Hayır, sana arkadaş olarak değer veriyorum ama, zorla aşık olunmaz. | Open Subtitles | لا، أنا أقدرك كصديق لكن الحب لا يمكن أن يأتي بالاجبار |
Yani, onu arkadaş olarak seviyorum ama asla onunla çıkmam. | Open Subtitles | أنا أحبه كصديق وكل شيء ولكن لن أقوم بمواعدته أبداً |
- Yani, arkadaşın olarak... - Arkadaş değiliz. Biz aileniz değiliz. | Open Subtitles | ـ لذا ، كصديق لك ـ لسنا أصدقاء ، لسنا عائلة |
Bir dost olarak, bana ödemeye söz verdiğin 40.000 dolar borcun var. | Open Subtitles | إنك مدين لى بـ 40ألف دولار ولأننى إتخذتك كصديق وصدقت أنك ستردهم |
Buna dostun olarak mı cevap vereyim, terapist olarak mı? | Open Subtitles | حسناً,هل تريديني أن أجيب على هذا كصديق أو كطبيب نفسي؟ |
Tamamen açmak gerekirse, sana çıkma teklifi ediyorum arkadaşça veya müzisyence deği, erkekçe. | Open Subtitles | النهاية الكاملة, انا أسالك للخروج معي ليس كصديق او عازف, بل ك رجل |
Bir hekim olarak fikrinizi soruyoruz bayım, içki arkadaşı olarak değil. | Open Subtitles | نطلب رأيك كطبيب متخصص يا سيدي ليس كصديق أو رفيق له |
İnternete bağlanıp çocuğunuzun sorularını tıpkı bir arkadaş gibi cevaplamak için konuşma tanıma teknolojisini kullanıyor. | TED | حيث تتصل بالإنترنت وتستخدم تقنية التعرف على الحديث لتجيب على أسئلة طفلك، وتتفاعل معه كصديق حقيقي. |
Aylarca onu arkadaş olarak görmek. | Open Subtitles | أتقابل معها لشهور ثم ينتهي بي الحال كصديق. ماذا يحدث؟ |
Bazı haberler duydum ve sanırım arkadaş olarak sana söylemeliyim. | Open Subtitles | لدي خبرٌ ما، أشعر بأنه علي اخبارك به كصديق |
fakat eğer kazanırsaki, ve bu herif kazanabilir, seni iyi arkadaş olarak düşünebileceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا فاز و هذا الديك الرومى بالفعل قوى فكن واثقا أنك ستعيد تفكيرك فيه كصديق جيد |
Sana ihtiyacım var, Richard, sana bir arkadaş olarak ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لكم، ريتشارد، أنا حقا بحاجة لكم، كصديق. |
Eski bir erkek arkadaş olarak değil, şirkete yeni bir yeteneğin katılmasını takdir eden bir avukat olarak. | Open Subtitles | ليس كصديق سابق كمحامي يقدر موهبة إضافية للشركة. |
Aile avukatınız olarak değil, arkadaşın olarak. | Open Subtitles | ليس بصفتى محامى العائلة, ولكن كصديق لك ؟ |
arkadaşın olarak bir gün senin de böyle bir kadınla tanışmanı isterim. | Open Subtitles | كصديق , كل ما اتمناه هو ان تجد في يومٍ من الايام فتاه كهذه |
Bu gece burada arkadaşın olarak bulunuyorum Ajan Mulder. | Open Subtitles | أنا هنا الليلة كصديق, أيها العميل مولدر. |
Bir dost olarak size nelere dokunup dokunamayacağınızı hatırlatmam gerekiyor! | Open Subtitles | كصديق يجب أن أذكّرك هناك أشياء يمكنك فعلها وأشياء لا |
Yalvarmak istemiyorum. Bir dostun olarak rica ediyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان أترجاك, ولكننى أطلب منك, أرجوك, كصديق |
Sadece ikimiz vardık ve konuşuyorduk. Bana arkadaşça davrandı. | Open Subtitles | كنا معاً وحدنا وكنا نتحدث، وعاملني كصديق |
Bir arkadaşı olarak, McGowan'ı ziyarete izin verildim, bir gazeteci olarak değil. | TED | تمت الموافقة على هذه الزيارة كصديق وليس كصحفي. |
Sana söylediğim şey için üzgünüm. Şu an biraz kötü durumdayım ama beni bir arkadaş gibi dinler misin? | Open Subtitles | فأنا لست بخير الآن لكن إذا أمكنك سماعى كصديق |
- Seni kollayan avukatların var, onları ara. Bana arkadaşım olarak geldi. | Open Subtitles | . انت لديك محامون فى خدمتك ورهن اشارتك . هو جاء لى كصديق |
Eğer bana dostça gelseydin, kızını mahveden o pislik daha bugünden acı çekiyor olacaktı. | Open Subtitles | لو كنت أتيتنى كصديق لكان هذان الوغدان الذين عذبوا ابنتك يتعذبان اليوم |
Batı'nın bir dostu olarak bundan dolayı üzüntülüyüm. Bu yüzden, bugünkü hedefim Batı'ya yardım etmeye çalışmak. | TED | كصديق للغرب شعرت بالكرب لهذا لذا فإن هدفي اليوم هو محاولة مساعدة الغرب |
Başka kim yanıma davetsizce eski günlerden bir dost gibi oturabilir ki? | Open Subtitles | ومن غيرك يجلس بجانبي دون دعوة، كصديق من الأيام الخوالي؟ |
Bir yıl önce olsa, garip bir arkadaşlık sadakati yüzünden yaptın diyebilirdim. | Open Subtitles | منذ سنة مضت لصدقت ...أنك جعلته يُطرد من باب الولاء إليّ كصديق... |
Herkesin görebildiği hayatta ben, bir arkadaş, bir oğul, bir kardeş, komedyen ve de delikanlıyım. | TED | فالحياة التي يراها الجميع هي أنا كصديق و كأخ وكابن و ككوميدي و كمراهق. |