ويكيبيديا

    "كثيرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sürü
        
    • kadar
        
    • büyük
        
    • epey
        
    • birçok
        
    • var
        
    • çoğu
        
    • daha
        
    • pek çok
        
    • her
        
    • çok fazla
        
    • de
        
    • uzun
        
    • bir çok
        
    • çok farklı
        
    O halde bu şekilde, bir sürü farklı şey için pişmanlık hissedebiliriz. TED الآن خلال هذا السياق، يمكننا أن نشعر بالندم حيال أشياء كثيرة مختلفة.
    Okuma ve yazma öğrendiğinizde bu başka bir sürü şeyi öğrenmenize imkan tanır. TED فعندما تتعلمون القراءة والكتابة فإن ذلك يفتح أمامكم فرص عديدة لتعلم أشياء كثيرة.
    Ama direk bakarsanız, sadece bir sürü rakam ve bağlantısız olaylar. TED ولكن اذا نظرتم اليها مباشرة، انها مجرد أرقام كثيرة حقائق متفكّكة.
    Bilmem gereken ama bilmediğim o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هنالك أشياء كثيرة أعتقد أن عليّ أن أعلمها لكنني لا أعلمها.
    Fakat günümüzde hâlâ bazı bulaşıcı hastalıklar ve kanserin farkına varma ve teşhis koyma aşamalarında büyük zorluklar ile karşılaşıyoruz. TED لكننا ما زلنا نواجه اليوم تحديات كثيرة في كشف وتشخيص العديد من الأمراض التي تهدد الحياة مثل الأمراض المُعدية والسرطان
    Bir sürü sebeb yüzünden komik. Bu şova gitmemiz lazım. Open Subtitles هذا مضحك لأسباب كثيرة ، يجب أن نذهب لهذا البرنامج
    Anlatmak istediğim bir sürü şey var, ama, -- yapamam, ve, -- Open Subtitles كلمات كثيرة اود ان اقولها.. ولكن , اوو لا استطيع , ولذلك
    Tek dediğim, Lana hakkında bilmediğin bir sürü şey var. Open Subtitles ما أقوله هو أن هناك أمور كثيرة تجهلها عن لانا
    Damadım, kablo ve online işine bir sürü para yatırdı. Open Subtitles زوج ابنتي وضع أموالاً كثيرة للإعلان في الدش و الإنترنت.
    Bir sürü temiz havası, açık alanı ve günlük asabiyet kontrolü dersleri var. Open Subtitles بها هواء نقي و أماكن مفتوحة كثيرة و دروس يومية عن التحكم بالغضب
    Buraya gelmeden önce çok iyi işler yapmışsın--- bir sürü toplumsal çalışma,hayır işi. Open Subtitles قبل أن تأتي هنا فعلت أشياءً طيبة أعمال تجارية و أعمال خيرية كثيرة
    Bunun için bir sürü para verdin. Yemek yapman gerekmemeli. Open Subtitles دفعتَ نقود كثيرة من أجل هذا لا ينبغي أن تطهو
    Tekrar söylüyorum, bir sürü dövmesi falan var, dikkatli ol. Open Subtitles تذكّر فقط، لديه أوشامٌ كثيرة و أشياء، لذا كن حذراً.
    Evimde bir sürü tabak çanak var bunları hayır işi için bağışlamalıyız. Open Subtitles حسنا لدي كاسات كثيرة في منزلي لذا سنتبرع بهذه الاغراض للجهات الخيرية
    Bu kadar çok mavilere bürünmüş bir yetişkin gördünüz mü hiç? Open Subtitles عُمرك رأيت رجلاً كبيراً ، بملابس كثيرة ، باللون الأزرق ؟
    Aynı konu üzerine bu kadar çok kitabı başka bir yerde asla göremezsiniz. Open Subtitles انت لن ترى كتب موضوعية كثيرة مثل هذة فى اى مكان فى العالم
    Şey, seyahat ederken yanımda büyük miktarda nakit taşımaya alıştım. Open Subtitles حسنا تعودت على أن احمل معى اموال كثيرة عندما أسافر
    Eski bir şiir kitabı. Burada epey tuhaf şeyler var. Open Subtitles إنه كتاب قديم مُقفّى، كما توجد هنا أغراض غريبة كثيرة.
    Bulgular önemlidir, bilim insanı olmak için birçok şey bilmen gerek, orası öyle. TED الحقائق مهمة. يجب علبكم أن تعرفوا أشياء كثيرة لتصبحوا علماء. هذه هي الحقيقة.
    Çay fincanlarıyla oynayarak yapabileceğiniz birçok şey var, bu harika. TED فهناك أشياء كثيرة يمكنكم فعلها للعب بملاعق الشاي، إنها رائعة.
    Sosyal yardım ile yaşıyorduk, bazen evsiz, çoğu zaman açtık. TED لقد كنا بخير، أحياناً من دون مأوى، وأحياناً كثيرة جائعين.
    Burada, Birleşik Devletler'de, dünyanın bir çok ülkesindekinden daha iyi olmayan sonuçları almak için kişi başına daha çok para ödüyoruz. TED هنا في الولايات المتحدة الأمريكية نحن ننفق مالًا كثيرًا للشخص الواحد من أجل نتائج ليست أحسن من دول كثيرة في العالم.
    Eşimizi pek çok şekilde aldatırız: hor görmeyle, ihmalle, umursamamayla, şiddetle. TED هناك حالات كثيرة نخون فيها شريكنا بالازدراء، بالإهمال باللامبالاة ، بالعنف
    Bu durum, benim için her anlamda çok zor bir geçişti. TED لقد كان هذا تحولا قويا جدا بالنسبة لي في نواح كثيرة.
    Böyle çok fazla konuşmamız oldu. Bunlardan benim çıkardığım sonuç babamın bilgeliği oldu. TED جرت بيننا حوارات كثيرة مثل هذه، وما حصلت عليه منهم كان حكمة أبي.
    İşte uzun bir tane. "Cidayet." Böyle bir kelime yok. Open Subtitles هذه أحرف كثيرة لا تدل على كلمة من هذا القبيل
    Kartlar, en eski semboller arasındadır, ve bir çok farklı biçimde yorumlanmışlardır. TED البطاقات هي من بين أقدم الرموز، وقد تم تفسيرها بطرق مختلفة كثيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد