20 yaşındayım ve tüm hayatım boyunca bu şehirde yaşadım. | Open Subtitles | عمري 20 سنة, ولقد عشت في هذه المدينة كل حياتي |
Hayatımın geri kalanında bana Roger'ı hatırlatacak bir anım var. | Open Subtitles | لديّ 24 ساعة في اليوم تذكّرني بالجنس حتى نهاية عمري |
Bazı zamanlar bana çok kızardı. Altı yaşımı gördüğüm için şanslıyım. | Open Subtitles | كان يجن جنونه احياناً وكنت محظوظاً لبقائي حياً حتى السادسة من عمري |
Seni seviyorum, Karen. Tüm hayatımı seni sinir ederek geçireceğim. | Open Subtitles | أحبك، وأريد أن أقضيَ الباقي من عمري أنغِّص لكِ حياتكِ |
Benim yaşlarımda olan oğlunuz lütfen ona yazın bu akşam benim için. | Open Subtitles | ذلك الولد الذي لديك حوالي في مثل عمري أكتب له أرجوك الليلة |
Neredeyse 30 yaşına geldim ve gerçek bir ilişkim bile olmadı. | Open Subtitles | عمري 30 سنةً تقريباً وأنا لم أكن أبدا في علاقة حقيقية |
Beş yaşından beri tek isteğim bir Harley ve yelekti.* | Open Subtitles | منذ عمري 5 سنوات كل ما أردته بدلة سوداء ودراجة |
Çok önceleri --aslında ilk seferime henüz 17 yaşındayken çıkmıştırm. | TED | في الواقع, أول بعثاتي كانت في سن 17 من عمري. |
hayatım için tiyatro patronun yaptığı gibi endişe mi edeyim? | Open Subtitles | واعيش كل عمري في قلق ؟ مثل صاحب المسرح ؟ |
hayatım boyunca hep birilerini bekledim. Neden farklı olacağını düşündüm bilmiyorum. | Open Subtitles | هل تصدق أنني سأتحمله طوال عمري اعتقدت أن الأمور ستكون مختلفة |
Tüm hayatım boyunca ünlü Stella Clifton'un oğlu olarak bilinmemeye çalıştım, şimdi ise herkesin hakkında konuştuğu tek konu bu olacak. | Open Subtitles | لا ، لقد أضعتت عمري كله أحاول ألا أكون فقط مجرد إبن ستيلا كليفتون والأن هذا هو ما يتحدث عنه الجميع |
10 dakika içinde, Hayatımın ilk 18 yılı tamamen değişti | Open Subtitles | في 10 دقائق, تغيرت أول 18 سنة من عمري بالكامل. |
Ama bu süre Hayatımın en sonundan gidiyor, değil mi? | Open Subtitles | ولكن هذه السنوات المقصودة تكون في نهاية عمري اليس كذلك؟ |
Ama sekiz yaşındaydım ve bu Hayatımın sonuymuş gibi geldi. | Open Subtitles | لكن كنت في الثامنه من عمري وكان هذا سينهى حياتي |
14 yaşımı hatırlıyorum, okula gittiğimi. | Open Subtitles | أتذكر عندما كان عمري 14 سنة وأذهب إلى المدرسة |
Farketmişsindir, yaşımı pek göstermiyorum. Bence insanlar rakamlara fazla takılıyorlar. | Open Subtitles | أتعلمين أن لا أخبر عن عمري أظن أن الناس سيتفاجؤون بالرقم |
hayatımı bir savaşçı olarak yaşadım; kadın sorunlarıyla ve politik kampanyalarla ilgili çalışmalar yürüterek ve çevre aktivistliği yaparak geçirdim. | TED | لقد قضيتُ عمري كمحاربة فعملت فيما يخص قضايا المرأة وشاركت في الحملات السياسية وعملت كناشطة في مجال حماية البيئة |
Bu projeyi ben 12 yada 13 yaşlarımda inşa etmeye başlamıştım. | TED | لقد بدأت ببناء هذا المشروع عندما كان عمري 12 أو 13 سنة. |
Beş yaşına geldiğimde, ergenliğe ulaştığımda evlenmek üzere nişanlı olduğumu öğrendim. | TED | عندما كان عمري خمس سنوات، اِكتشفت أنني كنت مخطوبة و سأتزوج بمجرد وصولي سن البلوغ. |
İlişkim 20 yaşından beri sürüyordu, yani hemen hemen tüm yetişkinlik hayatım boyunca ve o benim ilk gerçek aşkımdı, onsuz nasıl yaşayacağımı veya bunu yapıp yapamayacağımı bilmiyordum. | TED | لقد كنت في هذه العلاقة منذ أن كان عمري 20 سنة، وبالتالي طوال فترة المراهقة، ولقد كان حبي الأوّل الحقيقي، ولم تكن لدي أدنى فكرة عن كيفية العيش بدونه. |
Annem, daha ben 10 yaşındayken gecenin bir yarısında komünistler tarafından alınmıştı evimizden. | Open Subtitles | والدتي أخذها الشيوعيون من المنزل في منتصف الليل، وأنا في العاشرة من عمري. |
Benimle aynı yaşta olan çocukların bile temiz plastik şişeleri dere ve yol kenarlarındaki pis sudan doldurduklarını gördüm. | TED | رأيت أطفالاً يبدون في مثل عمري يملؤون زجاجات المياه الشفافة بمياه قذرة من ينابيع بجانب الطريق. |
Artık 25 yaşımdayım ve artık yapmak istedikleri yaomak... istiyorum. Kimseyi umursamadan ! | Open Subtitles | والآن بعد أن صار عمري 25, فهمت أنه يتوجب فقط أن أفعل ما أريد. |
Bir daha benden üç kat yaşlı biriyle evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | تلك آخر مرة أتزوج أحداً بثلاثة أضعاف عمري |
ben daha 12 yaşımdaydım. Öldüğünde, benim şu anki yaşımdaydı. Bu da kafamı... | Open Subtitles | كان هذا عندما كان عمري عشرون عاماً و كان هذا الشيء يتلاعب بعقلي |
O zamanlar bir milyonu aşkın Kuzey Koreli açlıktan öldü, ve 2003'te, ben 13 yaşımdayken, babamda açlıktan ölen insanlardan biri oldu. | TED | أكثر من مليون كوري شمالي ماتوا جوعاً في ذلك الوقت وفي عام ٢٠٠٣، عندما كان عمري ١٣ سنة أصبح والدي واحداً منهم |