- Beni böyle seviyorsun sanmıştım. | Open Subtitles | وأنتَ فقدت عقلك. ظننت أنّ هذا هو السبب إعجابك بي. |
Bunun saat 17:00 olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لذلك ظننت أنّ ذلك سيكون في حدود الساعة الخامسة |
Planın at sürmek olduğunu sanıyordum. Biz daha çok yürüyoruz. | Open Subtitles | ظننت أنّ الخطّة هي امتطاء الفرس وهذا يبدو مشياً كثيراً |
Hayır, geceden çocukların attığı çöp poşetlerinin içi su dolmuş sandım. | Open Subtitles | ظننت أنّ تلك مُجرّد أكياس للنفايات قام الفتية بإلقائها الليلة السابقة |
İki gün önce. Seyahatte olduğumdan, yerel yemeklerdendir diye düşündüm. | Open Subtitles | قبل يومين، وبما أنني كنت مسافرا ظننت أنّ السبب في الأكل المحلّي |
Tanrı'ya inancın sana sağduyu verdiğini ve evrenin bir tür şefkatli planı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّ إيمانك بالرب أعطاك مفهوم أن الكون يملك نوعاً من خطط المحبة. |
Sert birisi olduğunu gösterince seninle gurur duyacağını düşündün, öyle mi? | Open Subtitles | ... ظننت أنّ بوسعك جعله فخوراً بك بإظهارك له مدى قوّتك. |
Bu nedenle teklif etmediniz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّ هذا سبب عدم إقتراحك أن نتناول العشاء |
Yaşananlardan sonra aşkının tüm bu olanlardan daha önemli olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | بعد كلّ هذا ظننت أنّ حبّكما أكثر أهمّيّة مِنْ ذلك |
Oh üzgünüm, seyirciler için yanlış seçim. Ben Takascı Jack'i başka birşey sanmıştım. | Open Subtitles | المعذرة الجمهور الخطأ ظننت أنّ محلّ "جاك للمقايضة" كان شيئًا آخر |
Ciddi bir konuşma yapabileceğimizi sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنّ بإمكاننا إقامة محادثة جديّة |
Bu savaş, düzmece ve hile işleri haftalarca sürer sanmıştım ama sen bunu 1 günde sonlandırdın. | Open Subtitles | ظننت أنّ الأمر سيأخذ أسابيع وأسابيع مِن المعارك والكرّ والفرّ... لكنّكم فعلتموها في اليوم الأوّل |
Cumartesi günü için randevulaştık. Planın bu olduğunu sanıyordum. Ona Theo'yu sorman gerekiyordu. | Open Subtitles | لديّ موعد معه يوم السبت ظننت أنّ هذه هي الخطة. |
Şüphelin olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | -حسناً , لقد ظننت أنّ لديكِ مُشتبه -لديّ مُشتبه |
Son kitabın demin bitirdiğimiz kitap olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّ آخر .قصّة هي القصة الأخيرة |
Kaydolurken CSI'dakiler beni koruyacak sandım ama telefona çıkanların hepsi geri zekalı. | Open Subtitles | عندما اشتركت ظننت .. أنّ رجال التحري يحمونني لكن كلّ مالديكم هو مجموعة . من المختلين يجيبون على الهواتف |
Önemli olan şey bu sandım. Ama... Ben barmen değilim. | Open Subtitles | ظننت أنّ هذا هو المهمّ لكنّي لستُ ساقياً |
Bunları gizemli etten daha fazla seversin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنّ هذه قد تعجبك أكثر من اللّحم الغامض. |
Yepyeni bir kamyonet onları saklandıkları yerden çıkarır diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنّ فكرة الشاحنة الجديدة قد تحملهم على الخروج من مخابئهم |
Fakat Yüksek Şatodaki Adam'ı bulmak için bir şansım olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكن ظننت أنّ لديّ فرصة حقيقيّة "للعثور على "الرجل في القلعة السامية |
Böylece Ölüm üçlüsünün Rio'daki en sert... çete olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | في ذلك الحين؛ ظننت أنّ أفراد (تاندر تريو)؛ كانوا المتمرّدين الأكثر خطورة في (ريو)؛ |
Hafıza iksirinin üzerimde işe yarayacağını mı düşündün? | Open Subtitles | أحقّاً ظننت أنّ جرعة الذاكرة تعطي مفعولاً عليّ؟ |
Cadı, arkadaşımın babasını kimin öldürdüğünü öğrenmeme yardımcı olur belki diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّ الساحرة قد تملك سحراً يساعدنا لتعقّب الرجل الذي قتل والد صديقتي |
Vay canına. Bir de kendi apartmanımın berbat olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | وأنا من ظننت أنّ شقّتي بشعة |