Ama bunu yasadışı yollardan yapacağımızı Texas'lıların anlaması iyi oldu. | Open Subtitles | لكن، ستكون جيدة، معقولة لتكساس سنفعل ذلك بغش وغير قانوني |
Bildiğim kadarıyla o tarihte seçmen kaydı yapmak yasadışı değilmiş. | Open Subtitles | آخر مرة راجعت لم يكن هناك تسجيل غير قانوني للتصويت |
Yarın sabah uyandığında yasalara uygun bir adam olarak plajda kasıla kasıla yürüyeceksin. | Open Subtitles | صباح الغد أنت ستستيقظ وأنت رجل قانوني بشكل كامل تحتاج بعض النبيذ للإحتفال |
Sayın Yargıç, şerif ve savcı... bu adamı kanun dışı olarak tutabilmek için bir suçlama uydurdular. | Open Subtitles | سعادتكم, مدير الشرطة والمدعي لفقوا تهمة مزيفة بشكل واضح لحجز هذا الرجل بشكل غير قانوني |
Polisin cevap vermeme ihtimali olduğu gibi, sonucunda önlenebilir zarar meydana geldiğinde de herhangi bir kanuni çözüm yolu bulunmamakta. | TED | ولن يكون هناك احتمال عدم إجابة الشرطة فقط، بل ستبقى بدون تعويض قانوني إذا ما تعرضت لضرر لا يمكن تلافيه نتيجة لذلك. |
İlk cümlede 200 yıllık hukuk Doktrinini kafana kakmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ان انقلب على مبدأ قانوني عمره 200 سنة |
Bana her bir kanalı yasal olmayan biçimde, 50 dolara açabileceğini söyledi. | Open Subtitles | عرض أن يركّب لي كابل غير قانوني بكل القنوات مقابل 50 دولار |
Şunu unutmayalım. Will Beckford yasadışı olarak bir arabaya girdi. | Open Subtitles | دعنا لا نَنْسي ويلز َبيكفورد إقتحمَ سيارة بشكل غير قانوني |
Burada cinsel bağlantı ya da yasadışı birşey olmuyor zaten, değil mi? | Open Subtitles | لا يوجد اتصال جنسي أو أي شئ غير قانوني يحدث هنا بالطبع؟ |
Yetkililer bu lokantanın yasadışı bir faaliyet yatağı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | تقول السلطات أن هذا المطعم كان يقوم بنشاطً غير قانوني |
Bundan sana bahsedecektim, ama sonra yasadışı olduğundan, en iyisinin inkâr edebilesin diye seni bunun dışında bırakmak olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد كنتُ سأخبركِ بذلك لكنني عرفتُ بأنّ هذا غير قانوني من الأفضل عدم إشاركك بالأمر حتى يكون لديكِ حجة الإنكار |
Artık çalışanımız olmayan bir bayanın araması üzerine polis evimize yasadışı olarak girmiş. | Open Subtitles | الشرطة دخلت المنزل بشكل غير قانوني واتصلت بهم تلك السيدة التي تم تسريحها |
yasadışı bir şey yapmayı seçtim ve bazen verdiğimiz kararlarla yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | واخترتُ القيام بعمل غير قانوني ويجب أحيانًا أن نعيش مع عواقب اختياراتنا |
Onu barındırmak hem ahlaki değil hem de yasalara aykırı. | Open Subtitles | إيواءه ليس فقط غير أخلاقي، يا أبتي، إنه غير قانوني. |
Ama senin kanun dışı araman yüzünden hiçbir şey elde edemedim. | Open Subtitles | الآن عند مباشرتك هذا التفتيش الغير قانوني ليس لدي شيء |
Aslında, şaşırtıcı olarak Britanya'da kimsenin mezar yeri sağlamak için kanuni zorunluluğu yok. | TED | في الحقيقة، الشيء المثير للدهشة هو أنه لا يوجد الزام قانوني على أي شخص في المملكة المتحدة لتوفير مساحة للدفن. |
Seni TV'de gördüm. Ben, Penn'de bir hukuk öğrencisiyim. | Open Subtitles | لقد شاهدتك على التلفاز أنا طالب قانوني بكلية ، بان |
Ve anonim şirkete yasal bir kişi olarak bakarsak kişideki psikopatlıktan bir şirketteki psikopatlığa geçişi saptamak o kadar zor olmayabilir. | Open Subtitles | وإذا نظرنا إلى شركة كشخص قانوني ربما لا يكون ذلك أمر من الصعب فعلا استخلاص الإنتقال بين الاعتلال النفسي في الفرد |
Onaylı dükkanların sınırları dışında tıbbî marihuana satmak hâlâ yasak. | Open Subtitles | بيع الماريجوانا الطبية خارج حدود المتجر لا يزال غير قانوني |
Yani, yapmamız gereken ilk şeylerden biri neyin hukuki bir sebep, meşru bir hukuki sebep olduğunu çözmekti. | TED | لذلك من اول الاشياء التي كنا نحتاج القيام بها كانت معرفة ما كان سبب الدعوى, سبب قانوني للتحرك. |
Kesin bir şey istiyorsanız iltica talebinde bulunmak kesinlikle yasaldır. | TED | وإذا كنتم تريدون شيئاً قطعي، فطلب اللجوء أمرٌ قانوني حتماً. |
Avukatımı arayın. Herşey kanuna uygun ve o da bunu biliyor. | Open Subtitles | إتصل بالمحامي , كل ما قمت به قانوني وهي تعلم ذلك |
Ne yani, kucak dansı yaptırmak artık suç mu oldu? | Open Subtitles | ماذا إذاً، الحصول على رقصة حضن أصبح غير قانوني الآن؟ |
Pornografik fotoğraflar, illegal yollarla ele geçirilmiş ses dosyaları, isimler,.. | Open Subtitles | الصور الخلاعية، مكتسب بشكل غير قانوني الملفات السمعية، أسماء، تواريخ. |
- Bunları söyleyemem. Mühürlendi, kanunlara aykırı. | Open Subtitles | كلاّ، لا يمكنك سؤالي عن ذلك لقد كانت سرّية، ذلك غير قانوني |
Paranın legal kaynağını açıklayana kadar paraya el koyduk. | Open Subtitles | حتى يخبرنا عن مصدر قانوني لذلك المال، سنحتفظ به |
Polise çiftliğimi kanunsuz olarak neden araştırdığınızı anlatmak istemiyorsanız buradan çıkmama izin verirsiniz. | Open Subtitles | مالم تريد التوضيح للشرطة لماذا داهمت مزرعتي بشكل غير قانوني من الأفضل لك أن تتدعني أخرج من هنا |