ويكيبيديا

    "شخصيّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kişisel
        
    • şahsi
        
    • Özel
        
    • şahsen
        
    • özel bir
        
    • Üstüne alınma
        
    Stres çok kişisel bir şeyken bu kadar büyük bir etkisi olabileceğini düşünmek çılgınca. TED إن التوتر أمرٌ شخصيّ للغاية، ومن الجنون أن نفكر بأن لديه مثل هذا التأثير الهائل.
    Bunu kişisel algılamayacağını biliyordum. Open Subtitles أيقنتُ أنّك لن تحملي الأمر على محمل شخصيّ
    Bu çocuğu gerçekten savunmak mı istiyorsun yoksa bunu ailende de siyah biri olduğu için kişisel bir problem olarak mı görüyorsun? Open Subtitles حينئذٍ ، يُمكننيّ إسقاط التُهم. أنتِحقاًتوديّالدفاععنذلكَالفتى، أو تأخذين الأمر على محمل شخصيّ.
    Ayrıca buralarda dolanıp duran şahsi bir yaralanma avukatı da o restoranın sana çok para borçlu olduğunu düşünüyor. Open Subtitles و بالإضافه , هناك محامي إصابات شخصيّ يدور في الأنحاء , يظنُ بأن ذاك المطعم قد يكون يدينُ لك بمبلغ كبير من المال
    Tek Özel soru hakkını kullanmamalıydı. Open Subtitles لا ينبغيّ عليكِ أن تسأليني أكثر من سؤال شخصيّ واحد.
    Konuyu daha aptalca ve kişisel bir alanda daraltıyor. Open Subtitles حسناً، هذا يحصر الأمر إلى شيء شخصيّ وأحمق
    Bunun kişisel bir mevzu olduğunu biliyorum. Sana yardım etmek için buradayım, dışlamak için değil. Open Subtitles أعرف أنّ هذا أمر شخصيّ أنا هنا لمساعدتكَ لا لفضحكَ
    Koç, bunu kişisel olarak algılama. Open Subtitles ..بالملابس الداخلية يا مدربة , لا تأخذي الأمر بمحمل شخصيّ
    İşte bunu ben kişisel algılarım. Open Subtitles لأن العلم يخذلني وآخذ هذا على محمل شخصيّ
    kişisel bir şey değildi. Sadece iş yapıyorum. Open Subtitles لم يكن من شأنٍ شخصيّ في ذلك، إنّما العمل فحسب.
    Gözlerini şöyle devirme. kişisel hale getirme. Open Subtitles لا تلفي عيناكِ هكذا، لا تأخذِ الأمر على محمل شخصيّ.
    Dr. Stark, bu hastanede yenisiniz ama bu hastanede vurulmalarla kişisel olarak ilgileniyoruz. Open Subtitles المستشفى هذا في ولكن شخصيّ محمل على النار إطلاق حوادث نأخذ الساق هذه إنقاذ يمكنني كما
    - Anladım, bu kısmı oldukça garip ama. Ana sayfasında kişisel hiçbir şey yok, değil mi? Open Subtitles أنظري هذا غريبٌ حقّاً، لا شيء شخصيّ على صفحتها الشخصيّة، ولا الرئيسية؟
    Rastgele bir ölüm makinesi değil, kişisel bir imzan gibi. Open Subtitles فإنّه ليس آلة قتل عشوائيّ، بل إنّه توسيم شخصيّ
    Tamam, tamam. Sadece görüntü amaçlı. kişisel bir şey değil Open Subtitles لا عليك، هذا للتجميل لا غير، ليس من شيء شخصيّ في ذلك.
    İster hedef olsun isterse tehdit bu, kişisel bir mesele olmalı. Open Subtitles سواء أكانت هي الهدف أو مصدر التهديد، فلابدّ أنّ منبع المُشكلة أمر شخصيّ.
    kişisel almayın, genel anlamda konuşuyorum. Open Subtitles لا تأخذ الأمور بطابع شخصيّ أنني أتحدثُ بشكل عامّ
    Ama 105 aday yuvası doldurdu Orada bu konuda kişisel bir şey, değil. Open Subtitles لا يوجد أمرٌ شخصيّ بشأن هذا، ولكن المحطّة 105 قد أشغرت مكان مُرشّحها الموجود.
    Rastgele bir ölüm makinasından çok şahsi bir duruşu simgeliyor. Open Subtitles فإنّه ليس آلة قتل عشوائيّ، بل إنّه توسيم شخصيّ
    46 yaşında. Özel güvenlik görevlisi ve limuzin şöförü. Open Subtitles يبلغُ 46 عامًا، حارسٌ شخصيّ و سائق أجرة.
    şahsen söylenmesi gereken bir haber olduğunu düşündüm. Open Subtitles ظننت بأنّه خبرٌ يجب أن أوصله بشكلٍ شخصيّ
    Bu hemşireyle onun arasındaki Özel bir mesele mi? Open Subtitles إنّ هذا أمرٌ شخصيّ بينها و بين المُمرّضة ؟
    Üstüne alınma. Open Subtitles لاشيء شخصيّ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد