüzden o yanımda kalıyor.
إنه يجدد بيته ، لذلك سيبقى معي هنا بعض الأيام

Hayır, sadece şunu biliyorum, biri bahtsız doğunca, öyle de kalıyor.
.لا الشيء الوحيد الذي أفهمه ..هو أن الذي وُلد قليل حظ .سيبقى قليل حظ

Bu TV tarihinin en büyük gerçek oyun gösterisi olacak.
هذه ستكون اللعبة الحقيقة الأعظم عرض سيبقى في تاريخ التلفزيون

Orada öylece kalır, zeminin 30 metre kadar yukarısında asılı.
سيبقى مكانه فحسب، مُعلّقاً على بعد 100 قدم من القاع.

Birden bire, ortaya çıktı ve... salak gibi, onun kalacağını düşünüp heyecanlandım.
وفجأة ظهر, و ومثل الأبله, أصبحت متحمسا للغاية لفكرة أنه سيبقى معي

Charlie evde kalıyor.
تشارلي سيبقى هنا، وأخبري ديلون ليفتح باب المرأب

Futbol fanatiği değilim ama ben Köker'e gidiyorum, oğlum burada kalıyor.
أنا لست من مشجعي كرة القدم لكن إبني سيبقى هنا ريثما أذهب..

Ve bak bakalım bunu yaptığında kaç tane müşterin kalıyor.
ولنرى كم من الزبائن سيبقى لديك عندما تفعلين ذلك

Evet, Profesör Berlin'de kalıyor.
سيبقى البروفيسور داخل برلين امنحه الأوراق المناسبة

Bu 22 ünitenin hala çoğunu zengin insanlar kullanıyor olacak.
وهذه الـ 22 وحدة سيبقى الاغنياء هم من يستخدمون الحصة الاكبر منها

Bu ara verdiğimiz sırada da devam ediyor olacak, yani bağlantı kurma becerinizin tadını çıkarın.
وهذا سيبقى خلال الإستراحة لذا استفيدوا من فرص التواصل الإجتماعي.

Sorun şu ki, sadece üç ay ceza alsa bile boks finalleri sırasında hala hapiste olacak.
المشكلة هي انه حتى لو تلقى فقط ثلاثة اشهر فهو سيبقى في المعتقل الى نهائيات الملاكمة

Ya da en azından eyaletinizin ekonomisini amorti edecek yeterli sayıda kişi kalır.
أو على الأقل، ما يكفي من منهم سيبقى الأمر الذي سيؤتي ثماره على إقتصاد ولايتك.

Ama dermal hücreler nispeten durağan olduklarından, boyanın büyük bölümü, kişinin yaşamı boyunca derinin derinliklerinde kalır.
لكن بما أن الخلايا الجلدية مستقرة نسبياً فمعظم الحبر سيبقى عميقاً في الجلد طيلة عمر الشخص.

Bize kimlerin geleceğini ya da ne kadar süre kalacağını belirleyemem.
لا أستطيع أن أعرف من سيأتي إلينا وإلى متى سيبقى.

Yani, ceset gitmiş olsa bile yaptığım şeyin delili yine de orada olurdu.
إذاً حتى لو نقلت الجثة ، فإن الدليل على ما فعلت سيبقى هناك

25 yıl önce gömdüğümüz şeyin öyle kalacağına dair söz vermiştin.
لقد قطعت وعداً قبل 25 عاماً بأن ما أخفيناهُ سيبقى سراً

Rossi, sence bu konuşmadan sonra... katil hala orada olur mu?
روسي هل تظن حقا ان الجاني سيبقى هناك بعد ذلك الإتصال؟

Bir haftalığına Tallin'a gidiyorum. Köpek burada kalıp seni izleyecek.
سأكون في "تالين" لمدة أسبوع و "الكلب" سيبقى هنا، ليراقبكَ

Ve şu an yalnız olan, uzun bir müddet öyle kalacaktır."
ذاك الذي يعيش وحيداً سيبقى طويلاً على هذه الحال

hâlâ neden evde oturup annemi iş yaparken izlediğine bir anlam veremiyorum.
ما زلت لا أعرف لماذا أنت من سيبقى يراقب أمي تعمل بالمنزل

Pekala. En azından bir gün daha Çin topraklarında kalsın.
نعم ,حسناً, سيبقى على أرض الصين ليوم آخر على الأقل

Herkes tam şu an olduğu yerde burada, şimdi sonsuza kadar duracak.
سيبقى الجميع كما هم بالضبط هنا وحالاً وإلى الأبد

Beyler haydi çekelim şu çubukları ve ne olacağını görelim.
يا رجال , دعونا نسحب ونرى من سيبقى هنا فوق

Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder.
فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم.

Ondan sonra geri kalan külçelerin depolandığı yere inmek.
كل ذلك سيبقى لتنزل إلى قبو تخزين السبائك