| Kılıcın olsa daha iyi, daha güvende hissederdin ama burada güvendesiniz. | Open Subtitles | أدري أن سيفك يمنحك شعوراً طيباً، شعور بالأمان، ولكنك آمنة هنا |
| Karnım açtı. Kılıcın ve bornozun değerli görünüyordu. | Open Subtitles | كنت جائعة، سيفك و روب الحمام بدا ذو قيمة |
| Kırmızı paltolu bir adamın sana kılıç vermesi, seni kahraman yapmaz! | Open Subtitles | ـ أن تأخذ عائلتك وترحل ـ رفع سيفك فى وجه أحد |
| kılıcının Beyaz Saray' da asıldığı ve benim de aşırı zengin olduğum zaman belki. | Open Subtitles | عندما يعلق الرئيس سيفك في البيت الابيض واصبح انا غنيا |
| Sizin siyah metal kılıcınızı. Fazla birşey değil. | Open Subtitles | سيفك المصنوع من المعدن الأسود ولا شئ غير ذلك |
| Ne zaman istersen kılıcı cilalı yakışıklı, haber ver yeter. | Open Subtitles | إذا اردت تلميع سيفك في أي وقت أيها الوسيم فلتعلمني |
| Kılıcınız bir veliahta geçmeli. Ben sadece sizin sadık bir hizmetkarınızım. | Open Subtitles | لكن يجب أن تمرر سيفك لوريث أنا مجرد خادمك |
| kılıcını savururken, kaslarını kullanıyorsun bu da Kılıcın ağırlığını arttırıyor Azumi'den öğren. | Open Subtitles | انت تستعمل سيفك لكى تشد عضلاتك0 لذا تستسلم لوزن السيف0 |
| Şu anda, Kılıcın bir sineği bile öldüremez. | Open Subtitles | سيفك لا يستطيع حتى قتل حشرة فى هذة اللحظة |
| Eğer hızlı Kılıcın hızlı bir şekilde durdurulursa, işe yaramaz. | Open Subtitles | إذا توقف سيفك عن الوميض فإنه عديم الفائدة |
| Rüzgar sizi takip etmemi söylüyor. Benim Yayım sizin kılıç ile şarkı söyleyecek. | Open Subtitles | الرياح تخبرنى ان ارافقك وقوسى سيغني مع سيفك |
| Sen de giyersin ve ne zaman istersek küçük kılıç savaşları yaparız. | Open Subtitles | يمكنك أرتداء سيفك و يمكننا أن نلعب بمعركة بسيوفنا في أي وقت نريد |
| Bizi birbirimize bağlayan ilkeleri hiçe saydın. Kendi halkına kılıç çektin. | Open Subtitles | لقد تخليتَ عن المبادئ التي تربطنا معًا، لقد شهرتَ سيفك ضد شعبك. |
| kılıcının her hareketini seyreden... öldürücü darbeyi indirmeni bekleyen... elli bin Romalı. | Open Subtitles | خمسين ألف روماني يراقبون كل حركه من سيفك يرغبون منك أن تجعل ضرباتك قاتله |
| Bir zamanlar kılıcının ve hizmetinin benim olduğuna yemin etmiştin, sana ihtiyacım olduğunda çağırmak ve senden istediğimi talep etmek için. | Open Subtitles | فيما سبق أقسمت على أن سيفك وخدمتك هى لى أن أطلب ما شئت منك فى أى وقت أريد |
| Bakan Katsumoto, büyük üzüntüyle sizden... kılıcınızı çıkartmanızı rica etmek zorundayım. | Open Subtitles | "الوزير "كاتسوموتو انت العظيم بل الاعظم لكني اطلب منك إزالة سيفك |
| Eğer siz de rekabeti seviyorsanız, kılıcınızı bırakmanın ve bize katılmanın tam zamanı, çünkü Ark, şirketsel evrimde bir sonraki basamağı sunuyor 75 00:04:45,659 -- 00:04:48,294 ve sadece en formda olanlar hayatta kalacak. | Open Subtitles | لو كنت منافسا فالآن هو الوقت المناسب لتضع سيفك جانبا وتنضم إلينا لأن شركة أرك تمثل ال |
| Alt tarafı bir insan. Saplarım kılıcı, ölür! | Open Subtitles | لقد قضى على الرجل تجرد من سيفك لأنه هالك |
| General, anlaşılan Kılıcınız daha henüz paslanmamış! | Open Subtitles | جنرال، يظهر أن سيفك لم يصدئ بعد |
| Eğer kılıcına davranırsan tek hamlede seni ikiye doğrarım. | Open Subtitles | إن حاولت إلتقاط سيفك سأقطعك بحركة واحدة من الكتف إلى الخصر |
| Çünkü sen ışın kılıcınla düşünürken, ben gözlem yaparım. | Open Subtitles | لاني قمت ببعض الملاحظات بينما كنت تفكر في سيفك الضوئي |
| Yanımdan ayrılmayın. En ufak bir hareket yaparlarsa kılıçlarınızı çıkarın. | Open Subtitles | ابق بقربي، إن تحرك أي منهم لقيد أنملة فاشهر سيفك! |
| O hikayeyi ben de bilirim dargınlık, garez ve kinden doğan kötü ruhların kılıcında yaşadıklarına dair olanı. | Open Subtitles | أعرف القصة تلك الأرواح الشريِرة ولدت من الغيض و الحقد و كراهية هذا الذي يعيش عليه سيفك |
| Işın kıIıcını sakladığım bölme benim rektumum. | Open Subtitles | فقط إعلم,المقصورة انا ابقي سيفك الضوئي في مستقيمي |
| Quarren'lar düşmana saldırınca, bu sizin işaretiniz olacak. Tutuklusun. Hayır, kılıcını bırak dostum. | Open Subtitles | اعدائنا , هذه سوف تكون علامة انت رهن الاعتقال لا , ابقي سيفك |