ويكيبيديا

    "قديمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşlı
        
    • eski
        
    • klasik
        
    • kadim
        
    • antika
        
    • eskiden
        
    • eskidir
        
    • tarihi
        
    • bayat
        
    • eskimiş
        
    • antik
        
    • modası geçmiş
        
    Daha sonra ise de epey yaşlı bir Rus uçağı ile medeniyetin son noktası olan Khatanga adlı bir kasabaya uçtuk. TED ومن ثم، قمنا باستئجار طائرة روسية قديمة جداً لتطير بنا إلى مدينة تدعى كاتنقا، والتي تعتبر نوعاً ما آخر نقطة للحضارة.
    eski bir fıkra vardır. İki yaşlı kadın Catskill'de bir dağ otelindedirler. Open Subtitles هنالك نكتة قديمة.سيدتان متقدمتان في السن في أحد المنتجعات الجبلية في كاتسكيل
    Babama verilen eski bir silahtı ve mermiler karşı kıyıya bile erişemiyordu. TED لقد أعطي والدي بندقية قديمة لم يكن بمقدورها أن تعبر ضفتي النهر
    Yeni gücün elitleri, eski güç haline gelip, baskı mı yapacaklar? TED إذًا هل نخبة القوة الحديثة سوف يصبحون قوة قديمة فقط ويندمجون؟
    Phillip Hamersly'e ait olduğu belirlenen klasik bir Mercedes'i... sudan çıkarmaya çalışıyor. Open Subtitles حيث الشرطة والمطافى يحركوا.. حيث مرسيدس قديمة تخص عضو كونجرس جمهورى.
    Kendini Tanrı'nın gözetiminde insanların kardeşliğine adayan kadim bir tarikattır. Open Subtitles جماعة قديمة مكرسة إلى إخوة الرجال ، تحت عين الله
    ...ekmek kuyrukları, küçük, boktan daireler, antika arabalar. Open Subtitles طوابير الخبز،القمامة فى كل مكان شقق وسيارات قديمة
    Bu ada eskiden askerî üsmüş ve 2000 yılında New York'a verilmiş. TED كانت جزيرة الحكام قاعدة بحرية قديمة وانضمت إلى مدينة نيويورك عام 2000.
    Olumlu ve olumsuz tarafların bu tip söylemleri çok eskidir. TED الأن ,تصريحات من هذا النوع على الجانب السلبي وعلى الجانب الإيجابي قديمة جدا.
    Bu keşiften beri bu son derece yaşlı kayalarda, birçok organizma çeşidi bulundu. Open Subtitles تم منذ اكتشافه العثور على كائنات عديدة في صخور قديمة جدا مثل هذه،‏
    yaşlı ormana girip 400 yıllık bir ağacın yanında oturup uykuya daldı. TED لقد سرت خلفه الى غابة قديمة وجلست مستظلاً بشجرة عمرها 400 عام .. وغافلني النوم حينها ..
    yaşlı, dökülen, duvarlı şehirlerin, ufak, küçücük otellerinde kaldık ve çatıya çıkıo, Vinho Verde içtik ve güneşin batışını dama oynayarak izledik. TED أقمنا في مدينة مسورة قديمة متداعية في فندق صغير وكان علينا التسلق الى العلية لنشرب فينهو فيردي ومشاهدة غروب الشمس ولعب الداما
    Ve biz yaşlı bir galaksideki çok genç bir teknolojiyiz, ve teknolojilerin devam etmelerinin mümkün olup olmadığını bilmiyoruz. TED ونحن لازلنا حضارة يافعة في مجرة قديمة ، ولسنا متأكدين ما إذا كانت الحضارات تدوم للأبد.
    ve bu yüzden blog yazarına bir e-posta atmışlar ve onun eski bir versiyonu incelemiş olduğunu düşündüklerini söylemişler. TED لذلك كتبوا لها هذه الرسالة، يدافعون فيها عن قضيتهم جاعلين حجتهم أنهم شعروا أنها قد أجرت تقييماً لنسخة قديمة.
    Bu, eski olanın yanı sıra bir 21. yüzyıl hikayesidir. TED هذه قصة من القرن الواحد والعشرين مثلما أنها قصة قديمة.
    eski bir psikolojik numaradır. Gerçek bir erkek olmamıza yardım eder. Open Subtitles انها حيلة نفسية قديمة , وهى تساعدنا لنقترب من الرجل الحقيقى
    Hayır, hiç görmedim ama depoda eski bir bot vardı. Open Subtitles لا، ليس من قبل، لكن هناك طوافة قديمة في المخزن.
    Benimle konuşmak istiyor. klasik kod, değil mi? Open Subtitles يريد إخباري شيئاً ما, تلك شفرة قديمة, صحيح؟
    Tek amacı, dünyadaki cadılardan kurtulmak olan kadim bir tarikâtın bir parçası onlar. Open Subtitles إنهم جزء من جماعة قديمة من الرجال غايتهم الوحيدة تخليض العالم من الساحرات.
    Bazen seni tanıyamıyorum bile. O resimler antika gibi geliyor. Evet. Open Subtitles أنا قد لا أَكون عرفتك, أنا فقط عِندى صورة واحدة وهى قديمة
    Bu, eskiden bu ormanda yaşayan bir cadıyla ilgili, gerçek bir hikaye. Open Subtitles حسنا، هذه قصة حقيقية عن ساحرة قديمة عاشت في هذه الغابات بالضبط
    Dövme stilleri değişip dursa ve anlamları kültürden kültüre farklılık gösterse de, uygulamanın kendisi uygarlık kadar eskidir. TED لكن بينما تتغير صيحات الوشم وتنوعت معانيه بشكل كبير بين الحضارات إلا أن هذه الممارسة قديمة قدم الحضارة نفسها.
    Yazışmaların konusu, çoğunlukla tarihi şehir, hayalet kasaba ve eski madenler. Open Subtitles المراسلة كَانتْ في الغالب حول المواقع التأريخية، مدن الأشباح، ألغام قديمة.
    Internet'in varolma nedeni, kedi videosu paylaşmaktır diye bayat bir şaka vardır. TED هناك مزحة قديمة تقول أن الإنترنت موجود ليسمح بمشاركة مقاطع فيديو للقطط.
    Koca evin içinde tek başınaydı sokaklarda yalnız dolaşıyordu kıyafetleri eskimiş, yırtılmış ve pislenmişti. Open Subtitles وحيدة فى منزل كبير تسير فى الشوارع بمفردها ملابسها أصبحت قديمة وممزقة ومتسخة
    İslam Devleti tarafından kafalarının kesilişleri barbarcaydı, ama eğer bunların antik, uzak ve ücra bir çağdan kaldığını düşünüyorsak yanılıyoruz. TED تعتبر عمليات نحرهم بواسطة داعش همجية، ولكن إذا تصورنا أنها قديمة وتعود لعصور بعيدة وغير معروفة فإننا سنكون على خطأ.
    Bu teknoloji bizim mevcut dünyamızda modası geçmiş hale gelmiştir. TED وقد أصبحت هذه التكنولوجيا قديمة في عالمنا الحالي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد