| Yılın bu zamanında benim için anlamlı olan bir şarkı ile başlıyorum. | Open Subtitles | اريد ان ابدأ بأغنية تعني الكثير لي في هذا الوقت من العام |
| Gecenin bu vaktinde burada olmak iyi bir fikir mi sence? | Open Subtitles | أتظنين أن وجودك هنا في هذا الوقت من الليل فكرة جيدة؟ |
| - Gecenin bu saatinde mi? | Open Subtitles | في هذا الوقت من الليل؟ |
| Yılın bu vakti, hava erken kararır. | Open Subtitles | الليل يهبط باكراً، في هذا الوقت من السنة. |
| Ve çok yağmur yağmaması, yılın bu zamanı için oldukça alışılmadık bir şey. | Open Subtitles | ولا توجد الكثير من الأمطار كما هو معتاد في هذا الوقت من السنة |
| bu saatlerde kapıyı daima ateş ederek açarım; çünkü gecenin bu saati dışarıda bir çatlaktan ya da polisten başka birisi çalmaz senin kapını. | Open Subtitles | بنت أنا دائماً أفتح الباب في هذا الوقت من الليل وأطلق النار بسبب عدم وجود أي شئ سوى رئيس الشّق |
| Kalkıstan en az 45 dakika önce alanda olmanızı öneriyoruz, özellikle yılın bu döneminde. | Open Subtitles | لكننا ننصحك بأن تكون هناقبلها ,ب45دقيقةعلي الأقل قبل الإقلاع خاصةً في هذا الوقت من العام |
| Hikâyenin bu noktasında yaşlı adam sessizliğe bürünüp önündeki kuzu etini kenara itti. | Open Subtitles | في هذا الوقت من القصة، صمت الرجل العجوز ودفع لحم الظأن بعيداً |
| Oh, sabahın bu saatinde bu kadar atak olmak gerektiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا يجب أن نضايق بعضنا في هذا الوقت من الصباح |
| Yaban domuzları yılın bu zamanlarında çok değerli bir av. | Open Subtitles | يُعتبر الخنزير الوحشيّ صيداً ثميناً في هذا الوقت من العام |
| Anlaşmayı bozmak Yılın bu zamanında sahil şeridinde sıradan bir sahnedir. | Open Subtitles | ضرب الذيل شائع قرب خط الشاطئ في هذا الوقت من العام |
| Yılın bu zamanında Aslan, Cygnus ve Yay takım yıldızlarını görürüz. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة يمكننا رؤية النجم ليو القوس والدلو |
| Gecenin bu vaktinde bunları nereden bulabiliriz? | Open Subtitles | اتعرفون من اين ستحضروا تلك المادة في هذا الوقت من الليل ؟ |
| Malesef dinim yılın bu vaktinde buna müsade etmiyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ ان ديني يمنعني من القيام بذلك في هذا الوقت من العام |
| Gecenin bu saatinde mi? | Open Subtitles | في هذا الوقت من الليل؟ |
| Gecenin bu saatinde mi? | Open Subtitles | في هذا الوقت من المساء ؟ |
| Ama gecenin bu vakti, böyle bir kamyon hemen göze batıyor. | Open Subtitles | ولكن، في هذا الوقت من الليل شاحنة كهذه تجذب الأنظار |
| Hele ki yılın bu zamanı bizi bırakmaya çalıştıktan sonra. | Open Subtitles | . كُنتَ مُساعداً كبيراً في هذا الوقت من العام .. |
| bu saatlerde hep Nicholas'a atıştıracak bir şeyler hazırlarım. | Open Subtitles | أه، أنا عادة ارسل بعض الطعام الخفيف إلى نيكولاس في هذا الوقت من اليوم. |
| Yılın bu döneminde hamam böcekleri bu bölgeye gelirler. | Open Subtitles | الصراصير مشتركة في هذه المنطقة في هذا الوقت من السنة. |
| Liz, hayatımın bu noktasında, belki yeterince iyi değil. | Open Subtitles | ليز .. في هذا الوقت من حياتي ربما .. |
| Günün bu saatinde bu yakaya geçmek ne kadar zor biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين معاناة عبور المدينة في هذا الوقت من اليوم؟ |
| Mackinac Adası yılın bu zamanlarında çok güzel olur. | Open Subtitles | أذهب معك ل "ميتشجان"؟ جزيرة ماكيناك جميله في هذا الوقت من العام |
| Yılın bu zamanlarında köpek kızakları onlar için tek ulaşım kaynağı demek. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة , زلاجة الكلاب هي الواسطة الوحيدة للتنقل |
| Sabah bu saatte, insanlar bir gazete ya da kahve alırlar. | Open Subtitles | في هذا الوقت من الصباح الناس فقط يشترون قهوه او صحيفه |
| Gelecek ay bu sıralarda Alman bir aşçınız olacak. | Open Subtitles | في هذا الوقت من الشهر القادم إن أردتِ طعاماً ألمانياً، فأنا رجلك |