Babam çok sıkı çalışıyordu, biraz fazla uyuması gerek sadece. | Open Subtitles | أبي كان يعمل بجّد هو فقط يحتاج إلى النوم فحسب |
Ekip profil üzerinde çalışıyordu ve sanırım bir şey bulduk. | Open Subtitles | الفريق كان يعمل على الوصف و نظن ان لدينا شيئا |
Eskiden mezarlık olan bir yere yapılan site inşaatında çalışıyormuş. | Open Subtitles | كان يعمل في موقع بناء حيث كانت تقع المقبرة سابقاً |
Ve aslında dedi ki-- Bir bakayım bu şey çalışıyor mu. | TED | وقال، في الواقع، دعوني أرى ما إذا كان يعمل هذا الشيء. |
Gerçek adı ve kime çalıştığını hiç bir zaman söylemedi yine de denediler. | Open Subtitles | اسمه الحقيقي و امن كان يعمل لم يكشفا ابداً بالرغم من انهم حاولوا |
Hugh Sloan Finans bölümünde Maurice Stans için çalıştığı zamanlarda, siz onun muhasebecisiydiniz. | Open Subtitles | أنت كنت محاسبة هيو سلون عندما كان يعمل تحت موريس ستانز في المالية |
Bak, Carter büyük gizli bir uyuşturucu operasyonu üzerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | أنظري ، كارتر كان يعمل متخفيا في عملية مخدرات كبيرة. |
David King isimli bir arkadaşım The Sunday Times'ta çalışıyordu ve bana... | Open Subtitles | صديق لي اسمه ديفد كينغ كان يعمل لـ صنداي تايمز قال لي: |
Burke seni Dominikte bulduğu zaman, bu konu üzerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | عندما وجدك بيرك في جمهورية الدومينيكان كان يعمل على هذا |
Ama başka biriyle çalışıyordu. Onu gördüm, kafatası sembollü bir maske takıyordu. | Open Subtitles | لكنّه كان يعمل من أحد، وقد رأيته ارتدى قناعًا عليه صورة جمجمة |
Babam çok sıkı çalışıyordu, biraz fazla uyuması gerek sadece. | Open Subtitles | أبي كان يعمل بجّد هو فقط يحتاج إلى النوم فحسب |
Bombalama olayı sırasında Malik Wellspring Fruit şirketi adına kamyon şoförü olarak çalışıyormuş. | Open Subtitles | فى وقت التفجير مالك كان يعمل كسائق لشاحنه توصيل طلبات لمحل ويلسبرنج للفاكهه |
Kardeşinin dediğine göre Phillip Harris kılıf olarak Zenith Stüdyolarında çalışıyormuş. | Open Subtitles | قال أخته أن فيليب هاريس كان يعمل متخفيا في استوديوهات زينيث. |
- Onun biraz yemek yemesi gerekiyor, Orada beygir gibi çalışıyor. | Open Subtitles | اعتقدت انه يمكنه القيام ببعض الحفريات كان يعمل في نقليات الاحصنة |
Hatta, bunlar sayesinde Rambaldi'nin ne üzerinde çalıştığını bizden önce öğrenebilirler. | Open Subtitles | ربما بما فيه الكفاية لكشف ما كان يعمل عليه رمبالدى قبلنا. |
Tüm bildiğim üzerinde çok ama çok uzun zaman çalıştığı bir şey. | Open Subtitles | كل ما أعرف أنه شيء قال بأنه كان يعمل عليه لوقت طويل |
Benim için üç yıl çalıştı ve hiç problem çıkarmadı. | Open Subtitles | كان يعمل لحسابى لمدة 3 سنوات. لم يكن هناك مشكلة |
- İşte dosya. Hell Club'de çalışmış. - Sağol. | Open Subtitles | ها هو الملف لقد كان يعمل في نادي هيل شكرا |
Babanın işlettiği stüdyoda çalışırdı. Bilirsin işte, sistemin bir parçasıydı. | Open Subtitles | كان يعمل في الاستوديو الذي يديره أبوك جزء من النظام |
Geçen yıl Cajon Nehri Barajı'nda çalışan önemli bir mühendisi kaçırdılar. | Open Subtitles | فى العام الماضى خطلوا مهندس مهم كان يعمل سد كانزور النهرى |
Gizli bir iş yapardı anladın mı? | Open Subtitles | حسناً، كان يعمل فى السر، صحيح؟ |
Evet o eski bir polistir.Kayıplar bölümünde çalışmıştı.Kötü habercisiydi Fazla kuvvet kullanma ve uygunsuz davranıştan beş kere görevden alındı | Open Subtitles | كان يعمل في مهمات المدعي العام كانت اخباره سيئة اتهم خمس مرات القوة المفرطة ، وادارة غير لائقة |
Diğer iş alanlarının yanında benim için kuryelikte yapıyordu. | Open Subtitles | بالإضافة للأشغال الأخرى، فإنه كان يعمل كرسول لي |
Bizde garson olarak çalışırken, turistler ona bayılırlardı. | Open Subtitles | عندما كان يعمل نادلا عندي , أحبه السياح. |
Bu adam tanıdık gelmiyor Figgis ile çalışıyorsa, yeni olmalı. | Open Subtitles | لم استطع معرفة الرجل اذا كان يعمل لفيغي فهو جديد |
Sincap kışa hazırlık için bütün yaz çalışır tohumlar, fındıklar, çevizler ne bulursa toplar. | Open Subtitles | كان السنجاب يقوم بالعمل كل صيف كان يجمع البذور والحبوب كان يعمل بجدية |