ويكيبيديا

    "طريقته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolu
        
    • yöntemi
        
    • şekli
        
    • tarzı
        
    • şekilde
        
    • yolunu
        
    • yöntemiyle
        
    • şekliydi
        
    • yöntemleri
        
    • kendi
        
    • yoluydu
        
    • yoludur
        
    • tarzını
        
    • tarzıyla
        
    • yolla
        
    Geçmişin kendini rahatlatmanın bir yolu olduğunu öğrendim. Zamana bırak. Open Subtitles تعلّمت أنّ للماضي طريقته في كشف نفسه، امنحي الأمر وقتاً
    Herkesin bu problemleri ele alma yöntemi farklı. TED وكل شخص لديه طريقته لمعالجة هذه المشاكل
    Şu an bile, Ivan'ın ne istediğine neye ihtiyacı olduğuna ve hatta ne hissettiğine dair iletişim kurma şekli böyle. TED حتي الآن هذه طريقته في التواصل، ما يريده، وما يحتاجه، وما يشعربه أيضاً.
    Ona aldırmayın bayan. Bu onun konuşma tarzı. Open Subtitles لاتعيريهإهتمام،سيدتي، إنها طريقته بالحديث فحسب
    Bu ülkede bir bardak çay bile içemiyorsun, idealistin biri işleri onların istediği şekilde yapmanı rica etmeden. Open Subtitles لا يمكنك ان تعمل قدح من الشاي في هذه البلدة من دون تدخل فاعل خير ويطلب منك صنعه على طريقته هو
    Hasar, etrafındaki herkese yayılmanın yolunu bulur. Open Subtitles الضرر له طريقته في الانتشار لكلّ مَن حولكَ
    Geçmişin kendini rahatlatmanın bir yolu olduğunu öğrendim. Zamana bırak. Open Subtitles تعلّمت أنّ للماضي طريقته في كشف نفسه، امنحي الأمر وقتاً
    Bağlantıların uzunluğunu değiştiremezsin, ama beyinde, özelikle de çocuk yaşlardaki gelişimi sırasında, iletim hızını değiştirmenin bir yolu vardır. TED ليس بإمكانك تغيير طول الوصلات، لكنّ دماغك، خاصةً عند تطور نموه في مرحلة الطفولة، يملك طريقته في تغيير سرعة التوصيل.
    Bu senin dostluğunu beğendiğini ifade etmesinin başka bir yolu. Open Subtitles إنها طريقته في القول أنه يستمتع بصحبتك ثانيةً
    Öte yandan toprağın verdiğini almak gibi bir yöntemi vardır. Open Subtitles الغبار لديه طريقته في حك المسام الخاصة بك
    Erik'in onları bulmak için, beni normalde işe yaradığına ikna ettiği daha az teknolojik bir yöntemi var. Open Subtitles إريـك لديه طريقته الخاصه والبسيطه .. فى إيجادهم وهذا ما طمأننى بأعماله العاديه
    İdeal olmayabilir ama eğer işi yürütme yöntemi buysa, buna alışmalısın. Open Subtitles قد لا يكون مثالياً، لكن لو كانت هذه طريقته في إدارة الأمور فعليكِ التلاؤم معها
    - Beni durdurmaya çalışma şekli. - Devam etmek iyi fikir değil. Open Subtitles ـ إنها طريقته لمحاولة إيقافي ـ ليست فكرة جيدة لتستمر
    Ve öncelikli hareket şekli provoke edip, karşılamak. Open Subtitles القوة و الاساسيات هى طريقته الاحتراف و المواجهة.
    Her şeyin eninde sonunda yoluna gireceğini hissettiren bir tarzı vardı. Open Subtitles لديه طريقته ليجعلنيأشعر... أن كل شيء كان سينجح ... في النهاية
    Şaşırtıcı bir şekilde çekirdeğinin özellikleri, bu kadar çok bulunmasına yol açar ve bu sadece demir için geçerli değildir. Open Subtitles ما كشفته رياضيات جلمان له هو أنه كي يصنع أنساقاً مترابطة من كل الجسيمات الجديدة على طريقته الثمانية
    Hasar, etrafındaki herkese yayılmanın yolunu bulur. Open Subtitles الضرر له طريقته في الانتشار لكلّ مَن حولكَ
    Bu adam kendi salak yöntemiyle beni seven ve insanlara bunu göstermeye çalışan bir adam. Open Subtitles هذا الرجل يحبني لكن على طريقته الغبية التي تسعى لإخبار الناس عن شعوره
    Bu da onun, sana değer veriyorum ve jestlerim olabilir deme şekliydi. TED وهذه كانت طريقته في إظهار، كما تعرفون، أهتمّ بكِ، والأمور الحسنة ستحصل.
    Kayıplarımızla başa çıkmak için hepimizin kendi yöntemleri vardır. Open Subtitles كلٌ منا له طريقته الخاصة للتعامل مع الخسارة
    Kapıları açılması için zorlamaz ama kendi göre bir işe yarayacak. Open Subtitles لن يجبر البوابات أن تفتح.. و لكنه سيفلح على طريقته الخاصة.
    Bu ilahiyata yada eyalet kilisesine girmenin tek yoluydu. Open Subtitles كانت طريقته الوحيدة للإلتحاق بالمعهد الديني بدلاً من الأبرشية
    Belki bu anlaşmayı kabul edip seni tekrar mahkemeye çıkmaktan kurtarmak kendince üzgün olduğunu söyleme yoludur. Open Subtitles ربما أخذ هذه الصفقة ومنعك من الشهود ضده مرة أخرى طريقته لقول أنه آسف
    Eminim o da yaşam tarzını koruduğunu söylerdi. Open Subtitles أنا متاكدة أنه كان ليقول أنه كان فقط يحمي طريقته في الحياة
    Yetenekli, çalışkan, işleri kendi tarzıyla halleden birisini mi yoksa birkaç moda dergisine teslim olacak saf bir kerizi mi? Open Subtitles المؤهل هو من يعمل جاهداً والذي من يقوم بالأمور على طريقته الخاصة أو الساذج المطيع الذي يمكن شراؤه ببضع مجلات أزياء؟
    Ağır yara açacağını bildiği bir yolla! Open Subtitles ورد الفعل هو طريقته لكي يشفي جرح عميق لديه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد