Ben bunu seçtim Çünkü 1973'idi ve Kanarya Adaları için büyük bir plandı. | TED | لقد اخترت هذا لأنه كان سنة 1973م، وإنه مخطط رئيسي لأحد جزر الكناري. |
Yemin ederim, yaptığımız jambon ve İsviçre peynirli omlet tamamen farklı bir tat verdi, Çünkü konuklarımız için yapmıştık. | TED | ونحن أيضاً. أؤكد لكم بأن مذاق اللحم والبيض الذي حضّرناه للضيوف اختلف تماماً عمًّ اعتدناه، فقط لأنه كان للضيوف. |
Bu bir hikaye Çünkü o sırada büroda bir avukat var. | Open Subtitles | هذا ليس كافيا هناك قصة لأنه كان هناك محام في المكتب |
Oğlum sekiz yaşındayken, ...iki çocuk, sırf farklı olduğu için, onu hırpalamıştı. | Open Subtitles | حين كان ابني بالثامنة من عمره, تعرض له صبيان لأنه كان مختلفاً. |
Sadece iyi bir polis olduğundan değil iyi biri olduğu için de. | Open Subtitles | ليس فقط لأنه كان أفضل شرطي بل لأنه كان أفضل رجل أيضاً |
Bu adamı oldukça net hatırlıyorum... Çünkü, kahverengi deri bir bavul taşıyordu. | Open Subtitles | انا اتذكر هذا الرجل بهذا الوضوح لأنه كان يحمل حقيبة جلدية بنية |
* Bir meleğin kollarındasın şimdi * - Çünkü, sanırım öyle gerekiyordu. | Open Subtitles | سالــي لم تستطــع أن تتحمــل هذا فغادرت فقط لأنه كان عليهــا ذلك |
Ama sanırım yeni eleman, çok konuşmamıştı Çünkü o zaman gergindi... | Open Subtitles | ولكن أظن أن الرجل الجديد كان صامتاً فقط لأنه كان متوتراً. |
Bunun mümkün olmadığını düşünüyorum Çünkü o bir bilgisayar çipi takıyordu. | Open Subtitles | أظن أنّ هذا غير ممكن لأنه كان يحمل معه رقاقة كومبيوتر |
O arabayı almak için 25 yıl bekledim Çünkü çocuklarımız vardı. | Open Subtitles | انتظرت 25 سنة للحصول على تلك السيارة لأنه كان لدينا أطفال |
Çok heyecanlanmıştım Çünkü o gördüğüm ilk gerçek ünlüydü ve benim öğrenmem gereken şey de tam olarak buydu birilerinin adımlarını takip etmek. | Open Subtitles | لقد كنت متحمسة جدا , لأنه كان أول شخصية شهيرة أقابلها و قد كان هذا تماما ما أردت تعلمه كيف امشي على خطاه |
Çünkü biri telefonu yüzüme kapadı, son arayan numarayı aradım. | Open Subtitles | لأنه كان علي ان أغلق لذا قمت بذلك الـ69 و |
Çünkü biri telefonu yüzüme kapadı, son arayan numarayı aradım. | Open Subtitles | لأنه كان علي ان أغلق لذا قمت بذلك الـ69 و |
Çünkü bunun arkasında çok yüksek bir emir-komuta zinciri var. | Open Subtitles | لأنه كان هناك شـخص ذو نفوذ في القيادة وراء ذلك |
Madam, bu adamın ailesini beslemekte çaresiz olduğu için bunu yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | سيدتي ,أنا مقتنع أن الرجل قام بهذا لأنه كان يائساً لإطعام عائلته |
Washington kirli olduğu için mi öldü... yoksa temizlendiği için mi? | Open Subtitles | هل مات واشنطون لأنه كان فاسداً ؟ أو لأنه كان شريفاً |
O gece, başımızın üstünde bir çatı olduğu için aslında şanslı olduğumuzu düşünmüştük. | Open Subtitles | في تلك الليلة اعتقدنا أننا كنا محظوظين لأنه كان لدينا سقف فوق رؤسنا |
O gece, başımızın üstünde bir çatı olduğu için aslında şanslı olduğumuzu düşünmüştük. | Open Subtitles | في تلك الليلة اعتقدنا أننا كنا محظوظين لأنه كان لدينا سقف فوق رؤسنا |
Bu yüzden onu öldürdün, haklı olduğu için, ...seni deneyinin tam ortasında yakaladı! | Open Subtitles | وذلك سبب قتلك له، لأنه كان محقاً ولقد وجدك.. في خضم تجرتك تماماً |
Benim davama dönelim, beni başka bir ülkeden takip ve taciz ettiği için daha da karmaşık bir hâl alıyor, bu da yardım almayı neredeyse imkansızlaştırıyor. | TED | عودة إلى قضيتي والتي هى أكثر تعقيدا لأنه كان يطاردني و يتحرش بى من دولة اخرى ما جعل الامر شبه مستحيلا بأن أحصل على مساعدة هنا |
Bakın, sırf oğlunuza iyi davranmış diye bir katilin kaçmasına göz yumamayız. | Open Subtitles | اسمعى, لا يمكننا ان نترك قاتلا طليقا,فقط لأنه كان عطوفا على ولدك |
Bence masum olduğu ve polisler tezgah yaptığı için serbest bırakıldı. | Open Subtitles | أعتقد أنه تم أطلاق سراحه لأنه كان بريء والشرطة قاموا بتوريطه |
Çok yazık, Çünkü bu gece o ortam için güzel bir şans olabilirdi. | Open Subtitles | ..هذا مؤسف، لأنه كان هناك فرصة جيّدة جداً أنك كنت ستصبح محظوظ الليلة |
Çıktığım şu çocuk vardı ya sırf fakirlikten utandığı için beni terk etti. | Open Subtitles | .. لقد تركني الرجل الذي كنت ألتقيه لأنه كان محرجا من كونه فقيرا |