Bunun şansla ilgisi yok. Tanrı yanımdaydı. | Open Subtitles | الحظُّ لا دخل لهُ بِالأمر لديّ الله بِجانبي |
O benim sağlık koruma memurumun karısı. Onun bu konuyla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | انها زوجة المسئول عن الصحة العامة لا دخل لها بأى شئ |
Babasını bulmak istiyor, ...babasını bulmak, bunun erkeklerle hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | أنها تريد أن تجد أباها إيجاد أباها لا دخل له بالأولاد |
Edecektin. Onun bununla hiç alakası yok, bunun sebebi benim! | Open Subtitles | كنت ستفعلين هذا الآن لا دخل لها بهذا ، إنه أنا |
Ve bilmenizi isterim ki benim bununla hiçbir ilgim yok. | Open Subtitles | و انا فقط اريدك ان تعلمي .. اناا لا دخل لي في هذا |
Sen karışma, tonto. | Open Subtitles | لا دخل لك في هذا ، أيها السخيف |
Selam tatlım, geri döndüm. Benim olanlarla hiçbir alakam yok, hepsi onun başının altından çıktı. | Open Subtitles | مرحبــا، عزيزي، لقد عدتُ. لا دخل لي فيمــا حدث. |
Zavallı çocukluk sorunlarının bununla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | أوه,مشاكل طفولتك العالقه لا دخل لها بالموضوع |
Çünkü, arkadaşlığımızın onunla ilgisi yok. | Open Subtitles | أن علاقة الصداقة التي بيننا لا دخل له بها |
Çünkü yaşlıların tartışmalarının bizimle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | لأن الخلافات بين كبار السن لا دخل لها بنا |
Kamyonette gördüğüm o değildi. Bununla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | إنها ليست الفتاة التي رأيتها على شاحنة السحب، لا دخل لها في هذا الأمر |
Belki biraz, ama bu olayla hiçbir ilgisi yok bunun. | Open Subtitles | ،ربما مستاءة قليلاً ولكن لا دخل لذلك بإستيائي |
Prospero'nun büyüsünü tekrar yaptığı konusunda hemfikiriz ama benimle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | يحاول استنبات سحره مجددًا، لكن لا دخل له بي، بل بكم. |
Edecektin. Onun bununla hiçbir alakası yok, bunun sebebi benim! | Open Subtitles | كنت ستفعلين هذا الآن لا دخل لها بهذا ، إنه أنا |
O bir polis memuru, kadınlığın bununla alakası yok. | Open Subtitles | هي ضابطة شرطة , كونها آمراءة لا دخل لذالك فيها |
O bir polis memuru, kadınlığın bununla alakası yok. | Open Subtitles | هي ضابطة شرطة, كونها آمراءة لا دخل لذالك فيها |
Bunun gerçekle alakası yok. | Open Subtitles | لسحب كل المعنى من حياتها لا دخل للحقيقة بأي من ذلك |
Her ne olduysa, emin ol benim bir ilgim yok. | Open Subtitles | أيّا كان الذي حدث, أنا أعدك, أنه لا دخل لي به. |
Bununla nasıl hiç bir ilgin yok anlat beni ikna et, eğer edemezsen kafana bir mermi sıkıp işini bitireceğim. | Open Subtitles | أخبرني كيف لا دخل لك في هذا لأن إن لم تفعل سوف أضع رصاصة في رأسك و أنهيك |
Naruto'nun bununla bir alâkası yok. | Open Subtitles | ناروتو.. ناروتو لا دخل له بذلك |
Bu normal,... onların hiçbirşeyi yok. | Open Subtitles | . .. انه أمرا طبيعيا ... لا دخل لهم بهذا |
Bu bir aile meselesi. Seni hiç ilgilendirmez. Kim bu ha! | Open Subtitles | إنّها أمورٌ عائلية, لا دخل لكَ فيها من هذا الشخص؟ |