ويكيبيديا

    "ضعه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • koy
        
    • bırak
        
    • koyun
        
    • ver
        
    • şunu
        
    • İndir
        
    • tak
        
    • atın
        
    • yaz
        
    • at
        
    • götür
        
    • bırakın
        
    • al
        
    • tut
        
    • götürün
        
    Bak, silahtan mermileri çıkart, elime koy benim parmak izim olsun üstünde. Open Subtitles انظر اسحب الرصاص من المسدس و ضعه بيدى كى تكون بصماتى عليه
    Eğer üzerinde Christine Stanford'un kanı varsa- - Torbaya koy. Open Subtitles إذا كان دم كريستين على هذا الوشاح ضعه في الحقيبة
    bırak onu ve yat uyu. Sabah erken kalkmak istiyorum. Open Subtitles ضعه ارضاً واذهب للنوم يجب ان نستيقظ مبكراً في الصباح
    duşa koyun, hiç olmadı dolaba koyun, ama antreye koymayın. TED ضعه فى الحمام، أو فى الخزانه، لكن ليس فى البهو.
    - Bana ver şunu. İyi akşamlar, puştlar! Sakin ol, sakin ol. Open Subtitles أعطني ذلك الشيء مساء الخير عواهر بهدوء بهدوء ضعه جانباَ ضعه جانباَ
    Sadece şunu masaya bırak, ve sonra da beraberce gidip onlarla konuşalım. Open Subtitles فقط ضعه بالأسفل على الطاولة, ومن ثم نحن سنذهب و نحدثهم معا
    - İndir yoksa seni içeri atmak zorunda kalacağız! Open Subtitles ضعه ارضاً والا اضطررنا لأخذك معنا من الذي اتصل بالشرطة ؟
    Eve döndüğünde, onu Mason'ın eşyalarıyla birlikte daha iyi bir tabuta koy. Open Subtitles وعندما تصل الى البيت ضعه في تابوت جيد وكفن لائق
    al ve onun bulamayacağı bir yere koy. Open Subtitles حسنا ًخذيه ضعه في مكان ما آمن حيث لا يجده
    Yere koy, ateş etme! Ateş etme? Open Subtitles ضعه جانبا ، لا تطلقوا النار لا تطلقوا النار
    Onları hemen çantama koy! Geri götüreceğim. Neden? Open Subtitles ضعه في حقيبتي الأن وفوراً سأقوم بإعادتها
    Sonra koy buraya, tahtanın içine. Open Subtitles ثم ضعه على حافة الخشب هكذا ثم إنشر قليلا كي يثبت
    Parayı çantaya ve silahlarını yastık kılıfına koy, dedim. Open Subtitles لقد قلت خذ المال و ضعه فى الحقيبة و خذ أسلحتك و ضعها فى كيس الوسادة
    Parayı tren istasyonuna getir ve erişte dükkânının yanındaki çöp kutusuna bırak. Open Subtitles ضعه في قاعة محطة القطار وضعه في صندوق القمامة قرب مطعم المعكرونة
    Bu yüzden, ön kapıya koymayın, başka yere koyun. Çok hoş bir cam parçası. TED لذلك لا تضعه فى الباب الأمامى، ضعه فى أى مكان أخر. إنه لوح زجاجى جميل.
    İsterseniz Almeida'yla konuşabilirim. - Hoparlöre ver. Open Subtitles أستطيع أن أتحدث مع ألميدا إذا كنت تريد ذلك ضعه على مكبر الصوت
    O halde indir onu. Seni durduran bir şey yok. Open Subtitles إذن ضعه الأن، لا يوجد هناك شييء كى يمنعك.
    Maskeni tak ve yakalanırsan sakın çıkarma. Open Subtitles ضعه على كل حال، و إياك ان تخلعه اذا تم القبض عليك
    önce mikrodalgaya atın sonra patlamış mısıra benziyecek. Open Subtitles ضعه في المايكرويف. ثمّ تحصل على ذرتك الصفراء.
    Hayatımı bir daha aydınlat. Hesaba yaz. Open Subtitles اعطني كأسا آخر ضعه على الطاولة
    İnsanların çoğu zaman dikkat etmediği, at bulaşık makinesine, işte bu, harika çalışıyor. TED الناس لا يفكرون في ذلك دائمًا، ولكن أجل، ضعه في غسالة الأطباق، وسيعمل بشكل رائع.
    Onları birinci sınıf bölümüne götür. Open Subtitles ضعه في يالدرجة الأولى، اذا لم تكن مصاباً اذهب الى داخل الطائرة
    Masanın üstünde herhangi bir yere bırakın. Open Subtitles ذلك يكفي من الكلمات المبهمة ضعه أي مكان على الطاولة سيكون ذلك جيد
    Sadece tut ve birbirine yapıştır. Jenga* değil sonuçta. Open Subtitles فقط ضعه عليها وإلصقها , إنها ليست لعبة التركيب
    Onu Megatünel'e geri götürün. Ön sıraya koyun. Open Subtitles خذه الي النفق العظيم ضعه في الخط الامامي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد