ويكيبيديا

    "في حل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çözmek için
        
    • çözmeye
        
    • bir çözüm
        
    • Bir yolunu
        
    • çözme
        
    • çözmekte
        
    • çözümüne
        
    • çözmemize
        
    Eğer bunun gibi bir cinayeti çözmek için bile beraber çalışmayacaksak... Open Subtitles إذا لم نتمكن من العمل سويا لنساعد في حل قضية كهذه
    Eğer bir cinayeti çözmek için işbirliği yapmadığını tahliye görevlilerine söylersem çıkamazsın. Open Subtitles مالم أذهب إلى جلسة تسريحك وأشهد بأنك ترفضين التعاون في حل قضية
    Ancak ben kendimi küresel ısınma sorununu çözmeye ve füzyonu gerçekleştirmeye adadım. TED لكنني قررت أن أستغل حالتي في حل مشكل الاحتباس الحراري، وتحقيق الانصهار.
    General Washington bu ana ulaşabilmek için aylarca eski yazıtları çözmeye çalıştı. Open Subtitles جنرال واشنطن قضى أشهر في حل رموز النصوص القديمة أستعداداً لهذه اللحظة
    Emin olmanızı istiyorum, gerçekten emin olun, bu soruna radikal bir çözüm bulup bunu görebileceğimizden emin olun. TED بل أريد أن تتحلّوا بالقناعة، بقناعة حقيقية أن بمقدورنا أن ننجح في حل هذه المشكلة وأن نشهد تلك اللحظة.
    Sonra ayrı ayrı buluşacağız ve hepsini almanın Bir yolunu bulacağız. Open Subtitles ثم نلتقي متفرقين لنفكر في حل للإستيلاء على البضاعة.
    Bilime odaklandık çünkü biliyoruz ki günümüz ve geleceğimizdeki problemleri çözmek için bilim insanlarına ihtiyacımız var. TED لقد ركزنا على العلم، لأننا نعلم أننا بحاجة إلى علماء يساعدوننا في حل التحديات الحالية والمستقبلة.
    Yani, şimdiye kadar toplamda bütün Worldcraft oyuncuları Azeroth'un sanal sorunlarını çözmek için 5.93 milyon yıl harcadı. TED لذا فحتى الآن، قام لاعبي ورلد أوف ووركرافت مجموعين بإمضاء ٥،٩٣ مليون عام في حل المشاكل الإفتراضيّة لأزيروث.
    Bunu çözmek için fikri olan birileri varsa da onu dinlemekten mutluluk duyarız. TED و إذا كان لديكم أفكار تساعدنا في حل ذلك يسعدنا أن نسمعها.
    Sadece emin olmak için soruyorum bunu çözmek için benim yardımımı mı istiyosunuz? Open Subtitles فقط لأكن متأكد أتريد مساعدتي في حل هذه القضية ؟
    Bunu çözmek için bulunuyor. Aslında oldukça dikkat çekici dedektiftir. Open Subtitles كان له الفضل في حل القضية، إنه محقق بارع، في الحقيقة.
    "Kristal zeka"dan farklı olarak problem çözmeye yardım eder. TED وهو مختلف عن الذكاء المتبلور، فهو يساعدنا في حل المشاكل.
    Ve biz, sorunu çözmeye kendi çevremizden, Kenya'da başladık. TED بالنسبة لنا، لقد بدأنا في حل هذه المشكلة في باحتنا الخلفية في كينيا.
    Bir biyolog ve genetikçi olarak bu problemi çözmeye yardım etmek benim görevim haline geldi. TED بصفتي عالمة في الأحياء والوراثة، أصبحت مهمتي هي المساعدة في حل هذه المشكلة.
    Meseleleri çözmeye yardımcı olacak ilginç bir rehberimiz var: Sigara, bildiğimiz hâline nasıl geldi? TED حسنًا، لدينا مرجع مُدهش للمساعدة في حل المشاكل مثل: كيف أصبحت السجائر كما نعرفها؟
    Yoğun bir şekilde ailemin bu problemine yardım edebilecek bir çözüm için araştırma yaptım fakat bulamadım. TED بحثت بطريقة موسعة عن حل يمكن أن يساعد في حل مشكلات عائلتي، لكن لم استطيع إيجاد واحد.
    Eğer beni misafir edemeyeceksen başka Bir yolunu bulabilirim. Open Subtitles لكن مهلاً ، إذا كنت لا تستطيع استضافتي ، فسأفكر في حل
    Problem çözme yeteneklerin sayesinde, ekibin Schrödinger'in kedilerini tam zamanında kutudan çıkartıyor. TED شكراً لمهاراتك في حل المشكلات، فريقك أمسك بقط شرودنغر في الوقت المناسب.
    Afrika, Tanrı'nın Afrika insanını sevdiğini gösteriyor ve biz de kendi sorunlarımızı çözmekte en az diğer ülkeler kadar yetenekliyiz, barış içinde TED أفريقيا التي تعبر عن محبة الله للأفريقيين وأننا قادرون فقط كمناطق العالم الأخرى في حل مشاكلنا في سلام،
    Unutmayın ki, çok zekice hazırlanmış ve şimdiye kadar çözülmemiş bir bilmecenin çözümüne sizi dahil edecek kadar size güveniyorum. Open Subtitles تـذكر أنـا أعتــمد علـيك في هذا الأمر وهذا ما أظنـه بك معظـم الأذكيـاء , في حل الأحجيات أنطلقو من هـنا.
    Evet ama, bir gidişat bulursak, bulmacayı çözmemize yardımcı olabilir. Open Subtitles نعم، لكن إذا عثرنا على نمط سيساعدنا في حل أحجيتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد