ويكيبيديا

    "فاز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kazandı
        
    • kazanırsa
        
    • kazanmış
        
    • Fez
        
    • kazanan
        
    • kazandığını
        
    • kazanmıştı
        
    • kazanıyor
        
    • kazandığı
        
    • aldı
        
    • kazanır
        
    • kazanınca
        
    • birinci
        
    • kazanmıştır
        
    • yendi
        
    Çaylak bir sürücüm var. Adı Jimmy Bly. 5 yarış kazandı. Open Subtitles لدي سائق صاعد ، اسمه جيمــي بلاي فاز في خمسة سباقات
    Savaş sona erdi ve gelecek kazandı. Geçmişin hiç şansı yoktu. Open Subtitles الحرب انتهت والمستقبل قد فاز لم يكن للماضي أي فرصة للفوز
    2004'te Rus yanlısı aday Viktor Yanukoviç başkanlık seçimini kazandı. Open Subtitles في عام 2004 فاز المرشح الأوكراني فيكتور يونوكوفيتش بأصوات الناخبين
    Söylediğim gibi, o kazanırsa, 1 e 5 vereceksiniz. Böylesi eğlenceli. Open Subtitles كما أخبرتكم, إذا فاز ستدفعون 5 إلى 1 هذا هو العدل
    Piyango'yu yeni kazanmış birinin paranın değeri tanımlamasına güvenir miydiniz? TED هل تثق بشخص ما فاز للتو باليانصيب ليقدم تعريفاً دقيقاً لماهية العملة؟
    Fez, eninde sonunda kurtulacağım buradan sonra da kıçına tekmeyi basacağım! Open Subtitles فاز ، سأتحرر في النهاية وحينها سأركل مؤخرتك
    9 defa olimpiyat madalyası kazanan Uçan Finli lakaplı sporcu kimdir? Open Subtitles من الذي فاز بالميدالية الأوليمبية 9 مرات ، ولقبه الفنلندي الطائر
    Çok gülünçsün. Bekle, bekle, bekle. O savaşı kim kazandı? Open Subtitles انتظري ، انتظري ، انتظري من فاز بتلك المُباراة ؟
    Moskova'da 4.000 metre takibinde altın madalya kazandı. TED فاز بالميدالية الذهبية في موسكو في سباق تسارع الـ 4,000 متر.
    Sonunda Senato kazandı ve Temsilciler Meclisi kaybetti, TED وهكذا، في النهاية، فاز مجلس الشيوخ وخسر مجلس النواب،
    Eğer yarışmayı kaydedip hala izlemediyseniz, sizin için sürprizi bozmak istemem... ama Watson üstün bir şekilde kazandı. TED أنا لا أريد أن أفشي بالنتيجة، إذا كنت لم تشاهد المسابقة لكن واتسون فاز بسهولة.
    Sonunda, gençler elde ettikleri bilgiler ile davayı kazandı ve otoyolun altında kendi kaykay parklarını inşa edebildiler. TED في النهاية، فاز المراهقون بالقضية بذلك الدليل، وأصبحوا قادرين على بناء منتزه التزلج الخاص بهم. أسفل الطريق السريع ذلك.
    Warriors maçı kazandı ve şampiyonluk maçına geçti. TED فاز الووريورز بالمباراة وحصدوا لقب البطولة.
    İlk antibiyotik olan penisilinin geliştirilmesine katkı sağlayan çalışması ile Nobel Tıp Ödülü'nü kazandı. TED لقد فاز بجائزة نوبل في الطب عن أعماله التي ساعدت في تطوير أول مضاد حيوي: البنسلين.
    1956 yılında Jacques Cousteau'nun bir belgeseli hem Altın Palmiye hem de Oscar ödülü kazandı. TED في عام 1956، فاز فيلم وثائقي من إخراج جاك كوستو بجائزة السعفة الذهبية وجائزة الأوسكار.
    Peki ya 10,000 de 1 şansla kazanırsa ne olur? Open Subtitles ولكن ماذا لو فاز في 1 من أصل 10000 فرصة؟
    Turnuvayı kazanırsa, kazanacağı beş milyon dolarlık ödülü kaybettiği yoldaşının dul eşine bağışlayacakmış. Open Subtitles إذا فاز في المباراة, فإنه سيتبرع بالخمسة ملايين دولار لصالح أرملة صديقه المتوفى.
    Fakat geçtiğimiz sene heceleme yarışmasını kazanmış. Open Subtitles لكنه عندما فاز في الهجاء كانت في العام الماضي.
    Fez, bu iki Fransızı... sanki Fransız öpüşme festivalinde Fransız öpüşüyorlarmış gibi yakaladık. Open Subtitles فاز ، لتونا أمسكنا هاذان الانثنين يقبلان بعضهما بالألسن كثنائي فرنسي في في مهرجان فرنسي
    kazanan takımın adlarının ne ile kafiyeli olduğunu bilmek istiyor musun? Open Subtitles الفريق الذي فاز ، يريد أن يعرف بما يقفى اسمه ؟
    - Evet. Bana mesaj attı ve büyük para kazandığını söyledi. Open Subtitles أجل، بعث لي برسالة نصية يقول فيها أنّه فاز بجائزة كبرى.
    Çok sevinecek. Geçen sene babası panayırda bunu onun için kazanmıştı. Open Subtitles سوف تكون سعيده فوالدها فاز به لأجلها بالاحتفال العام الماضي ؟
    Çok turnuva kazanmış. Kendisi ve onuru için kazanıyor. Open Subtitles لقد فاز ببطولات كثيرة يفوز بها لأجل نفسه وشرفه
    Şimdiye kadar köylülerin kazandığı bir arazi davası duydunuz mu? Open Subtitles هل تعلم أى قضية عن أرض فاز بها أهالى القرى
    Bayan Nathan ile görüşmeden diski aldı ve gitti. Open Subtitles فاز بالقرص المرن حتى بدون ان يقابل السّيدة ناثان.
    Kıvılcım'ın enerjisi iyi. Aralarında en hızlısı, bütün yarışları kazanır. Open Subtitles وسبارك لديه طاقة جيدة هو الاسرع فاز فى كل السباقات
    Büyükbaban o gün büyük ödülü kazanınca, ona 100 dolar verdi. Open Subtitles بعد أن فاز جدّك بالجائزة أعطاه مائة دولار،
    Geçen yıl iyon partikülü hızlandırıcımız birinci oldu. Open Subtitles العام الماضي، فاز مسرعنا الأيوني للجزيئات بالمركز الأول.
    - Ya da kumarda kazanmıştır. - Doğru. Kumarda kazanmıştır. Open Subtitles أو ربما، فاز بها بلعبة ورق - هذه هي، فاز بها بلعبة ورق -
    Bu işe yaradı ve 1962'de bilgisayar Connecticut eyaleti şampiyonunu yendi. TED وبالفعل نجحت فكرته وفي عام 1962 فاز هذا الكمبيوتر ببطولة ولاية كونيتيكت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد