"قضيّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dava
• davası
• davasında
• davayı
• davasını
• dosyası
• vaka
• olay
• davasının
• dosyasını
• davada
• davamız
• davasıyla
• olayı
• davaya

dava falan yok. Gerçekte kimseyi öldürmedim. Bu bir kabus.
ليس هنالك قضيّة, أنا لم أقتل أحدا كل هذا كابوس

Ne yapacağımı bilemiyorum. Böyle adama karşı nasıl dava oluşturursun?
لا أعرف ما العمل كيف تبني قضيّة تجاه رجل كهذا؟

Elbette vergi hukukunda mesleki hata davası yoktur. Vergi hukukunu kim takar ki?
بالطّبع ليست لديك قضيّة سوء مُمارسة في قانون الضرائب، من يهتم بقانون الضّرائب؟

Deri yüzücü davasında fazla mesai yapacağım.
سأقوم بالعمل لساعات إضافيّة على قضيّة السالخ

Yani şimdi zaten aşırı derecede zor bir davayı kendi teorilerine göre iyice mi ilginçleştiriyorsun?
إذن، فأنت تأخذ قضيّة معقّدة للغاية وتلوّثها بنظريّاتكَ؟

Efendim, o cesede ihtiyacımız var yoksa bu dava elimizden kaçar.
سيّدي، نحن بحاجة لتلك الجثة، خلاف ذلك، ليس لدينا أيّ قضيّة.

Sen bir dava üzerinde çalışırken oluşturduğun kişi. Hey. Endişelenecek bir şey yok.
الشخص الذي تتحوّلين إليه عندما تعملين على قضيّة لا يوجدُ شيء يدعو للقلق

Bir eniştenin, yeğeninin velayeti için dava açması pek alışagelmiş şey değil.
إنّها سابقة، أن تقوم خالة و خال برفع قضيّة حضانة لأبنت أختها

Aradaki fark bu iyi bir dava, ve biri bunu devam ettirebilir.
،الفرق أنها قضيّة جيّدة .ولا يزال بوسع أحدٍ آخر تولّي أمر القضية

Bir dava üzerinde çalışıyorum. Beni buraya getirdiniz diye dava açacağım.
أعمل في قضيّة كبيرة , يجب أن أقاضيك على أحضارك لي هنا

- ...diye duydum. Adam bize her an tazminat davası açabilir.
أجل، متأكد بأنّه سيرفع قضيّة في أية لحظة الآن

Merkezde bir toplantı yapıyor, Bay Harbor davası.
سيعقد اجتماعاً بالمركز بخصوص قضيّة مرفأ الخليج

Tüm bu Kuklacı davası başladığndan beri garip davranıyor. Hepsi raporumda yazılı.
إنّها تتصرّف بغرابة منذ أن بدأت قضيّة سيّد الدمية هذه، لقد كتبت كلّ هذا في تقريري.

Ve şu yenidoğan ölümü davasında nasıl hata yaptık?
وكيف تخلّينا عن قضيّة وفيّات الأطفال الرضّع؟

Ama birden bire bizzat kapattığım davayı açacak delil buldu.
ومن ثمّ تجد دليلاً بطريقة سحريّة لإعادة فتح قضيّة تعلم أنّي أقفلتُها بنفسي

Kimse Mezarcı davasını istemezdi. O, kariyer katili.
لا أحد يريد قضيّة حفار القبور إنّها قاتلة للوظيفة

Bir kayıp ihbarı dosyası üzerinde uğraşırken ilginizi çekebilecek bazı parmak izleri buldum.
إستلمتُ قضيّة شخص مفقود اليوم ووجدتُ بعض بصمات الأصابع التي قد تثير إهتمامك.

Buradaki belgelerimizle bu bizim için çok kolay bir vaka olur.
فتلك قضيّة سهلٌ حلّها بما لدينا من وثائق

olay yerinde, Mezarcı araştırmasıyla ilgili olduğuna inandığımız kanıtlar bulduk.
لدينا أدلة في مسرح الجريمة يعتقد أنّها متصلة بالتحقيق في قضيّة حفار القبور

Ölümünden 1 ay geçmeden kendimi Bebek Yapıcısı davasının başında buldum.
وبعد أقل من شهر من وفاتها، أُسندت إليّ قضيّة صانع الدُمى.

Bu arada herhangi bir suç dosyasını takip için kendi müfettişlerimizi atayacağız.
في هذه الأثناء، نحن سنكون تعيين محقّقوننا الخاصون لمتابعة أيّ قضيّة جرمية.

Çok gizli bir davada CIA'in ajanıydı.
كان عميلاً بالإستخبارات على قضيّة سرّية تماماً.

Peki, bak hala izinde olduğunu biliyorum ama bir davamız var.
حسناً، انظري أعلم أنّكِ لا تزالين في عُطلة، ولكن لدينا قضيّة

Ama annenin davasıyla ilgili hiçbir şey söylemedi, değil mi?
ولكنّه لم يقل شيئاً عن قضيّة والدتكِ، صحيح؟

Böyle önemli bir olayı kaçırmak istemedik.
قضيّة ذات هدف سامي كتلك، لا نريد تفويتها

Eğer benim gibi davaya yardım için bile katılıyor olsan başka sorumlulukların da olacaktır.
حتّى لو حقّقتي في قضيّة تُناسِبُ راحتِك ، انا مُتأكّد بأنّكِ حصلتي على حياتِك الخاصّة للتعاملُ معها