Mavi ve beyaz unutma beni çiçekleriyle, onbeş kat yapacağım. | Open Subtitles | سأصنعها من خمسة عشرة طبقة وردي وأزرق عساني لا أنسى |
Bunlar katmanlanıyorlar, her seferinde 1 kat, ilk önce kemik, boşlukları da kıkırdakla dolduruyoruz. | TED | يتم وضعها في طبقات, طبقة واحدة كل مرة اولا العظم, ثم نملأ الفجوات بالمادة الغضروفية |
96 tabaka, 15 ray ve 2 yıl sonra çekim sonunda tamamlandı. | Open Subtitles | ستةٌ وتسعون طبقة ، 15 مسار وبعد عامين أصبح كلّ شيء جاهزاً |
Bir de işçi bir aileden geliyorsun, nerede senin sınıf bilincin? | Open Subtitles | أنتِ تنتمين إلى عائلة من طبقة العمال أين وعيكِ الطبقي إذن؟ |
Kendi kendime milyonlarca kere yalnızca bir deri tabakası, bir yüzey dedim. | Open Subtitles | أخبرت نفسي ملايين المرات بأنه ليس إلا طبقة من الجلد.. مجرد سطح |
Bu bize ne anlatıyor önce ilk yapmanız gereken orta sınıfı oluşturmak bu sayede hükümeti sorumlu tutmak mümkün. | TED | ما يخبرنا به هذا اننا نحتاج اولا الى بناء طبقة متوسطة يمكن ان تحاسب الحكومة |
Evet. Sonra düşük sınıftan biriyle evlenmiş. | Open Subtitles | نعم و هى إختارت أن تتزوج رجلاً من طبقة أقل منها |
Atmosfere, ince bir kat cila, dendiğini duymuştuk. | TED | سمعنا بأن طبقة الغلاف الجوي هي عبارة عن طبقة خفيفة من الطلاء. |
Yaşam da bu gezegen üzerinde ince bir kat boya. | TED | والحياة نفسها عبارة عن طبقة خفيفة من الطلاء على هذا الكوكب. |
Biliyorum, ve tek kat reçel mi olurmuş? | Open Subtitles | أعرف ذلك, و ليس هناك سوى طبقة واجدة من المربى |
Mermiler tek kat kaplama tahtalı sıradan kapıları kolayca deler. | Open Subtitles | أختراق عبر باب لوحي طبقة واحدة نموذجي بلا مقاومة |
Bu deneyin amacı bir yerinizi yakmadan bir yerinizi dondurmadan etrafında tabaka oluşturmak. | Open Subtitles | الهدف من التجربة خلق قطعة ذات طبقة موحدة بدون علامات وبلا بقع باردة |
Ve beş metre aşağıda, kalın bir çamur tabakası altında, çanak çömleğin sık olduğu bir tabaka bulduk. | TED | وبعمق خمس أمتار، تحت طبقة سميكة من الطين، وجدنا طبقة كثيفة من الفخار. |
Bu çocuklar ya terkedilmiş ya da aileleri, üst sınıf insanlar tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | هؤلاء الصبية إمّا أنهم منبوذون أو أن آبائهم قد قُتلوا بواسطة طبقة الأرستقراطيين. |
O şehrin karşı yakasındaki üst sınıf insanlar ve politikalar ile çok meşgul. | Open Subtitles | إنه مُنشغل للغاية فى التواصل مع السياسيين أشخاص ذوى طبقة عالية فى المدينة |
- Sadece polislik için yaşıyordun. - Sen de N-zon tabakası için! | Open Subtitles | أنت عايش بس لشغل البوليس بتاعك واتا عايشة عشان طبقة الأنزون بتاعتك |
Köy arazilerimizin hemen altında, yağmur sularını tutan bir kil tabakası mevcut. | Open Subtitles | أسفل الأرض التي أتيت منها توجد طبقة من الطين و ماء الأمطار |
Chaucer'ın zamanında ayrıca profesyonel bir tüccar ve entelektüel sınıfı da ortaya çıkmıştı. | TED | ظهر أيضاً في زمن شاوسر، طبقة من التجار الحرفيين والمُفكرين. |
Belki farklı sınıftan insanlarla biraz zaman geçirmek istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنكِ تريدين قضاء ...بعض الوقت مع طبقة مختلفة من الناس |
Göktaşının içindeki iridyum bir katman olarak Dünya'nın yüzeyine yayıldı. | Open Subtitles | فإن الإيريديوم داخل الكويكب سيستقرّ في طبقة بكافّة أنحاء الأرض |
Sırtımızda hava paketi, sığınak donanımı ve yüksek bina paketiyle yirmi kat çıkacağımız birçok katlı bina alarmı alabiliriz. | Open Subtitles | يمكن ان يأتينا إنذار من مبنى مرتفع، حيث سينبغي علينا صعود 20 طبقة من السلالم مرتدين حقائب الهواء، |
Bu tuhaf kubbeler üst üste binmiş bakteri katmanlarından oluşuyor. | Open Subtitles | هذه القِباب الغريبة صُنعت من طبقة تلو أخرى من البكتيريا. |
Eh, onlar katil cadılar bir aile vardır çok seçkin, çok güçlü ve kim farklı bir doğum lekesi ile doğdu | Open Subtitles | حسناً ، إنها عائلة من السحرة القتلة الذين هم من طبقة راقية جداً ، قوية جداً و ولدت مع وحمة مميزة |
Araştırmalarda söylenen bağlantı, ozon tabakasına zararı olduğu söylenen şişman bir inekle aynı. | Open Subtitles | شوّفت الدراسات الإرتباطات بين إنتفاخ بطن البقرة و نضوب طبقة الأوزون. |
İnce bir soğuk kaya tabakasının üzerinde yaşıyoruz. | Open Subtitles | ما أعنيه أننا نعيش على طبقة رقيقة من الصخر البارد، |
35 gibi, klas bir kadın. | Open Subtitles | و رأيت تلك المرأة, في الخامسة و الثلاثين يبدو أنها من طبقة راقية |
Aslında, ozonun incelmesi üzerine frene basma kararını gerçekten belirleyen şey, protokolde yapılan son değişikliklerdi. | TED | فهو في الواقع كان تعديلًا لاحقًا للبروتوكول، والذي فعلياً شكل القرار لوقف استنفاذ طبقة الأوزون، |
Üçlemeci başka bir katı seçecektir. | Open Subtitles | سيتعيّن على قاتل الثالوث اختيار طبقة أخرى |