ويكيبيديا

    "في سجن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hapishanesinde
        
    • hapishanede
        
    • Hapiste
        
    • hapishanesindeki
        
    • Hapishanesi'nde
        
    • hapis
        
    • hapishaneye
        
    • hapishanesine
        
    • 'de
        
    • hapishane
        
    • hapse
        
    • cezaevinde
        
    • hapisteyim
        
    • hapisanede
        
    En son orda yediğinde alışveriş merkezinin hapishanesinde üç gece geçirdin! Open Subtitles آخر مرة أكلت هناك قضيت ثلاثة ليالي في سجن المجمع التجاري
    Evet, arazisine girenlere mızrakla saldırmaktan bir sene Samut Prakarn hapishanesinde yatmış. Open Subtitles أجل .. قضى لتوه عاماً في سجن ساموت براكان لمهاجمة المتجاوزين بالرمح
    Onun profiline çok uyan başka bir suçla karşılaşınca da bir kez daha onu aramaya başlamış ve bu sefer de California'daki bir hapishanede olduğunu öğrenmiştim. Open Subtitles و بعد ذلك وجدت جريمة تناسب ما فعل سابقًا لذلك قمت بالبحث عنه مرة أخرى، و في هذه المرة و وجدته في سجن أخر في كاليفورنيا
    Dostum, ben yedi yıl maksimum güvenlikli bir hapishanede çalıştım, ... ve bu hala gördüğüm en gay şey. Open Subtitles يا صديقي لقد عملت في سجن لمدة سبع سنوات و تلك هي أكثر الأشياء شذوذاً اللتي سبق لي رؤيتها
    -Sen onay verdin, ve hayatının geri kalanını askeri Hapiste geçirirsin. Open Subtitles أنت من سمح للطائرة بالإقلاع وستمضي بقية حياتك في سجن عسكري
    Örneğin, Kanada'da Queen's Üniversitesi'nde yüksek lisans okurken Collins Bay hapishanesindeki hükümlüler bana yardım etmeyi kabul etti. TED على سبيل المثال، عندما درست في كلية الدراسات العليا في جامعة كوينز بكندا، اتفق السجناء في سجن خليج كولينزعلى مساعدتي.
    Ferguson hapishanesinde bu ilaçları alamıyordu, çünkü kimse ilaçlarını alamıyordu. İki haftasını bir hücrede geçirmenin nasıl bir şey olduğunu anlattı; TED لا تستطيع الحصول على تلك الأدوية في سجن فيرجسون، لأن لا أحد يستطيع الحصول على الأدوية.
    Afrika hapishanesinde dört yıl boyunca yerliler günde iki kere canıma okudu. Open Subtitles أربع سنوات في سجن افريقي اذوق المر مرتان في اليوم منهم
    Davadan sonra, yargıçlar ve jüri alçak gönüllü anlatıcınızı, kötü sözlerden sonra 14 yıla mahkum ettiler, 84-F devlet hapishanesinde kokuşmuş sapıklar ve prestupniklerin arasında. Open Subtitles بعد المثول للمحاكمة والمحلفين وسماع إتهامات خطيرة في حق صديقكم الراوي حُكم علي بالحبس 14 سنة في سجن الولاية رقم 84 مع أعتى المجرمين والمارقين
    Bir İsrail hapishanesinde kalan yaşamını geçirmekten kesinlikle daha iyi. Open Subtitles بالطبع أفضل من قضاء بقية حياتك في سجن إسرائيلي
    Meksika hapishanesinde resmin var. Open Subtitles هل تعلمين أن صورتك معلقة على جدار في سجن مكسيكي؟
    Kocası ise silahlı soygun suçundan dolayı San Lois Obispo hapishanesinde tutuklu bulunuyor. Open Subtitles بتهمة السطو المسلح في سجن سان لويس أوبيسبو
    Oradaki arkadaşımız sağ olsun, onları bir tür hapishanede tutuyoruz. Open Subtitles شكرا لاصدقائنا انهم يبقون عليهم في سجن من نوع ما
    Bir keresinde ormandaki bir hapishanede geçen bir film izlemiştim. Open Subtitles رأيت فيلماً ذات مرة تقع أحداثه في سجن في الأدغال
    Meksika'daki Hapiste zengin olunmaz. Open Subtitles لا يمكنكِ جمعه بقضاء سنتين في سجن مكسيكي
    Artık dahili tesisat yapabiliriz. Tıpkı kadın hapishanesindeki gibi. Open Subtitles الآن يمكننا أن نركب مواسير داخلية مثل التي في سجن النساء
    - Evet. Dostum, Fox Hill Hapishanesi'nde beş gün dayanamazsın. Open Subtitles مان، فإنك لن تستمر خمسة أيام في سجن فوكس هيل.
    Bu rapora dayanarak sizi, ıslah bölümünün gözetiminde... üç yıl hapis cezasına çarptırıyorum. Open Subtitles بناءً على على ما ورد في هذا التقرير، حكمت عليك بالسجن مدة ثلاث سنوات. في سجن دائرة الإصلاح.
    Orta Doğu'da bir hapishaneye tıkılıyorsun ve en büyük şerefsiz bir Koreli çıkıyor. Open Subtitles تكون عالقاً في سجن في الشرق الاوسط واكبر ابن ساقطة فيه هو كوري
    Yere çakıldığımızda ya da Çin hapishanesine tıkıldığımızda aklım başımda olsun diye mi? Open Subtitles لماذا؟ حتى أكون صاحيا حينما نتحطم؟ أو حين يلقى بنا في سجن صيني
    Duydum ki şişko amcanı görmek için hapishane kulesine çıkmışsın. Open Subtitles إذن, لقد سمعت أنك تزور عمك البدين في سجن البرج
    Baltimore'lu iki kişi bugün bir gizli polise 40 dolarlık kokain satmaya teşebbüsten 15 yıl hapse mahkûm edildiler. Open Subtitles اثنان من رجال بالتمور حكم عليهم بالسجن 15 عام في سجن فيدرالي اليوم . لحيازتهم مكاتب لبيع الكوكاين ..
    İşlemediğim bir nefret suçu yüzünden maksimum güvenlikli cezaevinde iki yıl yattım. Open Subtitles أمضيت سنتين في سجن شديد الحراسة من أجل جريمة كراهية لم أرتكبها.
    Ben hapisteyim, Ama sen daha kötü bir hapishanedesin! Open Subtitles أنا في سجن ، ولكنك في أسوا سجن
    Lütfen. Kokmuş hapisanede tek başıma çürüyüp gitmek istemiyorum. Open Subtitles لا اريد إمضاء بقية حياتي في سجن متعفن ، مستحيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد