ويكيبيديا

    "قاع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dibinde
        
    • dibi
        
    • altında
        
    • dibini
        
    • dibindeki
        
    • en
        
    • altına
        
    • alt
        
    • yatağı
        
    • dipsiz
        
    • tabanından
        
    • altından
        
    • tabanını
        
    • altındaki
        
    • yatağında
        
    Yani yıkanmış ve kurulanmıştı. Hâlâ kadehin dibinde birkaç damla olduğunu söylüyor musunuz? Open Subtitles فهل ستظل متمسّكا بشهادتك, بأنه كانت هناك قطرات متبقية فى قاع الكأس ؟
    Sekiz saat sonra bir göl dibinde rahat ve huzurlu olacak. Open Subtitles فى أقل من 8 ساعات سوف يكون مُمداً فى قاع البُحيرة.
    Son gördüğümde, donmuş bir gölün dibinde alkol tedavisine girmişti. Open Subtitles اخر مره رايته كان يتلقى العلاج فى قاع بحيره متجمده
    Evin bodrumunda dibi olmayan bir delik. Mantıksız değil mi? Open Subtitles حفرةٌ في بيتنا ليس لها قاع كيف تفسّري هذا ؟
    Denizin altında karaya kıyasla yaklaşık 100 kat daha fazla etkin volkan bulunmakta. TED وهناك أعداد أكثر من البراكين النشطة في قاع المحيط عن تلك التي على الأرض وبفارق كبير
    Katilin birazcık aklı varsa, silah çoktan denizin dibini boylamıştır. Open Subtitles ربما الآن هو في قاع البحر , لو كان للقاتل أي عقل
    Plankton yokluğunda bu siyah kaya denizin dibindeki tortudur. TED ويمثل الصخر الأسود الترسب في قاع البحر عند غياب العوالق.
    dibinde solucan olan hiç bir şeye on milden fazla yaklaşmayacağım. Open Subtitles لم أكن سأفعل أي شيء له علاقة بدودة في قاع القنينة.
    Deniz dibinde otlamak için, dalgaların içine doğru yüzen kertenkeleler. Open Subtitles وسحالٍ تسبح عبر أمواج الشاطئ لترعى في قاع البحر. ‏
    7 Şubat 1944'te, 12 savaş gemisi, 32 destek gemisi battı ve şu anda öylece okyanusun dibinde yatıyorlar. Open Subtitles في 7 فبراير عام 1944 أغرقت 12 سفينة حربية و33 سفينة دعم والآن هي موجودة في قاع المحيط وحسب
    Eğer sizden bir adım önde olmasaydım.. ..nehrin dibinde çürüyor olurdum. Open Subtitles لو لم أكُن متقدمًا عليكم بخطوة، لكنت جثّة في قاع اليم.
    Aslına bakarsan kuzen, dördüncü işin şu an Pasifik'in dibinde yatıyor. Open Subtitles ،في الواقع إن العمل الرابع يقبع حالياً في قاع المحيط الهادي
    Evet, bunu senin yapmak gerekecek çünkü benim telsizim okyanusun dibinde; atlarken düştü. Open Subtitles أجل، ستضطرّ لفعل ذلك، لأنّ سمّاعتي في قاع المُحيط، فقد وقعت عندما قفزت.
    Bu suyun özel olmasının sebebi, Meksika Körfezi'nin dibinde olması. TED الشيئ المميز في تلك المياه هو أنها توجد في قاع البحر في خليج المكسيك.
    Bu, geçen sene Aralık ayında biz, ilk kez -- Atlantik Okyanusu'nun dibi. TED وهنا غصنا إلى الأعماق في ديسمبر من السنة الماضية لأوّل مرّة، في قاع المحيطِ الأطلنطي.
    Şofbenin altında, gaz borusuna giden yeni bir bağlantı vardı. Open Subtitles في قاع خزان سخان المياه هناك حلمة صغيرة جداً جديدة على خرطوم الغاز
    Katilin birazcık aklı varsa, silah çoktan denizin dibini boylamıştır. Open Subtitles ربما الآن هو في قاع البحر , لو كان للقاتل أي عقل
    Bu durumu şuna benzetebilirim: Bir akarsuyun dibindeki bir çakıl taşına bakmaya benziyor. TED لذا، لاعطائكم معنى ذلك بشكل حسي انه كالنظر لحصاة في قاع جدول
    Bunlar açıkça tabakadaki enerjinin gücünün bu şeyleri okyanusun altından buraya Dünya'nın en yüksek yerine getirmeye yettiğini gösteriyor. Open Subtitles تخبرنا هذه الأحافير يقيناً أن الصفيحة التكتونيّة ولّدت قوة تكفي لرفع أشياء من قاع المحيط إلى هنا، قمة العالم.
    Aynı fok başka bir penguen daha yakalıyor, botun altına geliyor, botun gövdesine vurmaya başlıyor. TED وبينما هو يفترس واحد آخر جاء الى اسفل قارب الطوف وبدا يضرب قاع القارب
    Evet, galiba nişan partimiz bugünün öncelik listesinde alt sırada. Open Subtitles أجل، أعتقد أن حفل خطوبتنا في قاع قائمة إهتماماتنا اليوم
    Deniz seviyesinin 150 metre aşağısında kalan göl yatağı dünyadaki en alçak ikinci yerdir. Open Subtitles إنّ قاع البحيرة المكان الثاني الأوطأ على الأرض في 154 متر تحت مستوى سطح البحر.
    Koruma labirenti, hendek, beyazlatılmış kereste yer döşemeleri ve dipsiz bir kuyu. Open Subtitles متاهة أشجار ، خندق أرضيات خشبية صلبة ، وحفرة بلا قاع
    Pompa, Okyanus tabanından gelen her türlü malzemeyi kusar. Open Subtitles حوالى 100 متر, المضخة تنفث كل الاشياء من قاع المحيط
    Bu yeteneklerini, resifin tabanını araştırıp, bir yere tutunmak ve geri kalan ömrünü orada tamamlamak için kullanıyorlar. TED وتستعمل تلك القدرات لتبحث عن مكان تتشبّث به في قاع الشعاب وتعيش بقية حياتها.
    Tektonik kuvvetlerin bitişik kıta levhalarının altındaki deniz yatağını itmesiyle oluşmuştu. Open Subtitles تكون حين دفعت القوى التكتونية قاع البحر تحت الصفيحة القارية المحاذية.
    Deniz yatağında halkalanmış bin avukata ne denir? Open Subtitles هل إستعنت بألف محامي متصلين ببعضهم حتى قاع المحيط ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد