ويكيبيديا

    "عاجز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çaresiz
        
    • güçsüz
        
    • aciz
        
    • iktidarsız
        
    • beceriksiz
        
    • Savunmasız
        
    • umutsuz
        
    • yetersiz
        
    • bulamıyorum
        
    • yardıma muhtaç
        
    • sakat
        
    • engelli
        
    • biçare
        
    • halde
        
    • yeteneksiz
        
    Ayı ağaca bağlanmış çaresiz bir kurban ve Birleşik Devletler başkanı ona merhamet etmeyi seçiyor. TED الدب ضحية عاجز مربوط بشجرة ورئيس الولايات المتحدة قرران يريها بعد الرحمة.
    Siz çaresiz bir biçimde diz çökmüşken bir tutam saçınıza asılmış... paslı bir bıçağın kör kenarını kafa derinize yaslamış... dairesel bir hareketle kesmekte. Open Subtitles يمسك بشعرك في يده بينما انت ساجد عاجز وضع سيفا على راسك بلا شفقة ولا رحمة
    Burada, güçsüz bir şekilde ordusunun parçalanmasını seyrediyordu. Open Subtitles ،وهنا شاهد، وهو عاجز تماما الإنكسار القاسي لجيشه
    Daedalus, oğlunun vahim kaderini değiştirmekten aciz bir şekilde, göklere doğru yükselmesini, korku içinde izledi. TED كان دايدالوس يشاهد مفزوعًا، بينما إيكاروس يعلو أعلى وأعلى، وهو عاجز عن تغيير مصير ابنه الوخيم.
    Cinsel tacizin olmaması, salt iktidarsız olduğunu ve bunu saklamaya çalıştığını... Open Subtitles فقدان الاعتداء الجنسي قد يكون لسبب بسيط حقيقة انه عاجز جنسيا
    Değer verdiğim her şeyi aldım ve senin beceriksiz ellerine verdim. Open Subtitles لأني أخذتُ مقتنياتي الثمينة, و أمَّنتها بين يدي من هو عاجز عن حمايتها
    Koruyucu zarla kaplı kireçli bir kabuğun içine hapsolmuş, Savunmasız bir yavru sürüngen için yumurtadan çıkmak büyük bir çaba gerektirir. Open Subtitles بالنسبة لرضيع عاجز محبوس داخل غشاء جلدي في قشرة كلسية تكون عملية التفقيس شاقة جدا
    Çok geçmez, bir kavgada çaresiz kalırım Open Subtitles لن يمضى وقت طويل حتى أكون عاجز عن القتال
    Bu sihirli bir çağdır ve tüm erkekleri çaresiz bırakabilir. Open Subtitles إنه وقت ساحر ويمكنه أن يعيد أيّ رجل ترجمة وتنفيذ التنين زياد عاجز جدا في أي مكان
    Ama onu böyle, çaresiz bir hayvan gibi sesler çıkarırken görünce gözlerimi ondan alamadım. Open Subtitles ولكن رؤيته يصرخ بعمق مثل حيوان عاجز لم أستطع ازاحة نظري عنه
    Ama o kadar güçsüz ki yalnız bizim yardımımız yetmiyor. Open Subtitles لكنّه عاجز جدّاً بحيث مساعدتنا لوحدها لن تنفع.
    Yalnız tahminde bulunabiliriz ama onu temsil eden kurbanlarsa zihinsel olarak çökmüş ve güçsüz hissettiğini anlatıyor. Open Subtitles يمكننا ان نخمن فحسب لكن ان كان ضحاياه يمثلونه فهو يخبرنا انه يشعر بأنه عاجز و خاضع للعملية نفسها
    Ve şimdide,Kendini aciz hissediyorsun. Rüzgardaki bir yaprak gibi. Open Subtitles والأن أنت تحس بأنك عاجز كورقة شجر فى مهب الريح
    Dünyada en çok arzu ettiği şeyi istemekten aciz birini anlamak zor. Open Subtitles .... من الصعب فهم شخص عاجز كلياً ببساطة عن معرفة ما يريده
    Keşke benimde eve gidebilecek iktidarsız bir erkek arkadaşım olsaydı. Open Subtitles اتمني ان يكون لدي حبيب عاجز جنسياً اذهب للمنزل معه
    - Olmayabilirdi, ama yazar kahramanın iktidarsız, kardeşinin eşcinsel,... yengesinin de nemfoman olduğunu belirtiyor, kadın kahramanla ilgili de açıklama yapmalıydı. Open Subtitles عادةً لا، لكن بما أنّه وضّح لنا أنّ البطل عاجز جنسيًّا‪.. ‬ وأنّ الأخ شاذ وبأنّ الأخت شبقة..
    Senin kendi pisliğini temizleyemeyen beceriksiz bir velet olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles يعتقدونك طفل عاجز يعجز عن تنظيف قاذورته بنفسه.
    Yumruğunuzla vurmak istemezsiniz. Çünkü elinizi kırabilir Savunmasız kalabilirsiniz. Open Subtitles الآن إنّك لا تُريد أن تُقاتل بقبضة مفتوجة لأنك قد تُعرض يدك للكسر و بالتالي تكون عاجز عن الدفاع.
    Ama sadece nazik olmak için, çünkü ben umutsuz bir romantiğim. Open Subtitles لكن فقط من باب الأدب لأنه أنا رومانسي عاجز
    Andrew Beckett'ın iş performansı yeterlilikten uzaktı... genellikle ancak vasattı... bazen gerçekten yetersiz. Open Subtitles أندرو باكت ، تفاوت عمله من مؤهّل إلى في أغلب الأحيان متوسّط إلى أحياناً عاجز بشكل صارخ
    Böyle davrandığın için, ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı anlatacak, söz bulamıyorum. Open Subtitles أنا عاجز عن الكلام عن خيبة أملي فيكِ لسلوككِ هذا ماذا ؟
    yardıma muhtaç bir adamı ayak takımından oluşan bir çeteden çeteden korurken dayak yediğini söyle. Open Subtitles أخبرها أنك ضُربت من أجل رجل عاجز من الجنود السابقين المتواضعين
    Ona sakat denmesini istemiyordu tıpkı bana aptal denmesini istemediğim gibi. Open Subtitles لم يرد أن يكون عاجز مثلما أنا لا أريد أن أوصف بالغبي
    Hatta bana bir keresinde şunu söyledi, "Anne, her gün eşofman giymek sanki engelli kıyafeti giyiyormuşum gibi hissettiriyor." TED حتى أنه قال لي في إحدى المرات، "ماما، ارتداء ملابس الرياضة كل يوم يجعلني أشعر بأنني عاجز عن اللبس."
    Bir kızı ağlarken görmek beni tamamen biçare kılar.... ...hele ki kız güzelse. Open Subtitles رؤيتي لفتاة تبكي يجعلني عاجز تمامًا, خصوصًا إذا كانت جميلة.
    ...şimdi de içinde insanların, çiçeklerin ve etkisiz halde olan bir mürettebatın bulunduğu bir uçağı indirmeye çalışıyor. Open Subtitles الآن ينوي الهبوط بطائرة مليئة بالناس والأزهار وطاقم طيران عاجز
    Eğer ona bir şey vermezsem benim yeteneksiz olduğumu düşünecek. Open Subtitles ولو لم أعطها شيئاً ستعتقد أنني عاجز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد