Sanat hırsızları çoklukla tablonun sahibiyle galeriyle ya da sigortacıyla anlaşma yapar. | Open Subtitles | رغم ذلك لصوص الفن أحياناَ يجرون صفقة مع المالك أو شركة التأمين |
Yolun 3-4 km. Aşağısında, ölüme terk edilmiş halde. Bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | إثنان أو ثلاثة أميال أسفل الطريق لقد ترك ليموت، كان لدينا صفقة |
Bir anlaşma yaptım! Ben beş yıldır buradayım, sen değil! | Open Subtitles | انا قمت بعمل صفقة اخرى انا هنا لمده خمس سنوات |
Burda kaset anlaşması için uğraşıyoruz adamım, ve sen utanç kaynağısın. | Open Subtitles | نحن نحاول إصطياد صفقة قياسية هنا يا رجل وأنت وجه إحراج |
- İş için dışarı çıkıyordum ve seni aramak istedim | Open Subtitles | حصلت على صفقة كبيرة وفكرت أول عمل أن أتصل بك |
Adamın biri şeytanla anlaşma yaptı diye bir kızı ölüme terkedemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الفتاة تهلك لأن أحدهم عقد صفقة مع الشيطان |
Böyle bir anlaşma karşınıza çıktığında işe dalar ve onu sonuçlandırırsınız. | Open Subtitles | عندما تبدأ صفقة كهذه , يجب أن تستمر بها حتى نهايتها |
Bir anlaşma için bu kadar uğraştıktan sonra rehineni öldürmezsin. | Open Subtitles | أنت لا تَقْضي الوقتِ الكثيرِ في عَمَل صفقة أوقتلُ لرهينتَكَ. |
Vurgun için başka bir anlaşma daha varsa, duymayı çok isterim. | Open Subtitles | إذا كان هناك صفقة أخرى جاهزة، فأنا أودّ أن أسمع عنها. |
Şeytanla bir anlaşma yapmak - İşte size zaman elde ediyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ما تحصل عليه عندما تعقد صفقة مع الشيطان |
Eğer onu mahkemeye götürebilirsek anlaşma yapmak isteyebilir. - Bir dakika. | Open Subtitles | ان تمكنى من القبض عليه بجريمة ابتزاز قد يود بعقد صفقة |
Şimdi general, sizin onurlu bir insan gibi davranmanızı bekliyorum.Bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | الاَن، أيها اللواء، أتوقع منك أن تكون رجلاً شريف فقد عقدنا صفقة |
İyi arkadaşınla anlaşma yapmamızı istiyorsun ki daha soy adını bile bilmiyor musun? | Open Subtitles | تريدنا أن نعمل صفقة مع صديقك الجيّد، الذي لا تعرف حتى إسمه الأخير؟ |
Tebrikler, az önce gerçekten çok iyi bir anlaşma yaptınız. | Open Subtitles | تهانينا و لقد حصلت على صفقة رائعة لسيارت الرفاهية الجديدة |
En başında söylediğim gibi, anlaşma yok, pazarlık yok. Ben masumum. | Open Subtitles | كما قلت لك من البداية لا صفقة ولا تفاوض ولا شئ |
Chicago'nun güneyinde başlayan büyük bir silah anlaşması buraya geldi. | Open Subtitles | نشأت في جنوب شيكاغو صفقة أسلحة كبيرة أدت إلى هنا |
Kişisel bir şey değil Jack. Bu sadece bir iş. | Open Subtitles | ليست المسألة بيني وبينك يا جاك إنها فقط صفقة جيدة |
Sanırım Anlaştık, ama onu niye istiyorsun? | Open Subtitles | أعتقد أننا عقدنا صفقة ولكن لماذا تريدها؟ |
Siz iki aşağılıktan hanginiz önce öterse anlaşmayı o kapacak. | Open Subtitles | أول واحد فيكما أيها المنحطان يعترف يمكنه الحصول على صفقة |
Dokunulmazlık anlaşmasını çözmenin zaman aldığının farkındayım ama üç gün çok uzun. | Open Subtitles | أعرف أنه يستغرق وقت لعمل صفقة حصانة، لكن ثلاثة أيام طويلة جدًا. |
Artık oyun yok. Burası benim binam. Bir anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | لا مزيد من الألاعيب، هذا هو مبناي, ولدينا صفقة لإنهائها |
Kızgındım çünkü baban bir anlaşma teklif edeceğini düşünmüştüm, ama... | Open Subtitles | وكنت غاضبة لأني أعتقدت أنها ستقدم لي صفقة ما ولكن |
Adamı korkutarak anlaşmaya ikna ettirebilirsem bu çok da kötü sayılmaz. | Open Subtitles | ذلك ليس سيء، لو إستطعت إخافة هذا الفتى للحصول على صفقة |
Çift oda, çift banyo ve reddedilmeyecek, çifteşem bir fiyat. | Open Subtitles | سريران، واثنين من الحمامات، وكبيرة جدا صفقة بالنسبة لك جيدة. |
Bu işi çok ucuza kapatıyorsun, çünkü ben ne yaptığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | هذه صفقة العمر تعرض عليك لأنني لا أعرف ما أقوم به |
Hep bir anlaşmanın kötü gitmesinden olduğunu sanmıştım; ama başka sebepleri olabilir. | Open Subtitles | إفترضت دائماً انه صفقة عمل سيئة ولكن ربما هناك اكثر من ذلك |
Yani bilmek istediğin, medyada denildiği gibi Reno'da ölü bir Vago'nun uyuşturucu anlaşmasının muhtemelen ters gitmesi üzerine mi öldüğü... | Open Subtitles | ماتريد أن تعرفه هو أن الإعلام يقول بأن عضو من عصابة الفاقوز ميت بسبب أن صفقة مخدرات انحرفت عن مسارها |