"صفقة" - Translation from Arabic to Turkish

• anlaşma
• anlaşması
• iş
• Anlaştık
• pazarlık
• anlaşmayı
• anlaşmasını
• anlaşmamız
• teklif
• anlaşmaya
• bir şey
• fiyat
• işi
• anlaşmanın
• anlaşmasının

Sanat hırsızları çoklukla tablonun sahibiyle galeriyle ya da sigortacıyla anlaşma yapar.
رغم ذلك لصوص الفن أحياناَ يجرون صفقة مع المالك أو شركة التأمين

Yolun 3-4 km. Aşağısında, ölüme terk edilmiş halde. Bir anlaşma yaptık.
إثنان أو ثلاثة أميال أسفل الطريق لقد ترك ليموت، كان لدينا صفقة

Bir anlaşma yaptım! Ben beş yıldır buradayım, sen değil!
انا قمت بعمل صفقة اخرى انا هنا لمده خمس سنوات

Burda kaset anlaşması için uğraşıyoruz adamım, ve sen utanç kaynağısın.
نحن نحاول إصطياد صفقة قياسية هنا يا رجل وأنت وجه إحراج

- İş için dışarı çıkıyordum ve seni aramak istedim
حصلت على صفقة كبيرة وفكرت أول عمل أن أتصل بك

Adamın biri şeytanla anlaşma yaptı diye bir kızı ölüme terkedemeyiz.
لا يمكننا ترك الفتاة تهلك لأن أحدهم عقد صفقة مع الشيطان

Böyle bir anlaşma karşınıza çıktığında işe dalar ve onu sonuçlandırırsınız.
عندما تبدأ صفقة كهذه , يجب أن تستمر بها حتى نهايتها

Bir anlaşma için bu kadar uğraştıktan sonra rehineni öldürmezsin.
أنت لا تَقْضي الوقتِ الكثيرِ في عَمَل صفقة أوقتلُ لرهينتَكَ.

Vurgun için başka bir anlaşma daha varsa, duymayı çok isterim.
إذا كان هناك صفقة أخرى جاهزة، فأنا أودّ أن أسمع عنها.

Şeytanla bir anlaşma yapmak - İşte size zaman elde ediyoruz.
حسناً ، هذا ما تحصل عليه عندما تعقد صفقة مع الشيطان

Eğer onu mahkemeye götürebilirsek anlaşma yapmak isteyebilir. - Bir dakika.
ان تمكنى من القبض عليه بجريمة ابتزاز قد يود بعقد صفقة

Şimdi general, sizin onurlu bir insan gibi davranmanızı bekliyorum.Bir anlaşma yaptık.
الاَن، أيها اللواء، أتوقع منك أن تكون رجلاً شريف فقد عقدنا صفقة

İyi arkadaşınla anlaşma yapmamızı istiyorsun ki daha soy adını bile bilmiyor musun?
تريدنا أن نعمل صفقة مع صديقك الجيّد، الذي لا تعرف حتى إسمه الأخير؟

Tebrikler, az önce gerçekten çok iyi bir anlaşma yaptınız.
تهانينا و لقد حصلت على صفقة رائعة لسيارت الرفاهية الجديدة

En başında söylediğim gibi, anlaşma yok, pazarlık yok. Ben masumum.
كما قلت لك من البداية لا صفقة ولا تفاوض ولا شئ

Chicago'nun güneyinde başlayan büyük bir silah anlaşması buraya geldi.
نشأت في جنوب شيكاغو صفقة أسلحة كبيرة أدت إلى هنا

Kişisel bir şey değil Jack. Bu sadece bir iş.
ليست المسألة بيني وبينك يا جاك إنها فقط صفقة جيدة

Sanırım Anlaştık, ama onu niye istiyorsun?
أعتقد أننا عقدنا صفقة ولكن لماذا تريدها؟

Siz iki aşağılıktan hanginiz önce öterse anlaşmayı o kapacak.
أول واحد فيكما أيها المنحطان يعترف يمكنه الحصول على صفقة

Dokunulmazlık anlaşmasını çözmenin zaman aldığının farkındayım ama üç gün çok uzun.
أعرف أنه يستغرق وقت لعمل صفقة حصانة، لكن ثلاثة أيام طويلة جدًا.

Artık oyun yok. Burası benim binam. Bir anlaşmamız vardı.
لا مزيد من الألاعيب، هذا هو مبناي, ولدينا صفقة لإنهائها

Kızgındım çünkü baban bir anlaşma teklif edeceğini düşünmüştüm, ama...
وكنت غاضبة لأني أعتقدت أنها ستقدم لي صفقة ما ولكن

Adamı korkutarak anlaşmaya ikna ettirebilirsem bu çok da kötü sayılmaz.
ذلك ليس سيء، لو إستطعت إخافة هذا الفتى للحصول على صفقة

Çift oda, çift banyo ve reddedilmeyecek, çifteşem bir fiyat.
سريران، واثنين من الحمامات، وكبيرة جدا صفقة بالنسبة لك جيدة.

Bu işi çok ucuza kapatıyorsun, çünkü ben ne yaptığımı bilmiyorum.
هذه صفقة العمر تعرض عليك لأنني لا أعرف ما أقوم به

Hep bir anlaşmanın kötü gitmesinden olduğunu sanmıştım; ama başka sebepleri olabilir.
إفترضت دائماً انه صفقة عمل سيئة ولكن ربما هناك اكثر من ذلك

Yani bilmek istediğin, medyada denildiği gibi Reno'da ölü bir Vago'nun uyuşturucu anlaşmasının muhtemelen ters gitmesi üzerine mi öldüğü...
ماتريد أن تعرفه هو أن الإعلام يقول بأن عضو من عصابة الفاقوز ميت بسبب أن صفقة مخدرات انحرفت عن مسارها