ويكيبيديا

    "في الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arada
        
    • an için
        
    • vaktinde
        
    • anda
        
    • zamanda
        
    • kadar
        
    • Şu an
        
    • an bir
        
    • sıralar
        
    • zamanında geldin
        
    • de
        
    • zamanı
        
    • zaman
        
    • saatte
        
    • zamanlı
        
    Fakat bu arada, yapacağın tek şey Caitlin ile konuşmak. Open Subtitles لكن في الوقت نفسه, كل ماتفعله هو التحدث عن كيتلن
    Ama bu arada, Mary Jane'i neredeyse bir haftadır görmüyordum. Open Subtitles لكن في الوقت الحالي لم أري ماري جين خلال أسبوع
    Zamanla hepsini unutacağım ama şu an için, bu hiç adil görünmüyor. Open Subtitles سأفقد كل ذاكرتي في النهاية ..لكن في الوقت الحاضر هذا ليس بعدل
    — İyi ki onu vaktinde hastaneye almışız. — Peki nesi var? Suçiçeği. Open Subtitles ــ جيد أننا نقلناها إلى المستشفى في الوقت المناسب ــ ولكن ما خطبها؟
    Bizim bu görüntümüzün aynı anda hem fiyordlarda hem ekranda olmasını istedik. TED أردنا هذه الصورة لنا على الزقاق البحري وعلى الشاشة في الوقت ذاته.
    Biliyor musunuz halkım ölürken aynı zamanda kültürüm de ölüyor. TED و في الوقت نفسه، كما يموت شعبي، ثقافتي ايضا تموت.
    İstenmeyen bir ziyaretçi bize, neleri kaçırdığımızı hatırlatacak kadar boy gösterir ve tekrar unutmamız için tam zamanında bizi terkeder. Open Subtitles انه زائر غير مرغوب فيه يبقى لمدة طويلة نوعا ما ليذكرنا بما نفقد ويترك لنا في الوقت المناسب النسيان ثانية
    Bu arada, gitmesine izin vermekten başka yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles في الوقت الحالي ، ليس هناك شيء أستطيع فعله إلا الرحيل
    Bekle bir dakika. Dur. Ya bu arada Banshee'yi bulursak. Open Subtitles انتظر لحظة، وماذا لو عثرنا على الجنِّية في الوقت الراهن؟
    Bu arada, beni hatırlaman için sana küçük bir hatıra bıraktım. Open Subtitles في الوقت الحالي، لقد تركت لك تذكاراً صغيراً حتى تتذكّرني به
    Şu an için yaşayıp yaşamadıkları konusunda bir şey diyemiyoruz. Open Subtitles في الوقت الرهن ،لا أستطيع أن أرى أي اشارات حيوية
    Belki. Ama şu an için, bundan başka iş yok. Open Subtitles ربما ، ولكن في الوقت الحالي هذه كل ماحصلت عليه
    Biliyor musun, günün en iyi vardiyasını sana veriyorum yine de vaktinde gelemiyorsun. Open Subtitles ،أتعلمين، أنني أمنحكِ نوبة جيدة باليوم .وأنتِ مازلتِ لا تحضرين في الوقت المناسب
    Maalesef öğle yemeğini kaçırdınız ancak yukarıya yardım için tam vaktinde geldiniz. Open Subtitles أخشى أنك فوتت الغداء ولكنك عدت في الوقت المناسب للمساعدة في الأعلى
    Sana yazıyorum çünkü şu anda paylaştığımız sarsılan bu dünya, beni korkutuyor. TED أكتب إليك لأنه في الوقت الحاضر، هذا العالم المهتز الذي نتقاسمه يخيفني،
    Ve bu çok onemlidir. Ayni zamanda eger Hindistan'daki bu demografik temettü kabugunu soyarsaniz aslinda iki demografik egri olusacaktir. TED وهذا أمر هام جدا. في الوقت نفسه إذا أمعنا النظر في العائد الديموغرافي في الهند هناك حاليا منحنيين ديموغرافيين اثنين
    Yırtınıyorum, ama burası o kadar erkek merkezli bir yer ki, röntgenleri ve testleri bir türlü zamanında yaptıramıyorum. Open Subtitles كنتأركلمؤخرات، لكن هذا المكان مجرد نادٍ للأولاد لا يمكنني أن أحصل على نتائج الأشعة أو التحاليل في الوقت المحدد
    Şu an büyük bir savaşta olduğumuzu söyleyebilirim ve aslında bu savaşı kaybediyoruz. TED نحن في حرب حقيقية في الوقت الحالي، وهي حرب نحن خاسرين فيها بالفعل.
    Fark ettin mi bilmiyorum ama Şu an bir yarışmada jürilik yapmaktayım. Open Subtitles في حال لم تلاحظ، أنا أقوم بالتحكيم لمسابقة في الوقت الحالي
    Galiba, şu sıralar Blackadder'ın bayan arkadaşı, ama farketmez, değil mi Blacky? Open Subtitles أظنها فتاة بلاكادر في الوقت الحالي، لكن هذا لايهم, أليس كذلك, بلاكي؟
    Küçük eğlencemiz için tam zamanında geldin. Gecebekçisini idam edeceğiz. Open Subtitles في الوقت المناسب لقليلا من الترفيه نحن سنعدم الحارس الليلي
    Bazı ölçülere göre, insanoğlunun yaşayabileceği en güzel zamanı yaşıyoruz. TED استنادا الى بعض المقاييس نحن الان في الوقت الأفضل للبشرية.
    Bir zaman aralığından sonra bunu diğer kolla da yaptırdık. TED ونقوم بتكرار ذلك مع اليد الأخرى مع تأخير في الوقت.
    - Hayır. Karısına, eve her zamanki saatte geleceğini mesaj atmış. Open Subtitles لقد قام بمراسلته زوجته على أنه سيعود للمنزل في الوقت المعتاد
    Hissettiği şeyleri eş zamanlı olarak benim de hissetmemi istiyordu. Open Subtitles هي اردت ان اشعر بما تشعر بة في الوقت الحقيقي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد