ويكيبيديا

    "لا وقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zaman yok
        
    • vakit yok
        
    • zamanımız yok
        
    • zamanım yok
        
    • vaktim yok
        
    • vaktimiz yok
        
    • zamanı değil
        
    • sırası değil
        
    • vaktin yok
        
    • zaman değil
        
    Size açıklayacak zaman olmadığını söyledim ve açıklayacak zaman yok. Open Subtitles لا ، قلت لكم لا وقت للشرح ، وسألتزم بكلامي
    zaman yok. İki dakikamın kaldığını söylüyor, yapamayız. TED لا وقت لدي .. بقي لدي اقل من دقيقتين .. لا يمكننا القيام بذلك
    - Olmaz... - Ama Bayan Verloc! Korkarım ki şu an vakit yok, daha sonra. Open Subtitles لا وقت عندى, لاحقا انتظرى هنا بجوار السيارة
    vakit yok. Santa Ana düştü. Ülke ikiye bölündü. Open Subtitles لا وقت, سانتا انا تسقط و البلد انقسمت الي نصفين
    Unutmayalım ki, yavaş yavaş yaklaşacak zamanımız yok. Gözler önünde teklifimizi vurmalıyız. Open Subtitles لا وقت لدينا للتقرب إليه ببطء علينا أن نقدم له العرض مباشرة
    zamanım yok. Yılın 51 buçuk haftası yollardayım ve bu halimi fazlasıyla seviyorum. Open Subtitles لا وقت لدي , فأنا اتجول منذ 51 ونصف اسبوع زيادة عن عام
    Garantide olmak için her konuda her şeyi bilmem lazım ama vaktim yok. Open Subtitles لأكون مؤمناً سأتعلم كل شئ عن كل شئ لكن لا وقت لدي الآن
    - Hayır sadece bu iş için çünkü vaktimiz yok. Open Subtitles لا، أنتِ تعرفينه لهذه المسألة فحسب لأنه لا وقت معنا
    Gerçekten çok acelem var. Merhaba, hoşça kal için zaman yok. Geç kaldım! Open Subtitles أنا قلق، لا وقت للوداع، مرحباً أنا متأخر، أنا متأخر، أنا متأخر
    Dört saatimiz kaldı, ...harcanacak zaman yok. Open Subtitles بقيت 4 ساعات حتى الصباح لا وقت لدينا نضيعه
    Gel-git için zaman yok, tatlım. Sayacı ölçmeye geldim. Open Subtitles لا وقت عندى للمضاجعة يا أمورتي جئت فقط لأكشف على العداد؟
    - zaman yok! Teşekkür ederim, tatlım. - Güle-güle.! Open Subtitles لا وقت لذلك شكرا عزيزتى الى اللقاء الى اللقاء , ستيف
    Doluşun millet. Ayakkabılarını silmek için vakit yok. Open Subtitles هيّا اركبوا ، لا وقت لتمسيح احذيتكم قبل الركوب
    Saldırıya uğruyoruz. Açıklamaya vakit yok. Bacaklarını tut, taşı. Open Subtitles نتعرض للهجوم، لا وقت للشرح أمسك قدمه، احمله
    - Yardım çağırıp, bekleyelim. - Hayır, o yaralı, vakit yok. Open Subtitles سنطلب المساعدة وننتظر - كلا، إنها مصابة، لا وقت لدينا -
    Bu gece açılış yapacaksak, mahkemede hesaplaşacak zamanımız yok. Open Subtitles لا وقت لمقارعته في المحكمة ، سنفتح الليلة
    Tartışacak zamanımız yok. Planladığımız gibi gidiyoruz. Open Subtitles لا وقت لدينا للجدال، سننفذ الخطة سنذهب جميعاً، وأنتما أيضاً، جميعنا
    Nefes almaya zamanım yok. - Bebeğim nasılmış? Open Subtitles دائمآ يحدث هذا عندما يكون القمر مكتمل لا وقت لألتقط أنفاسى
    Aranıyorum! Kızlara ayıracak zamanım yok! Open Subtitles أنا مطلوب في جريمة قتل لا وقت لدي لأحظى بمهبل
    Joe, Benim-- şu anda vaktim yok. Open Subtitles , لا وقت عندي لرؤيتك الآن سأبدأ بجولتي على المرضى
    Kontrol edecek vaktimiz yok. Limonata satacağız. Open Subtitles لا وقت لإستكشاف ذلك الآن ، لدينا ليمون لبيعه
    Yani, kendine çeki düzen ver arkadaş. Kendine acıma zamanı değil Open Subtitles .حسنٌ، لملم شِتات نفسك يا صاح .لا وقت للشفقة على ذاتك
    Konuşmanın sırası değil. İnterneti kullanmaya geldik. Open Subtitles لا وقت للحديث أتينا هنا من أجل الواي فاي وحسب
    Şehirli kız oldun artık. İhtiyar babana ayıracak vaktin yok. Open Subtitles لقد أصبحت ابنة المدينة لا وقت لديك لوالدك المتقدم في السن
    - Biliyor musunuz? Bu aslında benim için uygun bir zaman değil. Open Subtitles تعلمون، وهذا هو في الواقع لا وقت كبير بالنسبة لي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد