"قرارا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• karardı
• seçim
• karara
• karar
• kararı
• verdi
• Kararını

Yanlış karardı, dedim ya! Başka ne dememi istiyorsun?
لقد قلت كان قرارا سيئا ماذا تريدني ان اقول ايضا ؟

Athosialı kardeşlerimi, Atlantis'te yaşamak için terketmek çok zor bir karardı.
تركت أتباعي من الأتوزيين ليكون مكاني هنا في أتلانتس كان قرارا صعبا

Dolayısıyla Betsy ya da kendiniz için seçim yaparken neden gerçeğin bir faktör olması gerektiğini hissetmeyesiniz?
لذا، سواء كنت تتخذ قرارا لبيتسي أو لك، لماذا تعتقد أن الحقيقة يجب أن تكون عاملا؟

Dava o zaman karara bağlanacak.
في ذلك الوقت المحكمةِ سَتَتّخذُ قرارا نهائي.

O anda bir daha bakmamak üzere ani bir karar veriyorum.
حينها اتخذت قرارا فوريا بأن لا أنظر إلى قدمي مرة أخرى.

Böylece oldukça kötü bir kariyer kararı verdim.
فقمت باتخاذ قرارا سيئا حقيقة من الناحية الوظيفية

Bonnie orada bir karar verdi üçüncü sabaha yaklaşırken acı çekiyordum ve pamuk ipliğiyle dayanıyordum,
واتخذت بوني قرارا بحلول الصباح الثالث بأنني كنت أعاني وأنني كنت على مقربة من خطر ما

Angus, Kararını ver artık. Üç dakika kaldı. Eğer yapamayacaksan, ben yaparım.
أنغوس , إتخذ قرارا , 3دقائق إذا لم تفعل , سأفعل أنا

Geniş spektrumlu antibiyotiklere başlatmak iyi bir karardı.
حسنا, الكثير من المضادات الحيوية الطيفية كان قرارا جيدا

Hem astronotları hem de ailelerini aşırı derecede zorlayacak vermesi çok sıkıntılı bir karardı.
لقد كان قرارا صعبا جدا.. وقرارا صعبا على روّادِ الفضاء وعائلاتهم.

Ortaklaşa bir karardı ama bu yüzden benden nefret etti.
لقد كان قرارا متبادلا، لكنها كرهتني بسببه.

Eğer en aklı başında olduğu zaman bu sabahsa o halde o dükkana girmesi bilinçli bir karardı.
لو كنا نقول ان هذا الصباح كانت تفكر بوضوح اذا فقط كان قرارا واعيا ان تذهب الى هذا المتجر بالتحديد

Don McCullin'ı gemiden indirmek korkunç bir karardı hem de geminin dolu olduğu gibi saçma bir gerekçeyle.
كان قرارا رهيبا بعدم السماح لـ ماكلن صعود السفينة

Zor bir karardı. Üniversiteyi sevmiştim.
لقد كان قرارا صعباً. أنا أحب الجامعة.

Hayal ettiğiniz alternatif seçimlerinizden pişmanlık duymanıza neden olur ve bu pişmanlık yaptığınız seçimden aldığınız tatminin değerini azaltır, bu iyi bir seçim olsa dahi.
والذي يحدث أنه هذا البديل المتخيل يدفعك للندم على القرار الذي اتخذته، وهذا الندم يُطرح من حصيلة رضاك عن قرارك، حتى وإن كان قرارا جيداً.

Fishler şimdi bir seçim yapmalı.
بصفتنا كبار جماعة سمك يجب أن نتخذ قرارا الآن

Bir seçim yapmalısın, Trick. Tereddüt, onun ölümüne sebep olabilir.
يجب أن تتخذ قرارا "تريك ترددك هذا يمكن أن يقتلها

Teklifin hakkında düşündüm ve bir karara vardığımı bilmeni isterim.
كنت أفكـر بعرضك و أريدك أن تعلم ، أنـي اتخذت قرارا

Eminim ki ayrılmak onun için kolay bir karar olmamıştır.
أنا متأكدة أن مغدارتها لم تكن قرارا سهلا بالنسبة لها

Sonradan pişman olduğun bir karar verdiğin için bana mızmızlanma.
لذا لا تأنّي عندي لأنكِ اتخذتِ قرارا ندمتِ عليه الآن.

Bütün grubu etkileyecek olan kararı tek başıma vermemden mi bahsediyorsun ?
هل من شأنى أن أتأخذ قرارا لوحدى يؤثر على المجموعة ؟

kararı şimdi vereceksin korkmak ve asla geri dönemezsin.
لقد اتخذت قرارا الان بأن تكون خائفا و لن تعود كما كنت

-Scott, kararı Dan verdi. -Hata etti.
"سكوت" كان هذا قرار "دان" - كان قرارا خاطئاً -

Peder Godwin, Prenses Morgana'yı şapele götürün son Kararını vermeden önce biraz dinlenebilir.
الاب جادوين اصطحب الاميره مورجانا للكنيسه ربما يجب أن تفكر مليا قبل أن تتخذ قرارا اخيرا