"قرّر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• karar verdi
• karar vermiş
• karar ver
• karar vermişti
• karar verirse
• karar verin
• karar veriyor
• karar verir
• karar verdiği
• karar verdiyse

Öyleyse Dr. Collier toz olmaya karar verdi ve ... ..onunla gitmeni istedi?
لذا، قرّر الدّكتور كولير أنّه يجب أن يختفي وهو أرادك أن تذهبي معه؟

Özgür geçecek son gecemde oğlum beni görmemeye karar verdi.
ولدي قرّر أن لا يراني في ليلتي الأخيرة كشخص حر

O da amcasının yaşadığı İngiltere'ye gitmeye karar verdi.
حينها قرّر التوجّه إلى المملكة المتّحدة، حيث يقطن عمّه.

Peter Pan adından bir oğlan varmış... büyümemeye karar vermiş.
كان هناك ولد يسمّى بيتر بان قرّر أن لا يكبر

Ne yapmak istiyorsun, karar ver.
مـاذا تريد أن تفعل؟ قرّر

Buna General Bartley karar vermişti. Şimdi konuyu açmak manasız...
الجنرال بادر كان الشخص الذي قرّر ذلك , حتى لو جلبته الآن

2015'te Çin hükûmeti bu köprüyü restore etmeye karar verdi.
سنة 2015، قرّر الصينيون تجديد ذلك الجسر.

Dünya'ya uyuşmazlık getirmek için kardeşine ve kardeşinin müttefiklerine saldırmaya karar verdi.
لجلب الفتنة إلى العالم، قرّر مهاجمة أخيه وحلفائه.

Diyojen sürgündeyken, başkalarının fikirlerini ve toplumun başarı kıstaslarını reddederek özgür olabileceğine karar verdi.
في المنفى قرّر ديوجين أنه من خلال رفضه آراء الآخرين والتدابير المجتمعية للنجاح.. يمكن أن يكون حراً فعلاً.

En yakın şövalyelerine danışan Arthur ayrılıp, Kutsal Kaseyi... ..ayrı ayrı aramalarının daha doğru olduğuna karar verdi.
آرثر، بعد أَن استشار أقرب فرسانه قرّر أنهم يجب أَن ينفصلوا و يبحثوا عن الكأس المقدّسة بشكل منفرد

Neden şimdi şansını böyle kullanmaya karar verdi?
الذي قرّر فجأة لإستعمال حظّه بهذه الطريقة.

Douglas annenin anlaşmasının bağlayıcı olmadığına karar verdi.
قرّر دوغلاس أمّك إتفاقية مناعة ما كانت أبدا تربط.

Yüzeysel görünmemesi için onu tekrar görmeye karar verdi.
لذلك قرّر أن يستمر في مواعدتها حتىلايبدوشخصاًفظ.

Bu yüzden, çağın en önde gelen bilim adamının etkisini ve ününü, özgür dünyayı bir Nazi atom bombası ihtimaline karşı uyarmakta kullanmaya karar verdi.
لذا قرّر استغلال شهرة وتأثير أبرز علماء عصره ليحذّر العالم الحرّ من احتمالية قنبلة النازيّين الذرّيّة.

Savaşın açıkça Nazilerin aleyhine dönmesiyle birlikte eski müttefikiyle araya mesafe koymanın zamanının geldiğine karar verdi.
مع الحرب التى تصير بشكل واضح ضدد النازيين قرّر أنه حان الوقت لإبعاد نفسه عن حليفه السابق

Daha önce çalıştığın ofis, yardıma ihtiyacımız olduğuna karar vermiş ki bize Ajan Kulok'u göndermişler.
يبدو مكتبك السّابق قرّر أننا بحاجه للمساعدة لذا أرسلوا لنا كلوك الوكيل

Ya da ruh hastası, obsesif-kompulsif biri ve nasıl bitmesi gerektiğine zaten karar vermiş.
أو أنّه مُضطرب عقلٍ، مصاب بالوسواس القهري ولقد قرّر بالفعل كيف سينتهي الأمر.

Kimin gideceğine sen karar ver.
أنت قرّر من عليه الذهاب.

Buna rağmen Müttefikler terfimi Emily'nin ölümüne göre yapmaya karar vermişti.
على الرغم من ذلك، التحالف قرّر جعل ترقيتي متوقفة على موت إيميلي.

Eğer birisi bir metrelik o yarıçap içinde cinayet işlemeye karar verirse, buna hazırlıklıyız.
حسنًا، إذا قرّر شخص ما إرتكاب جريمة قتل داخل تلك المساحة، فسنمسك به

Kim olduğumu öğrenin ve kimin tarafında olacağınıza karar verin, benim mi, onların mı?
إعرف من أنا، ثمّ قرّر أيّ جانب تودّ أن تنضمّ إليه.. جانبهم أم جانبي! -غادري

Sunucu kapıların arkasında ne olduğunu biliyor ve 3.kapıyı açmaya karar veriyor.
مقدّم البرنامج والذي يعرف ..ما وراءالأبواب. قرّر فتح باب آخر.

Erkek torununun kendisini öldüreceğini öğrenince, korkuya kapılan Kral kızının çocuk sahibi olmasını engellemesi gerektiğine karar verir.
اكتشف أن حفيده سيقتله وارتعب نوعاً ما وكبداية قرّر أن يمنعها من الإنجاب

Hayat kurtarmaya ilk karar verdiği anı sor.
اسأليهِ لماذا قرّر أساساً أنه يريد إنقاذ الأرواح

Ama onları Fransa'ya, elden götürmeye karar verdiyse...
مـاذا لو قرّر أخذهم إلى " فرنسا" شخصيًا؟