ويكيبيديا

    "لحل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çözmek için
        
    • çözmenin
        
    • çözmeye
        
    • çözüm
        
    • çözme
        
    • çözecek
        
    • yoluna
        
    • düzeltmek için
        
    • halletmenin
        
    • çözüme
        
    • çözümü
        
    • şeyler
        
    • çözmede
        
    • çözmem için
        
    • çözer
        
    Yani tekrardan, çatışmaları çözmek için kullanmakta olduğumuz araçlar toplumsal araziyi şekillendirir. TED لذا مرة أخرى، الأدوات التي نستخدمها لحل الصراع تشكل صورة مشهد مجتمعنا.
    Biz sadece neyin çalışmadığına baktık ve çözmek için internetin inanılmaz gücünü kullandık. TED قمنا فقط بالنظر إلى سبب المشكلة و باستخدام مزايا الانترنت المدهشة لحل المعضلة.
    Eğer Irak savaşında harcadığımız çabanın sadece bir haftasını harcarsak, bu sorunu çözmek için iyi yol kat edebiliriz. TED فإذا قضينا أسبوعاً واحداً بقيمة ما ننفقه في حرب العراق فيمكننا أن نحقق إنجازات في طريقنا لحل هذا التحدي
    Bakın, çocuklar... aranızdaki sorunları çözmenin tek yolu... birlikte çalışmanız. Open Subtitles انظروا يا أولاد الطريقة الوحيدة لحل الاختلافات هي بالعمل المشترك
    Ayrıca, hemen çözmeye geri dönmek istediğim Natasha Kademan cinayetinin masumu. Open Subtitles وأيضاً برئ من تهمة قتل ناتاشا كيدمان ممايجعلني أعود لحل القضية
    Vahşi yaşamın aksine, eski rus yük kamyonları soğuğa uyarlanmamış durumda bu yüzden sürücüler yeni bir çözüm bulmuşlar. Open Subtitles ، على عكس الحياة البرية الشاحنات الروسية القديمة ليست مُتكيفة مع البرد بصورة جيدة .لِذا يخطط السائقون لحل جديد
    Denklemi çözmek için bir yol bulmalıyız bölme işlemi olmadan. TED اذاً ،علينا إيجاد طريقة لحل هذه المعادلة بدون عملية قسمة.
    Fakat problemi çözmek için yapay zekâ kullandığınızda işler farklı ilerliyor. TED لكن عندما تستخدم الذكاء الاصطناعي لحل المشكلة يحدث ذلك بطريقة مختلفة.
    Kendini hiç, devasa, lüks konaklardan birine bir cinayetin gizemini çözmek için... Open Subtitles أتجد نفسك مدفوعاً لحل جرائم غامضة في منازل كبيرة فخمة و التي..
    Pekâlâ, tahtaya yazdığım denklemi çözmek için 20 dakikanız var. Open Subtitles حسنًا، أمامكم 20 دقيقة لحل المعادلة التي كتبتها على اللوحة..
    Davanızı çözmek için yardım isteyecekseniz korkarım büyük hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Open Subtitles إذا كنتم تأملون لتساعدكم لحل قضيتكم، أنا خائف بأن أمالكم ستخيب.
    Yarışmacı, bu kefaret oyununu çözmek için doğru diziyi gir. Open Subtitles أيها المتنافس، قم بإدخال التسلسل الصحيح لحل لعبة الخلاص هذه
    Yarışmacı, bu kefaret oyununu çözmek için doğru diziyi gir. Open Subtitles أيها المتنافس، قم بإدخال التسلسل الصحيح لحل لعبة الخلاص هذه
    Belirli bir alanda uzman değilseniz bile alan dışı uzmanlığınız, o alandaki büyük problemleri çözmenin anahtarını taşıyabilir. TED أنه حتى وإن لم تكن خبيرًا في مجال معين، فإن خبراتك الحياتية قد تحمل المفتاح لحل المشكلات الكبيرة في هذا المجال.
    Bu sorunları çözmenin yollarını bulmalıyız, çünkü bu işler çok karmaşık. TED يجب ان نجد طرق لحل المشاكل حول هذا الموضوع لان هذه الاشياء معقدة لدرجة انها
    Bir şeyleri çözmeye daha yakın olduğumuzu umuyordum. Ya sen? Open Subtitles أتمنى أن نكون على مقربة لحل هذا الشيء، ألا توافقيني؟
    Bu aşırı yükleme sorununu çözmek için evrim bir çözüm getirmiştir bu da beynin dikkat sistemidir. TED لذا لحل تلك المشكلة، قدم لنا التطور حلًا، وهو نظام الانتباه.
    Ve işleyen bir sorun çözme tekniğimiz var. TED ونحن لدينا تلك التقنيات الناجحة لحل المشاكل
    O yüzden kopya kâğıdın ya da çözecek başka bir sorunun yoksa... Open Subtitles لذلك، إلا إذا كنت قد حصلت على طريقة اخرى لحل بقية المشاكل
    Patlak gözlü, süpürge saçlı, evhamlı ile işleri yoluna koymanın tam zamanı! Open Subtitles حسناً، آن الأوان لحل مشكلة تلك العصابية صاحبة العينين الكبيرتين، والشعر الشبيه بالقش
    Ben yatağa gittim, ve aralarını düzeltmek için yapabileceğim bir şeyler olsun istedim. Open Subtitles رغبة بالذهاب للفراش كان هناك شيء يمكن أن أفعله لحل الأشياء التي بينهم
    Onu bulduktan sonra kardeşiniz hala ondan ayrılmak istemezse... bunu da halletmenin yolları var. Open Subtitles وحتى اذا حدث بعد العثور عليها, مازالت اختك ترفض ان تتركه, لدينا طرق لحل المسألة
    Her iki tarafın karşılıklı anlayışıyla, farklılıklarımızı çözüme kavuşturabileceğimiz bir yol olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أن هناك طريقة ما لحل خلافاتنا مع فهم أعظم على كلا الجانبين
    Ve bu soruna için en basit çözümü düşünmeye çalıştık. TED ثم فكرنا بأكثر الحلول بساطةً نستطيع تنفيذها لحل هذه المشكلة.
    Ben psikolojiyi problem çözmede kullanabiliriz diyorum, problem olduğunu faketmediğimiz problemlerde bile. TED أنا أقترح اننا نستطيع ان نستخدم الاسلوب النفسي لحل المشكلات التي لا نستطيع ان ندرك انها مشكلات على الاطلاق
    Ama olan oldu ve çözmem için bana yardım etmeni istiyorum. Open Subtitles و أنا أريدكِ أن تساعديني لحل هذا الأمر لذا . إجلسي
    Bu geri zekalılar değil, başka bir ajans sorunumu çözer. Open Subtitles ، ليس لهؤلاء المغفلين و لكن لوكالة أخرى لحل مشكلتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد