ويكيبيديا

    "شعرت أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibi hissediyorum
        
    • olduğunu hissettim
        
    • gibiydi
        
    • gibi geldi
        
    • gibi hissediyordum
        
    • olduğunu sezdim
        
    • olduğunu hissediyorum
        
    Bugün o kadar çok insana sarıldım ki sen hariç hepsiyle nişanlanmışım gibi hissediyorum. Open Subtitles عانقني الكثير من الناس اليوم، بحيث أني شعرت أن مخطوب للجميع باستثنائك أنت.
    Benim bilmediğim bir şeyler dönüyormuş gibi hissediyorum sadece. Open Subtitles شعرت أن شيئا ما يحدث ولا أعرف بشأنه.
    Bir şeyin yanlış olduğunu hissettim ve haklıydım. Open Subtitles لقد شعرت أن هناك شئ ما خاطئ وقد كنت محقا
    Etrafımda ellerinde hançerlerle kötü yaratıkların olduğunu hissettim. TED شعرت أن حولي كائنات شيطانية بخناجر
    Sadece o değil ki. Tanıştığımızda sanki kader bizi bir araya getirmiş gibiydi. Open Subtitles لم يكن هذا فقط عندما تقابلنا شعرت أن القدر جمعنا معاً
    Bunu cevaptan ziyade soru gibi dedin gibi geldi. Open Subtitles أتعلم؟ شعرت أن هذا أقرب إلى كونه سؤالاً, وليس إجابة.
    Biliyorsun, geçen sene kendimi senden uzaklaştırdım, çünkü kendimi senin kurmuş olduğun bu dünyanın içine çekiliyor gibi hissediyordum. Open Subtitles أتعلم، لقد ابتعدت عنك العام الفائت ،بسبب أنني شعرت أن نفسي أصبحت عالقة في هذه الكلمات التي تبنيها
    Telefonda konuştuğumuzda seni rahatsız eden bir şey olduğunu sezdim o yüzden bir uğrayayım dedim. Open Subtitles عندماتحدثنابالهاتف... شعرت أن هنالك شيء ما يزعجك لذا فكرت بأن أزورك فحسب
    Bu rolün ona uygun olduğunu hissediyorum... ve ayrıca çok hoş bir İsfahan aksanı var. Open Subtitles شعرت أن الدور سيناسبها وكانت أيضا تتميز بلكنة أصفهانية لطيفة للغاية
    Yıllardır bir şey eksik gibi hissediyorum! Open Subtitles لسنوات، شعرت أن شيئا ما كان مفقودا.
    Onlara sahip olmalıymışım gibi hissediyorum. Open Subtitles شعرت أن علي أنا الحفاظ بهم
    Kollarım kopacakmış gibi hissediyorum. Open Subtitles شكرا . شعرت أن يدي سوف تقع
    Sonra televizyonun gerçekten görüntülerle ilgili olduğunu hissettim. TED ثم شعرت أن التلفاز عبارة عن عرض.
    Ve gerçekten ışığı toplayabilecek bir şey üretilebilme potensiyeli olduğunu hissettim. Böylece, Güneş Cihazları isimli şirketi kurdum. TED وقد شعرت أن هناك قدرة على بناء جهاز يمكنه تركيز الضوء فأسست شركتي Solar Devices "الأدوات الشمسية"
    Dünyamın yok olduğunu hissettim. Her şeyi üzerime geldiğini düşündüm ve kaçtım. Open Subtitles شعرت أن العالم انهار، وانقلب رأساً على عقب، و...
    Yumru, yalnızlık her şey üstüme geliyor gibiydi. Open Subtitles بسبب الوحده شعرت أن كل الأمور متلخبطة.
    Göğsümün üzerinde tonlarca tuğla varmış gibiydi. Open Subtitles شعرت أن فوق صدري حمولة من الطوب
    Hepimizin sahip olduğu tek şey buymuş gibi geldi. "Evet, ve" deyin. Open Subtitles دعونا نبدأ بارتداء ملابس متشابهة. شعرت أن هذا هو الشيء الوحيد الذي حزناه جميعا.
    Bugün o savaş alanını görünce hepsi gerçek gibi geldi. Open Subtitles برؤية المعركة اليوم، شعرت أن هذا حقيقي جداً.
    Ben artık aşk için son şansı da kaybetmiş gibi hissediyordum. Open Subtitles بالنسبة لي,شعرت أن أي فرصة لي في الحب قد انتهت .
    Hey, teşekkürlerimi ilet. Çünkü çok kötü bir gün yaşıyormuş gibi hissediyordum. Open Subtitles اخبره شكرا شعرت أن لدى يوم مؤخرة سيء
    Sizinle Zola'nın kreşinde karşılaştığımda bir sorun olduğunu sezdim ve birkaç telefon görüşmesi yaptım. Open Subtitles شعرت أن هناك أمر ما عندما صادفتك مع (زولا) في الحضانة لذلك أجريت بعض الإتصالات.
    Ama doğru olduğunu hissediyorum. Son derece doğru geliyor bana. Open Subtitles لقد شعرت أن كل شيء على ما يرام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد