Pekâla, morgdaki zombimiz Dr. Aden'in not defteriyle etrafta dolaşıyormuş. | Open Subtitles | حَسَناً، لذا زومبي مشرحتنا يَتجوّلُ حوله بدفترِ ملاحظات الدّكتورِ عدن. |
The USS Cole, Aden limanında yakıt ikmali yaparken saldırıya uğradı. | Open Subtitles | . المدمرة الامريكية تعرضتَ للهجوم أثناء تزودها بالوقود فى ميناء عدن. |
Aden veya Cennet Bahçesi Tanrı'nın varlığının dolaştığı nokta olarak kavramlaştırılıyor. | Open Subtitles | حدائِق عدن كانت جنة تُصبِح مُتخيلة بالبُقعة التي يقطنها حضور الرب. |
Adem ve Havva bir gün Cennet bahçesinde iken, çıplak olduklarını fark etmişler. | TED | في يوم من الأيام في جنة عدن قد لاحظ آدم و حواء أنهم عراة. |
- Bu şeytan Keena Rexis'in sen Cennetin bahçesine döndüğünde toz aldığı sahne. | Open Subtitles | حيث هومو الملك الشر يخفق لك العودة في الوقت المناسب لجنة عدن. جنة عدن؟ نيس، هاه؟ |
Ve Kain Tanrı'nın huzurundan ayrıldı ve Aden 'in doğusuna Nod diyarına yerleşti. | Open Subtitles | فخرج قايين من لدن الرب وسكن فى أرض نود شرقى عدن |
Eğer ilgilenirseniz, annem, bugün öğlene doğru Aden'e varmış olacak. | Open Subtitles | إذا كان الموضوع يهم أحدكم فأمي من المفترض أن تصل إلى عدن عصر اليوم بتوقيتهم |
- Terry, Arap Denizinde Aden Körfezine gitmek üzere emir aldık. | Open Subtitles | ماذا هناك, جون؟ تيري، نحن قد أُمِرنَا بالذهاب إلى بحر العرب، خليج عدن |
Buradan hoşlanmadıysan yarın Aden Bahçesi'nden oda tutarız. | Open Subtitles | من الممكن غدا ان يكون لدينا غرفه فى حديقة عدن |
"Aden Bahçesi"ni bulduğun zaman, bunu takacaksın ve geriye döndüğünde, senin "Havva"n olacağım. | Open Subtitles | أرتديه عندما تجد جنة عدن و عندما تعود سأكون لك حواء |
"Aden Bahçesi"ni bulduğun zaman, bunu takacaksın ve geriye döndüğünde, senin "Havva"n olacağım. | Open Subtitles | ارتديه عندما تجد جنة عدن و عندما تعود سأكون لك حواء. |
Aden havaalanında yolcuların ve mürettebatın mahkûmlarla takas edilmesi planlanıyor. | Open Subtitles | تم تبادل الركاب والطاقم في مطار عدن مقابل السجناء... .... |
Sana kararımı söyleyeceğim. O zamana kadar Aden'i terk etmen yasaklandı. | Open Subtitles | سأخبرك بقراري بخصوصك حتى ذلك الوقت, لا يسمح لك بمغادرة "عدن". |
Cennet Bahçesi hikayesinin Adem ve Havva'nın çıplak hissetmesi ve utanmaları ile ilgli olmayacak şekilde ikinci bir mahremiyet yorumu bulunmaktadır. | TED | هناك تفسير آخر متعلق بالخصوصية في قصة جنة عدن و هو ليس له علاقة بقضية شعور آدم و حواء بالعري و بالحرج. |
Şiir, Cennet ve kovulma üzerine, ve bildiğimiz anlamda cinsellik, ölüm ve suçun kovulmayla beraber dünyaya gelmesi üzerinedir. | TED | إنها عن جنة عدن والسقوط وقصة الكتاب المقدس عن هذا السقوط، بأي جنس كما نعرفها والموت والذنب أتوا للعالم في نفس الوقت |
Cennet bahçesinde bulunsalar ve her şeye sahip olsalar bile. | TED | حتي ولو تم سجنهم في جنة عدن مع التين وكل المميزات الأخري |
Bütün batı dinleri Cennet kavramı üzerine kurulmuştur çok çirkin bir geleceğe doğru giden ahlaksızlık ve müsriflik dönemlerini bitirmek üzerine. | TED | معظم الديانات الغربية تبدأ مع فكرة عدن وتنحدر عبر هذا النوع من الحاضر المتهتك الى مستقبل قبيح جداً |
Biyosferlilerden birisi buraya "uçak gemisinin tepesindeki Cennet bahçesi" diyordu. | TED | واحدة من "البيوسفاريين" كان يدعوه جنة عدن فوق حاملة طائرات. |
"Bu yüzden Tanrı onu Cennet Bahçesi'nden gönderdi." | Open Subtitles | بعد ذلك السيد الإله أرسله تحت من جنة عدن |
Biliyorsun ki Eden'ı koruyan kılıç, herşeyi kesen kılıç hatta Cennetin kapılarını bile kesebilen Yanan Kılıç elinde olsaydı isyanı kazanabilirdin. | Open Subtitles | أنت تعلم أنك إذا استحوذت على السيف المُشتعل السلاح الذي يحمي جنة عدن السلاح الذي يُمكنه المرور خلال أى شيء |
Bayanlar, baylar Eden Paradise'de yapılan İklim Konferansı'na katılan tüm davetliler hoş geldiniz. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي ارحب بكم هنا في فندق جنة عدن كضيوف في المؤتمر المناخي |
Âdem Elması sayesinde bilinen dünya, yeni bir çağa girecek. | Open Subtitles | بفضل تفاحة عدن ؛ العالم المعروف سيشهد عصر جديد من السلام |