ويكيبيديا

    "قابلتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanıştım
        
    • tanıdığım
        
    • tanıştık
        
    • tanıştığın
        
    • tanıştınız
        
    • tanıştın
        
    • gördüğüm
        
    • tanıştığımda
        
    • tanışmıştım
        
    • karşılaştım
        
    • karşılaştık
        
    • tanışmıştın
        
    • gördüm
        
    • karşılaştığım
        
    • görüştüm
        
    Onunla büyük bir birahanede tanıştım. Oradaki en popüler garson kızdı. Open Subtitles قابلتها في قاعة بيرة كبيرة كانت النادلة الأكثر شعبية عندهم
    Ting-Tange tanıdığım en güzel, en komik ...en olağanüstü kız olduğunu söylerdim. Open Subtitles ساقول لتنج تنج أنها أظرف والطف . وأروع فتاة قابلتها على الأطلاق
    Onunla Doğu Cape'de bir hastanede tanıştık ve koca bir öğleden sonrayı beraber geçirdik - etkileyici bir çocuk. TED وكنت قد قابلتها في مستشفى في مدينة كيب الغربية وقضيت كل فترة بعد الظهيرة معها .. انها فتاة رائعة
    Aslına bakarsan evlat, tanıştığın bu kız, o da mükemmel değil. Open Subtitles و دعنى أوفر عليك الحيرة الفتاة التى قابلتها ليست مثالية أيضاً
    -Kendine gel. Onu seviyormuş. Daha yeni tanıştınız. Open Subtitles هل سمعت نفسك كيف تحبها وانت قابلتها للتو
    Onunla yeni tanıştın. Ama ayak işlerini yaptırmaya başlamış bile. Open Subtitles انت قابلتها حالاً، و هي بالفعل جعلت تجري بالجوار لأجلها
    Central Park'ta gördüğüm bir üniversiteli kız. Open Subtitles وفتاة من وسط نيويورك قابلتها في سنترال بارك
    O bir öğretmen. Onunla, Şanghay'dan gelen bir buharlı vapurda tanıştım. Open Subtitles إنها معلمة بالمدرسة.لقد قابلتها على متن باخرة قادمة من شنغهاي
    Yardım hattına katılmaya karar verdiğimde tanıştım. Open Subtitles قابلتها عندما وافقت على الاشتراك في الحفل الخيري.
    Elizabeth'le onun düzenlediği bir galerinin açılışında tanıştım. Open Subtitles أول مرة قابلتها في حفلة في ليلة تجربة أداء
    tanıdığım en güzel kadınlardan birisiyle yağmur yağarken tanışmıştım. Open Subtitles ، واحدة من أجمل السيدات اللاتي عرفتهن قابلتها في المطر
    Kanımca, hayatımda tanıdığım en inatçı genç bayansınız. Open Subtitles في اعتقادي أنك أعند شابة قابلتها في حياتي
    Her tanıdığım kadını, yükseklerde tuttum. Open Subtitles كل امرآة قابلتها كنت أرفع من منزلتها عندى
    Gail beni muhasebe müdürü sandı, üstelik posta odasında tanıştık. Open Subtitles ظنت غيل انني اعمل في الحسابات بينما قابلتها في البريد
    Hapishanede tanıştık ve kim olduğunu bilmiyordum ve şimdi kardeşinin beni öldüreceğinden eminim. Open Subtitles قابلتها بالسجن، ولا أعلمُ بأنّها أختُ القاتل والآن، أنا مُقتنع بأنّ أخاها سيقتلني.
    Henüz tanıştığın birinden kurtulmanın en hızlı yolu ne diye düşünüyordum. Open Subtitles نعم.كنت افكر ما هي اسرع طريقة للتخلص من فتاة قابلتها للتو
    - Orada mı tanıştınız? Open Subtitles وتلك كانت المرة الأولى التي قابلتها بها؟ نعم، كانت..
    Ve onla bir antikacıda tanıştın. Bunu nasıl yapıyorsun anlamıyorum. Open Subtitles وانت قابلتها في محل يبيع الخردوات انا اجهل كيف تفعل ذلك
    Ama Lanie bugüne dek gördüğüm en hezeyanlı, en kendiyle meşgul en benmerkezci kadınsın. Open Subtitles أنك أكثر إنسانة موهومة ومتورطة نفسيا وذاتية و أنانية قابلتها فى حياتي
    İşte o zaman, Fatima'yı düşünmeye başladım, o, ilk tanıştığımda, özel olarak görmeyi başaramadığım kişiydi. TED وفي هذه اللحظة بدأت أتذكر فاطمة فاطمة التي فشلت في رؤية تميزها عندما قابلتها أول مرة
    Bu doğru. Onunla Miami otobüsünde karşılaştım. Open Subtitles انها حقا كذلك لقد قابلتها فى حافلة من ميامى
    Onunla yolda otobüste karşılaştık. Ondan kurtulamadım. Open Subtitles قابلتها في الطريق ولم أستطع التخلّص منها
    Sevgilim. O... Bir çok kez tanışmıştın. Open Subtitles صديقتي, لقد قابلتها عدة مرات قابلتها و قابلتها
    Hayır. Onu gördüm, fakat avukatı olmadan bir tek kelime etmeyecekmiş. Open Subtitles لقد قابلتها, ولكنها لا تريد التحدث الا فى وجود محاميها
    Şimdiye kadar karşılaştığım en iyi telepatsın. Diğerlerini bulmamıza yardım edebilirsin. Open Subtitles أنتِ أفضل متخاطرة ذهنيًا قابلتها بحياتي يمكنكِ أن تساعدينا لنجد الآخرين
    Onunla camide görüştüm zaten. Cuma namazına gittiğini hatırladım. Open Subtitles قابلتها في المسجد، تذكرتُ أنّها لا تفوّت صلاة الجمعة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد