ويكيبيديا

    "لتبقي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tutmak için
        
    • kalacak
        
    • kal
        
    • kalman
        
    • kalmak için
        
    • elinde tutmak
        
    Ağzınızı sıkı tutmak için bir anlaşma yaptın ve buna uyduğuna inanıyorum. Open Subtitles سيدة ليتون لا أهتم إذا كنتي كتبتي ذلك عملتي أتفاق لتبقي صامته
    O zamanlar Daniel'ı hayatta tutmak için bana ihanet etmiştin. Open Subtitles في ذلك الحين أنتِ خنتيني لتبقي دانييل على قيد الحياه
    PM: Yaşlanırken ve hayatın farklı yollarından geçerken, arkadaşlığınızı canlı ve hayatta tutmak için neler yapıyorsunuz? TED بات ميتشيل: حسنا، عندما نتقدّم في العمر، وبينما نخوض مراحل مختلفة في حياتنا، ماذا تفعلين لتبقي صداقاتك حية؟
    Evet. kalacak başka yerin olmaması kötü. Open Subtitles أجل ، للأسف أنك لا تملكين مكاناً آخر لتبقي به
    Üçüncü çeyreğe kadar en sonda kal. Hisselerini düşür. Open Subtitles إبقى في المؤخرة حتى الربع الثالث من السباق لتبقي إحتمالات فوزك منخفضة
    Görevde kalman için anayasayı değiştirmeyi denediklerini bile duydum. Open Subtitles سمعت بأنهم حاولوا تعديل الدستور لتبقي في منصبك
    Hayatta kalmak için öldürmeğe gerek yok Bunu neden yapıyorsun? Open Subtitles اذا كنت لا تحتاج للقتل لتبقي علي قيد الحياة
    İhtiyacımız olan şey tacı elinde tutmak isteyen büyük bir şirket. Open Subtitles ما نحتاجه هو شركة كبيرة تبحث لتبقي تاجها
    Gözlerini açık tutmak için mandal al kendine. Open Subtitles ضع عود أسنان بين جفنيك لتبقي عينيك مفتوحتين.
    Anlaşılan beni burada tutmak için elinizde hiçbir delil yok, Müfettiş. Open Subtitles حسناً , يبدو لي أنه لا يوجد لديك أدنى دليل لتبقي علي هنا يا سيدي المفتش
    Halkı sakin tutmak için oradasın. Open Subtitles أنت ستبقى لتبقي الناس هادئين هذا هو الشئ الصحيح للآن
    Annen sadece dizlerini sıcak tutmak için kilot giyer. Open Subtitles أمك تلبس البناطيل دائما لتبقي ركبتيها دافئة
    Bu sadece sizin ailede konuşulan bir efsane, değil mi? Kadınları kontrol altında tutmak için söylediğiniz bir şey. Open Subtitles إنها فقط اسطورة عائلية لتبقي العائلة السيدات علي الطريق المستقيم
    Bu yüzden, devlet, meraklıları uzak tutmak için göl çevresindeki hava kirliliği hikâyesini yaydı. Open Subtitles لهذا نشرت الحكومة قصة للتغطية عن تلوث في البحيرة لتبقي الشبهات بعيدة
    - Dünyayı kendine bir kol boyu uzakta tutmak için bunu sık sık yaptığını seziyorum. Open Subtitles أستشعر أنّك تفعل هذا كثيراً لتبقي العالم بين محيط ذراعيك
    Karımın adı Jewish. Ailemi canlı tutmak için bu üniformayı giymek zorunda kaldım. Open Subtitles إضطررت لإرتداء هذا الزي لتبقي اُسرتي علي قيد الحياة
    Birini canlı tutmak için tam adamı gibi görünüyorsun. Open Subtitles تبدو شخصاً مناسباً لتبقي رجل على قيد الحياة
    Sen hapse gitmeyeceksin çünkü odada kalacak cesaretin yoktu. Open Subtitles فلم تكن لديكِ الجرأةُ لتبقي في الغرفة أما بقيّتنا فسننتهي في السجن
    Sanırım her hususta sadık kalacak gücü ve becerisi vardı. Open Subtitles أعتقد أنها كان لديها القوة والمقدرة لتبقي على جميع من تفي به على مقربة,
    O zaman gizli kimliğini yaşa ve temiz kal. Open Subtitles إذن إستخدمي غطائكِ لتبقي نظيفة منها
    Sen burada kal. Onu bulurum. Open Subtitles لتبقي هنا, أنا سأجده
    Tamam, Yasal olarak kalman için ek zaman vereceğim sende bu zamanda başvuru müracaatını yapabilirsin. Open Subtitles حسنا،ماسأفعله هو ان اعطيكي تمديد للمده ليكون لديكي مده اطول لترفعي اعتراض لتبقي هنا شرعيا
    Hayatta kalmak için ne yapmam gerekiyor? Open Subtitles ما الذي يجب ان تغيريه بداخلك لتبقي علي قيد الحياه ؟
    İhtiyacımız olan şey tacı elinde tutmak isteyen büyük bir şirket. Open Subtitles ما نحتاجه هو شركة كبيرة تبحث لتبقي تاجها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد