"في سن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaşında
• yaşındayken
• yaşındaki
• yaşta
• yaşına
• yaşındayım
• yaşlarında
• yaşımda
• yaşımdayken
• yaşındaydım
• yaşından
• yaşlarda
• yaşındaydı
• yaşımdan
• yaşındasın

Bu üç sert küçük serseriden soldaki benim büyükannem, beş yaşında ve kız ve erkek kardeşi, yaşları on bir ve dokuz.
هؤلاء الأشقياء الصغار الثلاثة هم من اليسار، جدتي في سن الخامسة، ثم أختها و أخوها كانت أعمارهم حينها 11 و 9 سنوات.

16 yaşında, ben de görevimi yapıp Birleşik Devletler Orman Hizmetleri'nde çalışmaya başladım.
لذلك في سن ال 16، فعلت واجبي وبدأتالعمل لخدمة الغابات في الولايات المتحدة.

Birini bulmam için 28 yıl geçmesi gerekiyorsa bebeğim olduğunda 56 yaşında olurum.
إذا إنتظرت 28 سنة أخري ،سأكون في سن 56 قبل أن أنجب طفل

Çok önceleri --aslında ilk seferime henüz 17 yaşındayken çıkmıştırm.
في الواقع, أول بعثاتي كانت في سن 17 من عمري.

Ve sonuçlar başka bir biçimde kendini gösteriyor. Emeklilik yaşındaki insanların sayısı hızla artmakta. yani 46-64 kuşağının emeklilik dönemlerinden bahsediyoruz.
و تتحول لمسار آخر حيث ترتفع عند الأشخاص الذين هم في سن التقاعد بشكل سريع جداً وعندما يصل المواليد سن التقاعد

Çalışabilir yaşta olan yetişkinlerin sayısı çarpıcı bir biçimde düşmekte.
نسبة البالغين الذين هم في سن العمل تنازلت بشكل كبير

Mucit, 40 yaşında seks hayatını bitirdiğini dahi ifade etmişti.
حتي انه ادعي انه دمر رغبته الجنسيه في سن الاربعين

Geçen Perşembe gecesi, burada, şehrimiz New York'ta 87 yaşında bir adam otelindeki mütevazı odasında hayata gözlerini yumdu.
ليله الخميس هنا في مدينتنا نيويورك الرجل الذي كان في سن السابعه والثمانين مات في غرفته المتواضعه في فندق

22 yaşında olup da moron olmayan birini göster bana.
اخبرريني عن رجل ليس احمقاً في سن الثانيه و العشرين

Şampiyonlar yaratan milyarder Darren MacElroy onu dört yaşında evlat edindi.
أخذ من الملجأ في سن الرابعة من قبل البليونير دارين ماكيلوري

Elbette.12 yaşında sosyal olarak izole olmuş bir dahiydin ve kendine, hayatının berbat gitmediği paralel bir evren yarattın.
أفهمك، كنتَ الطفل الرائع المنعزل اجتماعياً في سن الثانية عشرة واخترعتَ كوناً موازياً حيث لم تكن حياتُكَ فيه مزرية

15 yaşında hamile kalmanın er geç yararı olacağını söylemiştim. Evet.
لقد أخبرتك أن الحمل في سن 15 سيجني ثِماره في النهاية

Evet. 65 yaşında olup, bu kadar genç görünen birini görmemiştim.
أجل، لم أرَ يوماً رجلاً في سن الـ65 يبدو نشيطاً بقدرك

Gerçekten de okula gittiğim ilk gün, altı yaşındayken teknik olarak yetersiz beslendiğim için özel bir beslenme programına dahil edildim.
بالفعل في أول يوم عند ذهابي للمدرسة في سن السادسة وضعت في برنامج مخصوص للتغذية لانني كنت مصاب بسوء التغذية فعلياً

Notları hep A ve B, ama 8 yaşındayken bize hiçbir şey vermiyor.
بطاقات علاماته كلها ممتاز وجيد جدا, ولكن في سن 8, ليس لدينا شيء

Burada bazı insanlar 9 yaşındaki bir kızın evlenmeye hazır olduğunu düşünür.
بعض الناس هنا تنظر للفتاة على انها مستعدة للزواج في سن التاسعة

İnsanın babasını bu yaşta kaybetmesi kolay değil. - Doğru dürüst tanıyamadın onu.
ليس سهلاً أن تفقد والدك في سن مبكرة لم تحظَ بالوقت لتتعرف إليه

15 yaşına geldiğimde, opera eğitimi için artık çok geç kaldığımı biliyordum.
لذلك في سن 15 سنة ، كنت أعرف بأنني أكبر من أتدرب

Şimdi, yan odada babası olan, "40 yaşındayım ama hala sıkıyım" içicisi var, tüttürüyor ve oğluyla bağ kurmanın yolunu bulmaya çalışıyor.
وفي الغرفة الثانية تجد والده يقول أنا في سن ال40 ومازلت مدخن جيد فهو يحاول أن يجد طريقة توصله بأبنه أليس هذا ساخر؟

15 yaşlarında tutuklandılar ve suçlamalar 29 yıl sonra düştü.
تم اعتقالهم في سن 15، وأسقطت إدانتهم بعد 29 سنة.

İçinde ne vardı? 29 yaşımda, hayatımda ilk kez o gün bir hijyenik pede dokundum, ilk kez.
اول مره في سن ال 29 اول مره في حياتي المس فوطه صحيه نسائيه.

Ama beş yaşımdayken, tarihi geçmiş bir ananas konservesi yediğimde sesimi kaybettim.
ولكن في سن الخامسة اكلت علبة اناناس منتهية صلاحيتها وتوقفت عن الكلام

İlk halka açık infazı gördüğümde 7 yaşındaydım.
حين كنت في سن السابعة، رأيت أول إعدام عام

On yaşından beri her yaz oraya gidiyor.
نحن نرسلها في كل صيف منذ أن كانت في سن العاشرة

10'lu yaşlarda anne olmak, dediğim gibi adeta bir salgın halinde.
.الحمل في سن المراهقة، كما قلت، هو وباء

1938'de ayrıldıklarında yalnızca sekiz yaşındaydı.
إذ رحل عنها وهو في سن الثامنة من العمر، في عام 1938.

Ben 10 yaşımdan beri onun yazdığı tüm şiirleri biliyorum.
لقد بدأت في قراءة قصائده منذ كنت في سن العاشرة

Eh, artık 19 yaşındasın ve istediğini yapabilirsin, değil mi?
أعتقد أنك في سن 19 و يمكنك فعل ما يحلو لك أليس هذا صحيح؟