ويكيبيديا

    "صغيرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • küçük
        
    • genç
        
    • biraz
        
    • küçükken
        
    • az
        
    • gençsin
        
    • kısa
        
    • küçüktü
        
    • bebek
        
    • çocuk
        
    • ufak
        
    • minik
        
    • küçücük
        
    • ufacık
        
    Öyleyse yapmamız gereken şey küçük bir mikroçipe tüm potansiyel aydınlatma cihazlarını yerleştirmek. TED اذا كل ما علينا فعله هو وضع رقاقة صغيرة لكل جهاز اضاءة محتمل
    İyice açtığımızda, ortaya bedeni ağır şekilde yanmış küçük bir kız çıktı. TED عندما ألزلنا الخرق وجدنا فتاة صغيرة .. كانت محروقة الجسد بصورة بالغة
    ..çok genç, çok kadınsı ve çok çaresiz oluşu gerçeğine.. Open Subtitles حسنا، لحقيقة انها صغيرة للغاية، وكذلك أنوثتها وحتى قليلة الحيله.
    Seninle çıkan bir genç kız artık sıradan bir kız olmaz. Open Subtitles أن الفتاة الصغيرة التي تخرج معك لا تبقى فتاة صغيرة عادية
    Belki ufak bir prim biraz daha anlayışlı olmanızı sağlayabilir. Open Subtitles حسنا ، ربما علاوة صغيرة سوف تجل منا أكثر امتناناً
    Ben küçükken annem, verimli arazisini korumak... için bir bent yapmak istemiş. Open Subtitles ‫والدتي، عندما كنت صغيرة ‫ارادت بناء سد ‫لحماية أرضها ذات النمو الجيد
    Böylece içerisinde çok küçük bulaşık teli parçaları olan asfalt elde edersiniz. TED حينها سنحصل على إسفلت يحتوي على قطع صغيرة من سلك الغسيل داخله
    Yani, bu çok küçük bir örnek; bundan genellemeye gidilmemeli. TED أعني، هذه عينة صغيرة للغاية. لا ينبغي عليكم التعميم منها.
    küçük bir kıza yetişkin bir bireyin prostetik bacağını yerleştirmeyi düşünmeyiz. TED لن نحلم أبدًا بملائمة فتاة صغيرة مع طرف اصطناعي لرجل بالغ.
    10 küçük makarna kasesi ve her birinin üzerinde değişik bir spagetti sosu. TED عشرة أطباق صغيرة من المكرونة, كل طبق مضافا إليه نوع مختلف من الصلصة.
    Açılıp balık avladığımızdan dolayı çok küçük bir karbon ayak izi vardır. TED لديه بصمة كربونية صغيرة لأن علينا أن نخرج إلى البحر لنصطاد السمك.
    Tüm bunlar, genç bir kadının başa çıkamayacağı şeyler gibi görünüyor. Open Subtitles لا يبدو كشئ يمكن لأمرأة صغيرة السن أن تتعامل معه بنفسها
    Bir çocukla ya da genç bir kadınla konuşmaya çalışan herkesi sıkıştırmanızı istiyoruz. Open Subtitles نريدكم أن تستجوبوا كل شخص يقوم بالتوقف للتكلم مع طفل أو فتاة صغيرة
    Ayrıca Harriet'in ona göre çok genç ve üst sınıftan olup olmadığını da. Open Subtitles أو إذا ما كانت صغيرة للغاية أو ما إذا كان أدنى من مستواها.
    Sadece derisi biraz yaralanmış. ufak bir operasyonla düzelir. Bir şeyi yok. Open Subtitles انه جرح سطحي صغير بحتاج لعملية صغيرة , و هذا كل شيء
    Sonra, biraz tuvalet kağıdı alıyoruz küçük parçalar halinde kopartıp buraya, buraya ve buraya, kısacası kanayan heryere yapıştırıyoruz. Open Subtitles وتالياً تأخذ بعض من المناديل وتقطع قطعة صغيرة جداً وتلصق واحدة هنا ، وهنا ، وأي مكان تنزف منه
    Bu fotoğrafta kaporta biraz eğri ama bunda öyle değil. Open Subtitles على هذه الصورة، الخمار نزعة صغيرة لكن ليس على هذا
    Ben çok küçükken çalışıyordu. O zaman, o kadar kötü değildi. Open Subtitles عندما كنت صغيرة وهو كان بالعمل لم يكن بهذا السوء حينها
    Sen de az kalsın ölüyordun o kadını korumaya çalışırken. Open Subtitles كنت ستُقتل أنت الآخر وتنفجر لقطع صغيرة لحماية تلك المرأة
    Çok gençsin. Yaşayacak çok şeyin var ve şu olduğun yere bak... Open Subtitles أنتِ صغيرة جداً، وأمامك الكثير من الوقت لتعيشين، أين أنتِ بحقّ الجحيم؟
    Bu kısa süreli olabilir, kişisel düşüncelerimize ufak bir gezinti gibi. TED ربما تكون هذه رحلات صغيرة نبتعد فيها، أو أفكارًا خاصة نمتلكها،
    Sophy annesini kaybettiğinde çok küçüktü, ama çok fazla sorumluluk yüklendi. Open Subtitles صوفي كانت صغيرة جداً عندما فقدت أمها و تحملت مسؤوليات جمة
    Dojtor, küçük bir bebek nasıl koca bir adamı boğulmaktan kurtarabilir? Open Subtitles أيها الطبيب ، كيف تنقذ طفلة صغيرة رجلاً بالغاً من الغرق؟
    Çok kasvetli. küçük çocuk bacağına sarılmış, küçük hayalaletler etrafta uçuşuyor. Bu saçmalıklarından kurtulmamız lazım. hemen, baylar ve bayanlar. TED هو قاتم. هناك أطفال صغار يتكئون على ساقه، أشباح صغيرة تطير في المكان. علينا أن ننظف هذا بسرعة، سيداتي سادتي.
    Yapılması gereken basit şeyler var... Örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... TED وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان.
    Açık renkli yüzde sanki minik damarlar var,.. ...incecik tüyler de. Open Subtitles هنا, على الجانب الناعم, يوجد عروق صغيرة , وزغب ناعم جدا
    ufacık, küçücük adımlarla çıkın. Unutmayın ufacık, küçücük bir kalp krizi geçirdiniz. Open Subtitles الآن خطوات صغيرة جدا ، تذكر أننا عانينا من أزمة قلبية صغيرة
    Bazı hayvanlar ufacık, bazıları bu evreden daha uzun sürebilir. TED قد تكون صغيرة الحجم وقد تكون أكبر من هذا المسرح.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد