Sadece bir sopa taşıyarak Çin İmparatorluk ordusunu zafere taşıyan adam. | Open Subtitles | الرجل الذي قاد جيوش الامبراطورية الصينية إلى النصر يحمل عصا فقط. |
Masaya bir ingiliz anahtarı, bir kemer ve bir de sopa koyardı. | Open Subtitles | أعتاد على أن يضع مُفتاح ربط و عصا و حزام على الطاولة |
Sadece karbondioksit değil hokey sopası şeklinde artış gösteren bir değişime sahip olan. | TED | ليس ثاني أكسيد الكربون فقط الذي يأخذ منحنى سرعة التغيُّر له شكل عصا الهوكي. |
Bana yemek çubuğu ya da ince bir çatal lazım. | Open Subtitles | اعتقد انني احتاج الى عصا صينية او شوكة مناسبة لهذا |
Lal taşından bir broş, bir baston ve bir kulak borusu. | Open Subtitles | تضع بروش من العقيق و تمسك عصا و تضع سماعة أذن |
İlaç şirketinin kimsenin bilmediği bir sihirli tümör asası mı var sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنّين أنّ لدى الشركة عصا سحريّةً لعلاجِ الأورام لا يعرف بها أحد؟ |
Bir lastik al, sonra bir de sopa sokakta döndür dur. | Open Subtitles | أحضري إطار , و بعدها أحضري عصا و اركضي بالشارع بها. |
Bize büyük bir sopa lazım davalılarımızı öldürmek için hazırlıklı biri. | Open Subtitles | نحتاج إلى عصا غليظة أحدهم يعدّ العدّة للقضاء على لائحة اتهاماتنا |
Bunu duyunca eve gittim bu uzunlukta, şu kalınlıkta bir sopa aldım. | Open Subtitles | وعندما سمعت بذلك ذهبت للمنزل وأحضرت عصا طويلة للغاية وسميكة على هذا النحو |
ama eğer onu, golf sopası gibi kullanırsan-- | Open Subtitles | لكن إذا ضَربتَ للأسفل كما تَضْرب عصا الغولف |
Evet. Cesetlerin yanında bir beysbol sopası bulduk ve ekibimiz üzerinde kan izi olduğunu tespit etti. | Open Subtitles | وجدنا بجانب الجثث عصا بيسبول ملطخة بالدم. |
Golf sopası, yakada pudra, kol yenlerinde saç telleri. | Open Subtitles | هل هذه الأشياء, عصا الجولف ,البودرة على الياقة, الشعر على الأكمام |
Tıpkı düşmeden ayakta duran bir insan gibi, Entropica'nın tekerlekli aracı kullanarak çubuğu dengede tutmaya çalıştığını görüyoruz. | TED | تماماً كإنسان يقف مستقيماً من دون أن يقع، هنا ترى إنتروبكا يوازن بشكل آلي عصا باستخدام عربة. |
Anladım da neden alçı ve sopa gibi bir baston? | Open Subtitles | أعلم .. لكن لماذا تضع جبس فى قدمك و تحمل عصا مثل الهراوه ؟ |
Benimki budaklı büyücü asası gibi görünmeyi sürdürdüğü sürece böyle. | Open Subtitles | حتى يتوقف قضيبي عن النظر مثل عصا الساحر الملتويه |
Ve onu tekrar alır, ve tekrar bir asa olur. | TED | ويقوم برفعها إليه مجدداً، وتصبح عصا مجدداً. |
Bak Penn, seni ruh sopasını çalmakla suçladığım için üzgünüm ve tabii, seni utandırdığım ve sırrını herkese anlattığım için de. | Open Subtitles | انظر، بين، أنا أسفة إتهمتك بسرقة عصا الروح وبالطبع هذا يحرجك وكل شخص عرف سرك المظلم |
Bunu hazır bulundurduğumu? Sence neden masamda bir kazık ve çantamda bir haç saklıyorum? | Open Subtitles | لماذا لدى عصا فى درج مكتبى و صليب فى حقيبتى؟ |
Beni gerçekten onurlandırdınız. Ama imparatorluk asasını istemem. | Open Subtitles | فاعطوني عصا الشرف التي تستحقها شيخوختي لا صولجانًا أسيطر فيه على الدنيا |
Kurt adamı sadece, gümüş kurşun, gümüş bıçak... yada gümüş bir sopayla öldürebilirsin... | Open Subtitles | أي مذؤوب يمكن أن يقتل فقط برصاصة فضّية ..أو سكينة معدنية أو عصا |
Peki, araya girebilirsem... konuşma çubuğunu ben alayım. | Open Subtitles | ..حسناً ،إذايمكنأنأقاطعَكم. أنا سآخذ عصا الكلام. |
40 dönüm araziyi bilardo sopasıyla işlemiyor ki. | Open Subtitles | ولا يحرث 40 فداناً بقطعتين من عصا البلياردو. |
Kariyerinin ne kadar önemli olduğunu biliyorum, ...sadece senin Butter Stick pastanesinde kablosuz ağlarla ...bir iş yönettiğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | اعلم كم ان مهنتك مهمة لك ولا استطيع تخيلك تديرين شركة من خلال الواي فاي المجاني في مخابر عصا الزبد |
Bu arada,kızım prensi kandırmış ve sihirli değneği almasına çok az kalmış. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، ابنتي خدعة الأمير وأنها قاربت من الاستيلاء على عصا سحرية |
Pek çok şey. Bilirsiniz, çubuğa takılmış tavuk gibi. | Open Subtitles | بعض الأمور هناك بعض مقبلات الدجاج على عصا |