ويكيبيديا

    "سيصبح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olacağını
        
    • olur
        
    • girecek
        
    • olacaktı
        
    • da
        
    • olabilir
        
    • olacaktır
        
    • daha
        
    • olacağım
        
    • olacaksın
        
    • olacağız
        
    • olacağına
        
    • olacak
        
    • olacağı
        
    • gelecek
        
    Ryuzaki, Yagami Light, L'in yerini çaldığında tekrar Kira olacağını düşünüyor. Open Subtitles ريوزاكي اعتقد أن ياغامي لايت سيصبح كيرا عند أخذه لمكان إل
    Öğrenme sürecinde bir plan geliştirirseniz o ekstra zamana ihtiyacınız olmaz çünkü bunlar günlük hayatınızın bir parçası olur. TED لو وضعت خطة لعملية التعلم، لن تحتاج إلى إيجاد المزيد من الوقت، لأن ذلك سيصبح جزءًا من حياتك اليومية.
    Merak etme, Butch. Her şey yoluna girecek. Hadi uyu. Open Subtitles لا تقلق بوتش.كل شىء سيصبح على ما يرام اخلد للنوم
    Büyük bir şarkıcılık kariyeri olacaktı ama sesi değiştiği için bırakmak zorunda kaldı. Open Subtitles لقد كان سيصبح مغنيًا ومن ثم إضطر للتنازل عن ذلك حينما تغيّر صوته
    Duvar kağıtları kaplanıp birkaç da duvar yıkılırsa burası yaşanacak hale gelebilir. Open Subtitles بمجرد تغيير ورق الحائط وتوسيع الغرف سيصبح العيش ممكنا في هذا المكان.
    Belki, ancak Alvarez'in çiftliğine vardığımızda 2 tane hedefimiz olabilir! Open Subtitles لربّما، لكن عندما نصل إلى الفاريز هاسيندا، هناك سيصبح هدفين
    - Ve vurulduğu için şimdi daha bir çaresiz olacaktır. Open Subtitles ، أجل ، والآن بما أنه مصاب سيصبح لأكثر يأساً
    Vay canına. Onun kampüsteki herhangi bir şeyin en büyüğü olacağını hiç düşünmezdim. Open Subtitles واو ، لم أكن أعتقد أنه سيصبح . أكبر شخصية في حرم الجامعة
    Onun böyle başarılı olacağını bilsem ona kendi play station'umu yapardım. Open Subtitles لو كنت اعلم بأنه سيصبح ناجحاً فكنت سأبني له البلايستيشن خاصتي
    Bu, harika olacağını düşündüğünüz ve insanların harika şeyler yapmasını sağlayan şeyleri yapan veya yaratan herkes için bir sorun. TED إنّه أمر يهمُّ أي شخص يبني أو يبدع شيئاً قد تظنه سيصبح رائعاً وسيمكّن الناس من عمل أشياءَ عظيمة.
    Şakadan anlayan biri olduğunuzu gösterirseniz onlara kendinize gülerseniz, sonraki kahkahalar zararsız olur. Open Subtitles . سيصبح الأمر لصالحك ، و لو أظهرت أن لديك حس فكاهي جيد
    İyi vakit geçiririz, birkaç ay kafa dinleriz. Harika olur. Open Subtitles نتحمل اشهر قليلة ثم سيصبح كل شئ علي ما يرام
    Bak, çocuğu buraya getirirsin, ve o bir kahraman olur. Open Subtitles كما ترى أنت أتيت بالطفل هنا و هو سيصبح بطلاً
    Karısı ona merak etme bebeğim diyordu, her şey yoluna girecek. Open Subtitles والزوجة قالت له لا تقلق عزيزي كل شئ سيصبح بخير لأن
    Bunun aksine benim için, ergenliğe girecek ve sonra da yetişkin olacak bu çocuğun bana hayatımız boyunca nasıl sesleneceği hem korkutucu hem de heyecan vericiydi. TED لكن بالنسبة لي، من سيصبح ذلك الطفل حين يكون مراهقاً ثم راشداً وما سيناديني طوال حياتنا فكرة مرعبة ومشوقة.
    Bakın, o çok iyi bir oyuncu olacaktı. Şüphem yok. Open Subtitles اسمعا، لقد كان سيصبح لاعباً عظيماً لا شك فى هذا
    Bu gece evleneceğiz, babam da Çiftlik Evi'nin sahibi olacak. Open Subtitles لذا سوف نتزوج الليلة وبعد ذلك سيصبح أبي سيد المزرعة
    Ve ömrüm boyunca pişman olacağım büyük bir hata olabilir. Open Subtitles وأعلم بأن هذا سيصبح غلطه كبيره غلطه سأندم عليها طويلاً
    Senin şu galibiyet konuşmalarını dinleyecek başka birini bulmak zor olacaktır. Open Subtitles ومن سيصبح من الصعب العثور شخص آخر للاستماع إلى الخطب فوزك.
    Tüm varlığımız alıp, kazandığımız o yeni bilgi etrafına sarmalı ve aralarında bağlar kurmalıyız, böylece daha anlamlı hale gelir. TED نريد ان ناخذ وجودنا ككل و نضعه حول تلك المعرفة الجديدة و نقوم بكل تلك الارتباطات و سيصبح ذو معنى
    Birkaç dakika sonra orada olacağım, ...ve bunu ikimiz halletmeye çalışacağız, tamam mı? Open Subtitles أنا سيصبح هناك في بضع دقائق، ونحن سنعمل هذا الشيء خارج سوية، موافقة؟
    İyi olacaksın. Bir şey yok hayatım. İyi olacaksın. Open Subtitles ستكونين بخير يا عزيزتى، كلِ شىءٍ سيصبح على ما يرام، أنتِ بخير الآن
    Bu yüzyılın sonunda 11 milyar insan olacağız, artan tarımsal yükü kaldırabilecek tüm ekosistemleri boşa harcadık. TED إذن مع نهاية القرن، سيصبح لدينا 11 مليار شخص، وسنكون قد خسرنا أنظمة لن تستطيع تحمل كل الضغط الناتج عن الزراعة.
    Kariyerine başlamak için iyi bir şans olacağına ikna etmiştim. Open Subtitles أنا أقنعتها لم يكن هناك سيصبح فرصة أفضل للانطلاق مسيرتها.
    Fakat gelecek jenerasyon daha iyi ve daha hızlı olacak. TED ولكن الجيل الجديد سيصبح أفضل بكثير وأسرع إلى حد كبير.
    Ama kimin şerif olacağı karannı, tek bir ağızdan haykırmalıyız. Open Subtitles لكن لمن سيصبح رئيس الشرطة علينا التحدث جميعاً بصوت واحد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد