"لاشيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Hiçbir şey
• Hiç
• şey yok
• bir şey
• hiçbiri
• şey değil
• Hiçbirşey

Kader benim önüme Hiçbir şey koymamakta ısrar ediyorsa ben de havamı alırım.
الصدفة تصرّ على أن تضع في طريقي لاشيء, لذا أنا لم أحظَ بشيء.

Aslında kötü Hiçbir şey olmadı. Buradan çıkmamız lazım şimdi.
لاشيء سيئ حدث فعلا والان يجب أن نخرج من هنا

Zamanımız tükeniyor ve biz Hiçbir şey var, tekrar, gitmek için Hiçbir şey.
الوقت ينفذ منا و ليس لدينا أي شيء إعادة ، لاشيء لنذهب منه

Ben de bu şekilde, o Hiç doğmamış gibi hayatıma devam edebilirdim.
وعلى إثر هذا، سأتمكّن من المضي في حياتي كأن لاشيء قد حدث

Önemli değil belki ama bu kelimeleri daha önce senden Hiç duymadım.
ليس من أجل لاشيء,ولكنك لم تستخدمي مثل هذه الكلمات أبدًا من قبل.

Neredeyse yüzlerce görgü tanığı var, ama burada Hiçbir şey yok.
كان هناك المئات من الشهود العيّان لكن هنا , تقريبا لاشيء

Bu sefer daha sıcaktı, böylece kızlar üstlerinde bir şey kalmıyana kadar soyundular.
هذا الوقت كان , حار جدا. الفتيات اضطرو الي التعري بأضاف الي لاشيء.

Bütün gün evde birisinin bizi aramasını bekliyoruz. Hiçbir şey olmuyor!
نـجلس طوال اليـوم ,منـتظرين شخص مـا كي يتـصل بنا ,والنــتيجة لاشيء

- Hayır. Burada yapılan Hiçbir şey bilinçli bir şekilde yapılmıyor.
لا لم يفعل، لاشيء مما حدث هنا تم فعله عن عمِد

Sana hayatta pişman olacak Hiçbir şey olmadığını söylemiştim hatırlıyor musun?
هل تتذكر عندما أخبرتك بأنه لاشيء يستحق الندم عليه في الحياة

, bu nedenle, Hiçbir şey buraya geldi savaşmak zorunda hurda için.
, وصلوا إلى هنا مع لاشيء لذا أضطروا للقتال لأجل بقايا المخلفات

Bak, Hiçbir şey yok. Bir sürü saçma sapan mail.
أترين، إنها لاشيء مجموعة من الرسائل تحت إطار الكلام القانوني

Birbiri ardı sıra, birbirinin tıpkısı sayısız günler öylece geçiyor, Hiçbir şey getirmeden.
ليست كما تخيلتها يوم بعد آخر، تمر الأيام ومازال الأمر سيام لاشيء جديد

Aynı güzel bir düzüşme gibi, yarısı Hiç olmamasından daha kötü.
الأمر يشبه مُضاجعة جيّدة. حيث نصف المضاجعة تكون أسوأ من لاشيء.

Nancy ve John bu ya hep ya Hiç ilişkisinde oldukları için
لأن نانسي وجون هما في علاقة الكل أو لاشيء

Hiç kimse, her şeyin aslında Hiçbir şey olduğunu bile bile ölümü bekleyemez.
لا أحد يمكن أن يعيش مع الموت ويعرف بأن كل شيء ... لاشيء

Önemli bir şey yok ufak bir kaza, yaralanmış ve
لاشيء خطير مجرد حادث سيارة بسيط لكنها جرحت , لذا

Hayır, yasalarda ara diye bir şey yok, tamam mı?
لا ذلك لاشيء في فترات الاستراحة حول اللوائح حسنا ؟

GreenLab ekibi olmadan bunların hiçbiri mümkün değil.
لاشيء من هذه محتمل من دون فريق المعمل الأخضر.

Kız bilmiyorum. O ikisi üşütükten başka bir şey değil.
لا اعلم يا اختي, هذان الاثنان لاشيء لكن ازدواج نادر

Hayır. Sanırım boşanacaklar. Hiçbirşey genç, masum bir hayatı bundan daha fazla değiştiremez.
لا اظنهم سيتطلقون لاشيء يغير حياة يافعة ,بريئة اكثر اكسل هلا اوقفت التصوير؟