Şu şekilde Bay Lock e senin işin kelimelerle, görüntüler, kırılgan şeyler. | Open Subtitles | حسناً , الأمر هكذا عملك هو الكلمات والصور و هى أشياء هشة |
- Hayır. Bence senin işin biraz daha kişisel olabilir | Open Subtitles | أعتقد بأن عملك يمكن أن يكون شخصي أكثر بعض الشيء |
Gerekçeni tahmin etmeye çalışmayacağım ama senin işini her yerde tanırım. | Open Subtitles | لم أكن لأخمن دوافعك ولكنى يمكننى معرفة عملك فى أى مكان |
Ve onları ikna etmeni istiyorum... beni adamlarımdan birinin sattığına inandırdığına, ve işine devam etmek için kahramanca geri döndüğüne... | Open Subtitles | و ايضاَ اريد منك ان تقنعهم انك جعلتني اصدق انني خنت من قبل حليف وأنك رجعت بشجآعه رجعت لتكمل عملك |
Canınızın istediği gibi hayat verip alamazsınız. Sizin işiniz değil. | Open Subtitles | أنت لن تستطيع أن تعيش هكذا، إن هذا ليس عملك |
Bu kadar gönüllülük işinin arasında liste yapmaya vaktin olmaz sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد انة مع عملك التطوعى لن يكون لديكِ الوقت لعمل لائحة |
Para kazanmak için bir yol bulmalısın. İşin yok. Sana destek veremem. | Open Subtitles | يجب أن تفكرى فى طريقة لجنى المال فقد خسرتِ عملك ولن أساعدكِ |
Senin işin bu olabilir müdürüm. Benim işim pislikleri yakalamak. | Open Subtitles | كلا, هذا هو عملك حضرة المديرة عملي أن أمسك بالمجرمين |
İşin yüzünden, amcanın işi yüzünden silahlarla birlikte yaşamanız, anlaşmazlıkları şiddet kullanarak çözmeniz. | Open Subtitles | الوصول السهل للأسلحة إستخدام العنف لحلّ النزاعات بسبب طبيعة عملك طبيعة عمل عمّك |
Ne var ki, burası tamirhane senin işin zaten tamir etmek | Open Subtitles | ذلك مرأب مخصص للإصلاح يمكنك إصلاح ذلك , ذلك هو عملك |
Bunca işin arasında vakit ayırıp bunu yaptığın için sana minnettarım. | Open Subtitles | اقدر لك ما تفعله الآن خصوصا أنك تستقطع وقتا من عملك |
İşini bırakmakla ilgili bir sorunun varsa, bunu kocanla konuş. | Open Subtitles | و إن كانت لديكِ مشكلة بترك عملك ناقشيها مع زوجك |
Kanun dışı araştırmalar yapıyorsunuz. Bu yüzden işini ve diplomanı kaybedeceksin! | Open Subtitles | تقوم ببحوث غير شرعيه لقد فقدت عملك بسبب هذا ورخصتك الطبيه |
Eski işini biraz daha az maaşa sana tekrar sağlayabilirim. | Open Subtitles | إسمع أعتقد أنه يمكنني إعادتك إلى عملك القديم ستعود كالمعتاد |
Şimdi yerine dönüp kendi işine bak anladın mı beni? | Open Subtitles | الآن، عُد إلى عملك و أهتم بعملك .اللعين هل تفهمنيّ؟ |
Tam 25 yıldır işine gönülden bağlı bir hostes olduğunuzu düşünün. | Open Subtitles | أنت ِ مضيفه قمتِ بخدمه صاحب عملك بأخلاص لمده 25 عام |
Yani bir çevirmen olarak çalışırsanız ve hiçbir bağlam olmadan şu cümleyle karşılaşırsanız: "Sen ve sen, hayır, sen değil, siz, sizin işiniz 'sen''i kendiniz için çevirmek"... | TED | لذلك إذا كنت تعمل كمترجم . وتطرقت لجملة بدون أي معنى : أنت و أنت ، لا . ليس أنت ، أنت ، عملك أن تترجم أنت لنفسك |
İşinin bazan tatsız olduğunu biliyorum ama seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أعي أن عملك غير سارّ أحيانًا، لكنّي فخورة جدًا بك. |
Efendim beni işe mi almak istiyor? Hayır demem imkansız. | Open Subtitles | بدلا من عملك كهاو، هل ترغب في قتل الأرانب لحسابي؟ |
Bak, iş yapıldıktan sonra, işi kimin yaptığından sana ne, değil mi? | Open Subtitles | أسمع، لماذا تهتم بمن يعمل لصالحك طالما أن عملك يتم إنجازه، صحيح؟ |
Üzgünüm senin bekçi kulubeni parçaladım. Bir süreliğine işinden uzak kalacaksın. | Open Subtitles | أنا أسف أننى كسرت نخالة الغربال يبدو أنك ستوقف عملك قليلا. |
Be-be-ben tahmin ediyorum senin işinde bunu yapmak pek mümkün olmaz. | Open Subtitles | أعتقد أنك لا يمكنك تطبيق ذلك كثيرا في عملك في الأنباء |
Onu tehlikelerden korumak senin görevin değil. Artık senin de görevin değil. | Open Subtitles | و ليس من عملك الحفاظ على سلامتها و ليس من عملك أيضا |
- İşini gayet iyi yapıyorsun tamam mı? | Open Subtitles | انظرى ، لا يوجد اى تقصير فى الطريقه التى تؤدى بها عملك |
Cerrahların parmaklarını yerine dikmesine izin vermeyerek çalışma yeteneğini de yok ediyorsun. | Open Subtitles | بعدم السماح للجراح بأن يعيد إصبعيك تجعل نفسك عاجزاً عن تأدية عملك |
Evet ama çok çalışmanın işten kovulmamana bir faydası olmaz. | Open Subtitles | أجل ، البقاء علي عملك لا علاقة له بعملك الجاد |
Bu dikkat dağıtıcı şeyler son dönemde işinizi etkiledi mi? | Open Subtitles | هل هذه الحالات من عدم الإنتباه تؤثّر على عملك متأخرا |
İlki, sizin işinize kapalı kapılar ardında gerçekten kendine güvenebileceği, sizin yerinize etkili ve verimli olabileceği seviyede maruz kalmamıştır. | TED | الأول هو أنه لا يعتقد بأن لديه الاطلاع الكافي على عملك للحصول على مصداقية حقيقية خلف الأبواب المغلقة ليكون مؤثرًا وفعالًا نيابة عنك. |