Demek inek olmakla ya da zeki olmakla ilgili değil inatçı olmakla ilgili? | TED | أي أنه لا يتعلق بكونك مهووس أو ذكي، أنه يتعلق بكونك عنيد ؟ |
- Tartışmak için çok inatçısın. - İnatçı değilim. Sadece gerçekçiyim. | Open Subtitles | أنت عنيد جداً فى المجادلة لست عنيداً , انا صادق فقط |
- Tartışmak için çok inatçısın. - İnatçı değilim. Sadece gerçekçiyim. | Open Subtitles | أنت عنيد جداً فى المجادلة لست عنيداً , انا صادق فقط |
Çok üzgünüm, ama bu konularda çok inatçıdır. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً. أظن بأنه عنيد منتهى العند بخصوص هذه الأمور. |
Toprak bükme ustam Sud ilkelerinden vazgeçmeyen, inatçı ve lafını esirgemeyen biriydi. | Open Subtitles | معلمي في تسخير الأرض, المُعلم ساد, كان عنيد و صلب و فظ |
Kendine prensip sahibi diyebilirsin, ama aslında yaşlı ve inatçı bir aptalsın. | Open Subtitles | قد تدعو نفسك ذو مبدأ لكن ما أنت حقأ هو أحمق عنيد |
Yeterince inatçı biri bunu yapabilir o da sadece babamızdı. | Open Subtitles | لو أن هناك عنيد لفعل ذلك فلابد أن يكون هو |
Kendisi epey inatçı biridir, bu yüzden fiziksel bir girişime ihtiyaç duyabilirsiniz. | Open Subtitles | انه رجل عنيد جدا ، لذلك قد يكون لديك للحصول على المادية. |
999 mil gayet iyi geçti. Son mil ise olağanüstü inatçı görünüyor. | TED | 999 ميلاً مضت على ما يرام. الميل الأخير يثبت أنه عنيد بشكل لا يصدق. |
İnatçı aptalın teki, ama benim en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | اٍنه معتوه ، عنيد ، متعجرف و لكنه أفضل صديق لى |
Var olmanın bir amacı olduğuna inanman garip ve inatçı bir inanış. | Open Subtitles | انه لشئ غريب , إيمان عنيد ..... تستمر فى الإعتقاد بأن ... |
İnatçı keçinin tekisin! | Open Subtitles | انك تتصرف كمعتوه عنيد اخبرني اين ماري سول |
İnatçı bir orospu çocuğu gibi. Sen değilsin, öyle mi? ! | Open Subtitles | من الممكن ان يكون عنيد وبالطبع انت لا يمكنك ذلك , صح؟ |
Aynı adamı neredeyse beş yıldır arıyor. Çok inatçı bir adam. | Open Subtitles | كان يبحث عن نفس الرجل لخمس سنين رجل عنيد جدا. |
"Ama hala bir örneğin olmadığını söyleyip duruyorsun, çok inatçısın. " | Open Subtitles | لكنك تستمر في القول بأنه ليس لديك مثيل, لما أنت عنيد |
Çok inatçısın anlaşılan? Salı gecesi, yoğunluğu 70 mm'ye varan yağış bizi bekliyor. | Open Subtitles | أنت كلب عنيد, أليس كذلك؟ سقطت أمطار بمعدل ثلاثة أعشار من البوصة الواحدة |
Babam inatçıdır. Roberto pes etmezse o hayatta etmez. | Open Subtitles | إن أبي عنيد لن يتنازل اذا لم يتنازل روربرتو |
Tamam, inatçıyım ama kafamdan atamıyorum bir türlü. | Open Subtitles | حسناً ، أنا عنيد ولا أستطيع إخراج هذه الفكرة من رأسي |
Başı dik olarak 25 yıldır bu gemiyi sürüyor. | Open Subtitles | أنه عنيد بأفكاره ، فهو يقود غواصات منذ 25 عاماً |
David teknolojiden korkmuyordu, ve kesinlikle çok inatçıydı. | TED | ديفيد لا يخاف من التكنولوجيا ، وانه لا ريب عنيد. |
Raymond, neden bu kadar inat ediyorsun? | Open Subtitles | رايموند، بأَنْك أنْ يَكُونَ عنيد جداً؟ |
Bu inatçılık olmasa futbol takımı da olmazdı sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأن إذا أنت ما كنت عنيد .. لنيكونهناكفريق كرةقدم. |
Bakın başkomiserim, inatçısınız ve bu çok şirin bir özellik. | Open Subtitles | لحظه , ايها القائد انت عنيد وهذه نوعيه محببة |
Altılar hedeflerine ulaşmakta azimli olabilirler. | Open Subtitles | الست يمكن أن يكون عنيد في الحصول على الأهداف. |
Sen onun dinlemesini istiyorsun ama o inatçının teki... kiminle konuşuyorsun sen? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك ...تعتقد بأنّه سيستمع إليك إنه عنيد... مع من كنتِ تتكلّمين؟ |
Bir dahiye göre kanıtları görmemek konusunda fazla ısrarcısın. | Open Subtitles | بالنسبة لعبّقري، انت عنيد حقاً أتجاه الدلائل. |