Dünya üzerindeki en eski yaşamı bana bağlayan şeyi görmeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأرى ما يربطني ببعض من أقدم أشكال الحياة على الأرض |
Yine de dünyanın ve dünyamızın karşılaştığı sorunların karmaşık, tartışmalı ve sürekli değişken olduğunu görmeye beni teşvik etti. | TED | ورغم ذلك، فقد شجعتني لأرى العالم والمشاكل التي يواجهها كمشاكل معقدة ومثيرة للجدل ودائمة التغير. |
Günaydın, Evlat. Şey için gelmiştim... Kirli giysin var mı diye. | Open Subtitles | صباح الخير ياولدي لقد أتيت لأرى أن كان لديك ملابس متسخة |
Uh, evet. güzel, Kalmaya karar verdim. bakalım kendime ne gibi sorunlar çıkartıcam | Open Subtitles | اجل , لقد قررت البقاء لأرى كيف اتمكن من معالجة المشكلة الجديدة بنفسي |
En iyisi gidip kimse bacağımla ilgilenir mi diye bir bakayım. | Open Subtitles | سأذهب لأرى إن كان هناك شخص ما يساعدني في الإعتناء بقدمي |
Önceki karakterlerinden hepsini ortaya koyup, eşleşme olan var mı diye bakacağım. | Open Subtitles | وأقوم بجمع تلك الكريات ، لأرى أذا ما كان هناك أى تشابه |
Bir süre öncesine kadar Buenos Aires de idim ve Santiago Calavatrava tarafından yapılan bu köprüyü görmeye gittim | TED | كنت في بوينس آيرس مؤخراً وذهبت لأرى الجسر الشهير عند سانتياغو كالاترافا |
Patrick'i görmeye gittim, davasıyla ilgili yardım edebilir miyim diye düşündüm. | TED | عدتُ لرؤية باتريك، عدتُ لأرى إن كان بإمكاني مساعدته في هذه القضية القانونية. |
"Kendimi yalnız hissediyorum, bu yüzden ne yaptığını görmeye geldim." | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة ولذا, حضرت الى هنا لأرى كيف تتعايشين هنا |
Tamam. gece müdürünü arayacağım, benim yerime bakar mı diye soracağım. | Open Subtitles | حسناً، سأتصل بمدير الدوام الليلي لأرى إن كان يستطيع تغطية وجودي |
Yanına düşmüştü. İçinde kimlik var mı diye açıp baktım. | Open Subtitles | لقد كانت إلى جانبك والتقطتها لأرى إن كان معك هوية |
Fotoğrafları ve röntgenlere göz atıp cinsiyet ve yaşı teyit edebilirmiyim diye bakarım. | Open Subtitles | سأتفحص الصور و الأشعة السينية لأرى إن كان بإمكاني تحديد عمره و جنسه |
- Arama yapacağım bakalım izin almak için evin sahibini bulabilecekler mi? | Open Subtitles | سأتصل بالمركز. لأرى إن كنا نستطيع العثور على المالك من أجل موافقته. |
Tamam, yarın tekrar gelicem ve fikrini değiştirip değiştirmediğine bakalım, Tamam? | Open Subtitles | ما قولك أن أعود غداً لأرى إن كنت غيرت رأيك ؟ |
Saate bakalım ve Paskalya yumurtalarını bulmak için ne kadar süreniz kalmış görelim. | Open Subtitles | سألقي نظرة على السّاعة، لأرى كم ثانية تستغرق. للعثور على بيضتين لعيد الفصح. |
Ned'in mahallesinde bu silaha sahip biri olup olmadığına bakayım. | Open Subtitles | حسناً سأتفقد الحاسوب لأرى أي أحد في الحي يملك واحداً |
Bizim patronu arayıp bu deliliği bürokratik yoldan durdurabiliyor mu bakacağım. | Open Subtitles | سأتّصل برئيسي لأرى إن كان بمقدوره إيقاف هذا الجنون بالطريقة البيروقراطية |
Seni güzelce tarayacağım ve neden yapıldığını göreceğim. | Open Subtitles | لنرى ما يمكنك فعله أحب أن أواجهك لأرى مما صُنعت |
Yani burada bunun nasıl işlediğini görmem için bir fırsattı. | TED | لذا، كانت فرصة لي لأرى كيف يعمل هذا المفهوم بالضبط. |
Ben nasıl olduğuna bakmaya gelmiştim ve yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | جئت لأرى كيف تعملين وأنا أَحتاج إلى بعض المساعدة المساعدة؟ |
Ama torunumun oğlunun biraz büyüdüğünü görecek kadar yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أريد أن أعيش كفاية لأرى ابن حفيدي يكبر قليلًا |
Dalga boyu tetiği ayarlıyorum burada çalışır mı diye bakmak için. | Open Subtitles | إنني أغير طولها الموجي لأرى إن كان يمكن أن تعمل هنا |
Video görüntüleri üzerinde oynanıp oynanmadığını kontrol ettim, ancak gerçek gibi görünüyor. | Open Subtitles | لقد راجعت الفيديوا لأرى إذا ماتم التلاعب به ولكن يبدوا أنه حقيقي |
Durumunu öğrenmek için kendisiyle bir iki dakika konuşabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني التحدث معها لحظة ؟ لأرى كيف حالها ؟ |
Ben bir etrafa bakmaya gidiyorum, belki bir ipucu bulurum. | Open Subtitles | سأذهب لألقى نظرة لأرى إن كان هناك أى دليل آخر |
Bu krepi yediğin andaki surat ifadeni çok merak ediyorum. | Open Subtitles | إني اتحرق شوقاً لأرى التعبير على وجهك عندما تأكل هذه |