Çok iyi bir aşçı olduğuna inandırdın beni, Teşekkür ederim efendim. | Open Subtitles | أنت طاه جيد. لقد أقنعتنى ــ أشكرك يا سيدى |
Errol Brand, hani şu televizyonda şovu, restoranları ve kafasının arkasında kurşun yarası olan ünlü aşçı. | Open Subtitles | ايرول براند, طاه مشهور, كان له ذلك البرنامج, هذه المطاعم, وجرح الرصاصة في مؤخرة الرأس |
Benden daha iyi bir aşçısın, her zaman öyleydin. | Open Subtitles | إنك طاه أفضل مني و كنت كذلك دائماً |
Ben bir şef ve gıda politikacısıyım. Fakat tamamı öğretmen olan bir aileden geliyorum. | TED | إنني طاه ورجل السياسات الغذائية، لكنني أتيتُ من أسرة جميع أعضائها من المعلمين. |
Suşi aşçısı ayarladım. Barmen ayarladım. Karaoke makinesi ayarladım. | Open Subtitles | لديّ طاه السوشي، لديّ نوادل لديّ آلة كاريوكي |
# Vazgeçmek istiyorum ve bunu deniyorum # # Ama ben bir aşçıyım, ağlamadan duramıyorum! # | Open Subtitles | لأنني طاه يعجز عن التوقّف عن البكاء |
Elinin altında 7/24 aşçıbaşı ve masör bulunmakta. | Open Subtitles | مع طاه شخصي، ومدلكين ... رهن الإشارة على مدار الساعة. |
Yeni bir aşçıya ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | يجب أن نجد طاه جديدا من الغد |
İngiliz bir aşçı bulduğunu söyledin, o farkı anlamaz ki. | Open Subtitles | قلت له أنك وجدت طاه إنجليزيوهولن يرىالفرق. |
Coop, uzaylılar gelmeden önce Augusta'da bir cajun yerinde aşçı yardımcısıydı. | Open Subtitles | هل تعلم,لقد كان كوبر طاه بمحل كاغون في اوغوستا قبل ضهور الفضائيين |
Yalnız da yapmam. Herhangi bir iyi aşçı size yemek yapmanın ekip işi olduğunu söyler. | Open Subtitles | ولا افعل هذا وحدي اي طاه جيد سيقول لكن ان الطهو رياضة جماعية |
New Orleans'da meşhur bir aşçı ile karşılaştım. 'Sorun değil, aile yemeğimizin saatini kaydırırım. | TED | التقيت طاه شهير في "نيو أورليانز" قال: "لا توجد مشكلة، سوف أؤجل العشاء مع العائلة. |
Her zaman aşçı arıyoruz ama gelip gidiyorlar. | Open Subtitles | -يوجد إعلانٌ يقول إنكم بحاجةٍ إلى طاه -نحن دائماً نحتاج إلى طاهٍ، لكنهم يأتون ويذهبون |
Ciddiyim. Babamla karşılaştırıldığında, sen ünlü bir aşçısın. | Open Subtitles | أعني، مقارنة بأبي أنت مثل طاه شهير. |
Müthiş bir aşçısın! | Open Subtitles | أنت طاه رائع |
İyi bir aşçısın. | Open Subtitles | إنك طاه جيد |
Çünkü yıldızı aldığında bu dünya çapında bir şef oldun demektir. | Open Subtitles | لأنه عندما تحصل على تلك النجمة فهذا يعني أن لديك طاه عالمي |
Demir şef'ten başka kim bana daha iyi hocalık yapabilir ki dedim. | Open Subtitles | لذا فكرنا-- - من أفضل من يمكنه مساعدتي لتحسين أدائي أكثر من "طاه حديدي" حقيقي. |
Neden profesyonel bir şef hile yapsın ki? | Open Subtitles | لمَ قد يرغب طاه محترف في الغش؟ |
Bize bunu otelin aşçısı kendi getirdi. | Open Subtitles | طاه الفندق نفسه جلبت عليه. |
Ben çok iyi bir aşçıyım. | Open Subtitles | أنا طاه جيد جدا |
Demek istediğin harika bir aşçıbaşı mı? | Open Subtitles | أتعنين ذلك, طاه رائع؟ |