O halde bu şekilde, bir sürü farklı şey için pişmanlık hissedebiliriz. | TED | الآن خلال هذا السياق، يمكننا أن نشعر بالندم حيال أشياء كثيرة مختلفة. |
Okuma ve yazma öğrendiğinizde bu başka bir sürü şeyi öğrenmenize imkan tanır. | TED | فعندما تتعلمون القراءة والكتابة فإن ذلك يفتح أمامكم فرص عديدة لتعلم أشياء كثيرة. |
Ama direk bakarsanız, sadece bir sürü rakam ve bağlantısız olaylar. | TED | ولكن اذا نظرتم اليها مباشرة، انها مجرد أرقام كثيرة حقائق متفكّكة. |
Bilmem gereken ama bilmediğim o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | هنالك أشياء كثيرة أعتقد أن عليّ أن أعلمها لكنني لا أعلمها. |
Fakat günümüzde hâlâ bazı bulaşıcı hastalıklar ve kanserin farkına varma ve teşhis koyma aşamalarında büyük zorluklar ile karşılaşıyoruz. | TED | لكننا ما زلنا نواجه اليوم تحديات كثيرة في كشف وتشخيص العديد من الأمراض التي تهدد الحياة مثل الأمراض المُعدية والسرطان |
Bir sürü sebeb yüzünden komik. Bu şova gitmemiz lazım. | Open Subtitles | هذا مضحك لأسباب كثيرة ، يجب أن نذهب لهذا البرنامج |
Anlatmak istediğim bir sürü şey var, ama, -- yapamam, ve, -- | Open Subtitles | كلمات كثيرة اود ان اقولها.. ولكن , اوو لا استطيع , ولذلك |
Tek dediğim, Lana hakkında bilmediğin bir sürü şey var. | Open Subtitles | ما أقوله هو أن هناك أمور كثيرة تجهلها عن لانا |
Damadım, kablo ve online işine bir sürü para yatırdı. | Open Subtitles | زوج ابنتي وضع أموالاً كثيرة للإعلان في الدش و الإنترنت. |
Bir sürü temiz havası, açık alanı ve günlük asabiyet kontrolü dersleri var. | Open Subtitles | بها هواء نقي و أماكن مفتوحة كثيرة و دروس يومية عن التحكم بالغضب |
Buraya gelmeden önce çok iyi işler yapmışsın--- bir sürü toplumsal çalışma,hayır işi. | Open Subtitles | قبل أن تأتي هنا فعلت أشياءً طيبة أعمال تجارية و أعمال خيرية كثيرة |
Bunun için bir sürü para verdin. Yemek yapman gerekmemeli. | Open Subtitles | دفعتَ نقود كثيرة من أجل هذا لا ينبغي أن تطهو |
Tekrar söylüyorum, bir sürü dövmesi falan var, dikkatli ol. | Open Subtitles | تذكّر فقط، لديه أوشامٌ كثيرة و أشياء، لذا كن حذراً. |
Evimde bir sürü tabak çanak var bunları hayır işi için bağışlamalıyız. | Open Subtitles | حسنا لدي كاسات كثيرة في منزلي لذا سنتبرع بهذه الاغراض للجهات الخيرية |
Bu kadar çok mavilere bürünmüş bir yetişkin gördünüz mü hiç? | Open Subtitles | عُمرك رأيت رجلاً كبيراً ، بملابس كثيرة ، باللون الأزرق ؟ |
Aynı konu üzerine bu kadar çok kitabı başka bir yerde asla göremezsiniz. | Open Subtitles | انت لن ترى كتب موضوعية كثيرة مثل هذة فى اى مكان فى العالم |
Şey, seyahat ederken yanımda büyük miktarda nakit taşımaya alıştım. | Open Subtitles | حسنا تعودت على أن احمل معى اموال كثيرة عندما أسافر |
Eski bir şiir kitabı. Burada epey tuhaf şeyler var. | Open Subtitles | إنه كتاب قديم مُقفّى، كما توجد هنا أغراض غريبة كثيرة. |
Bulgular önemlidir, bilim insanı olmak için birçok şey bilmen gerek, orası öyle. | TED | الحقائق مهمة. يجب علبكم أن تعرفوا أشياء كثيرة لتصبحوا علماء. هذه هي الحقيقة. |
Çay fincanlarıyla oynayarak yapabileceğiniz birçok şey var, bu harika. | TED | فهناك أشياء كثيرة يمكنكم فعلها للعب بملاعق الشاي، إنها رائعة. |
Sosyal yardım ile yaşıyorduk, bazen evsiz, çoğu zaman açtık. | TED | لقد كنا بخير، أحياناً من دون مأوى، وأحياناً كثيرة جائعين. |
Burada, Birleşik Devletler'de, dünyanın bir çok ülkesindekinden daha iyi olmayan sonuçları almak için kişi başına daha çok para ödüyoruz. | TED | هنا في الولايات المتحدة الأمريكية نحن ننفق مالًا كثيرًا للشخص الواحد من أجل نتائج ليست أحسن من دول كثيرة في العالم. |
Eşimizi pek çok şekilde aldatırız: hor görmeyle, ihmalle, umursamamayla, şiddetle. | TED | هناك حالات كثيرة نخون فيها شريكنا بالازدراء، بالإهمال باللامبالاة ، بالعنف |
Bu durum, benim için her anlamda çok zor bir geçişti. | TED | لقد كان هذا تحولا قويا جدا بالنسبة لي في نواح كثيرة. |
Böyle çok fazla konuşmamız oldu. Bunlardan benim çıkardığım sonuç babamın bilgeliği oldu. | TED | جرت بيننا حوارات كثيرة مثل هذه، وما حصلت عليه منهم كان حكمة أبي. |
İşte uzun bir tane. "Cidayet." Böyle bir kelime yok. | Open Subtitles | هذه أحرف كثيرة لا تدل على كلمة من هذا القبيل |
Kartlar, en eski semboller arasındadır, ve bir çok farklı biçimde yorumlanmışlardır. | TED | البطاقات هي من بين أقدم الرموز، وقد تم تفسيرها بطرق مختلفة كثيرة. |