"صغيرة" - Traduction Arabe en Turc

• küçük
• genç
• biraz
• küçükken
• az
• gençsin
• kısa
• küçüktü
• bebek
• çocuk
• ufak
• minik
• küçücük
• ufacık

Öyleyse yapmamız gereken şey küçük bir mikroçipe tüm potansiyel aydınlatma cihazlarını yerleştirmek.
اذا كل ما علينا فعله هو وضع رقاقة صغيرة لكل جهاز اضاءة محتمل

İyice açtığımızda, ortaya bedeni ağır şekilde yanmış küçük bir kız çıktı.
عندما ألزلنا الخرق وجدنا فتاة صغيرة .. كانت محروقة الجسد بصورة بالغة

..çok genç, çok kadınsı ve çok çaresiz oluşu gerçeğine..
حسنا، لحقيقة انها صغيرة للغاية، وكذلك أنوثتها وحتى قليلة الحيله.

Seninle çıkan bir genç kız artık sıradan bir kız olmaz.
أن الفتاة الصغيرة التي تخرج معك لا تبقى فتاة صغيرة عادية

Belki ufak bir prim biraz daha anlayışlı olmanızı sağlayabilir.
حسنا ، ربما علاوة صغيرة سوف تجل منا أكثر امتناناً

Ben küçükken annem, verimli arazisini korumak... için bir bent yapmak istemiş.
‫والدتي، عندما كنت صغيرة ‫ارادت بناء سد ‫لحماية أرضها ذات النمو الجيد

Böylece içerisinde çok küçük bulaşık teli parçaları olan asfalt elde edersiniz.
حينها سنحصل على إسفلت يحتوي على قطع صغيرة من سلك الغسيل داخله

Yani, bu çok küçük bir örnek; bundan genellemeye gidilmemeli.
أعني، هذه عينة صغيرة للغاية. لا ينبغي عليكم التعميم منها.

küçük bir kıza yetişkin bir bireyin prostetik bacağını yerleştirmeyi düşünmeyiz.
لن نحلم أبدًا بملائمة فتاة صغيرة مع طرف اصطناعي لرجل بالغ.

10 küçük makarna kasesi ve her birinin üzerinde değişik bir spagetti sosu.
عشرة أطباق صغيرة من المكرونة, كل طبق مضافا إليه نوع مختلف من الصلصة.

Açılıp balık avladığımızdan dolayı çok küçük bir karbon ayak izi vardır.
لديه بصمة كربونية صغيرة لأن علينا أن نخرج إلى البحر لنصطاد السمك.

Tüm bunlar, genç bir kadının başa çıkamayacağı şeyler gibi görünüyor.
لا يبدو كشئ يمكن لأمرأة صغيرة السن أن تتعامل معه بنفسها

Bir çocukla ya da genç bir kadınla konuşmaya çalışan herkesi sıkıştırmanızı istiyoruz.
نريدكم أن تستجوبوا كل شخص يقوم بالتوقف للتكلم مع طفل أو فتاة صغيرة

Ayrıca Harriet'in ona göre çok genç ve üst sınıftan olup olmadığını da.
أو إذا ما كانت صغيرة للغاية أو ما إذا كان أدنى من مستواها.

Sadece derisi biraz yaralanmış. ufak bir operasyonla düzelir. Bir şeyi yok.
انه جرح سطحي صغير بحتاج لعملية صغيرة , و هذا كل شيء

Sonra, biraz tuvalet kağıdı alıyoruz küçük parçalar halinde kopartıp buraya, buraya ve buraya, kısacası kanayan heryere yapıştırıyoruz.
وتالياً تأخذ بعض من المناديل وتقطع قطعة صغيرة جداً وتلصق واحدة هنا ، وهنا ، وأي مكان تنزف منه

Bu fotoğrafta kaporta biraz eğri ama bunda öyle değil.
على هذه الصورة، الخمار نزعة صغيرة لكن ليس على هذا

Ben çok küçükken çalışıyordu. O zaman, o kadar kötü değildi.
عندما كنت صغيرة وهو كان بالعمل لم يكن بهذا السوء حينها

Sen de az kalsın ölüyordun o kadını korumaya çalışırken.
كنت ستُقتل أنت الآخر وتنفجر لقطع صغيرة لحماية تلك المرأة

Çok gençsin. Yaşayacak çok şeyin var ve şu olduğun yere bak...
أنتِ صغيرة جداً، وأمامك الكثير من الوقت لتعيشين، أين أنتِ بحقّ الجحيم؟

Bu kısa süreli olabilir, kişisel düşüncelerimize ufak bir gezinti gibi.
ربما تكون هذه رحلات صغيرة نبتعد فيها، أو أفكارًا خاصة نمتلكها،

Sophy annesini kaybettiğinde çok küçüktü, ama çok fazla sorumluluk yüklendi.
صوفي كانت صغيرة جداً عندما فقدت أمها و تحملت مسؤوليات جمة

Dojtor, küçük bir bebek nasıl koca bir adamı boğulmaktan kurtarabilir?
أيها الطبيب ، كيف تنقذ طفلة صغيرة رجلاً بالغاً من الغرق؟

Çok kasvetli. küçük çocuk bacağına sarılmış, küçük hayalaletler etrafta uçuşuyor. Bu saçmalıklarından kurtulmamız lazım. hemen, baylar ve bayanlar.
هو قاتم. هناك أطفال صغار يتكئون على ساقه، أشباح صغيرة تطير في المكان. علينا أن ننظف هذا بسرعة، سيداتي سادتي.

Yapılması gereken basit şeyler var... Örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var...
وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان.

Açık renkli yüzde sanki minik damarlar var,.. ...incecik tüyler de.
هنا, على الجانب الناعم, يوجد عروق صغيرة , وزغب ناعم جدا

ufacık, küçücük adımlarla çıkın. Unutmayın ufacık, küçücük bir kalp krizi geçirdiniz.
الآن خطوات صغيرة جدا ، تذكر أننا عانينا من أزمة قلبية صغيرة

Bazı hayvanlar ufacık, bazıları bu evreden daha uzun sürebilir.
قد تكون صغيرة الحجم وقد تكون أكبر من هذا المسرح.