Eminim gerçek bir tıp öğrencisi bile değilsin, değil mi? | Open Subtitles | أراهن بأنكِ حتي لستِ بطالبة طب , أليس كذلك ؟ |
Ama umarım beni anlayabilirsin, sen benim tanımak istediğim bir kız değilsin. | Open Subtitles | , لكن آمل أنكِ تفهمين انكِ لستِ الفتاة التي أريد أن أعرفها |
Annesi olduğun için dilini tutuyor olabilir, ama benim annem değilsin. | Open Subtitles | ربما هي لا تستطيع قول شئ لكِ لأنكِوالدتها.. ولكنكِ لستِ والدتي |
Başına ne gelmiş olursa olsun bu canavarla alakan bile yok. | Open Subtitles | بغض النظر عن ما حدث لك انتِ لستِ مثل ذالك الوحش |
O zaman ben gideyim. Yalnız değilsin ve bu ikimizin meselesi. | Open Subtitles | علي أن أذهب الآن, لستِ لوحدكِ سنعمل على تلك الحاله سويةً |
Birinin hayatlarına girip düzenini mahvettiği tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي قابلت شخصاً قلب حياتها رأساً على عقب |
Bana mazlum rolü yapma. Bu işte tek başına değilsin. | Open Subtitles | لا تلعبي دور الشهيد معي لستِ بمفردكِ في هذا الأمر |
Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun ama emin değilsin. | Open Subtitles | تعرفين أين تأملين أن يأخذكِ ذلك القطار، لكنكِ لستِ متيقنة |
Ülkede iş arayan tek kişi sen değilsin, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | ؟ لستِ الوحيدة في البلاد من يبحث عن عملٍ الآن، أتعلمين؟ |
Sen o hakkında çok şey duyduğum yaramaz Sukkubus değilsin, değil mi? | Open Subtitles | انتِ لستِ تلك الشيطانة المحتالة التي سمعت كثيرا عنها اليس كذلك ؟ |
Biliyorsun, gelmek zorunda değilsin. Benim annem sonuçta, ilgilenebilirim. Saçmalama. | Open Subtitles | تعرفين, لستِ مضطرة للمجيء إنها أمي, و يمكنني الإعتناء بها |
Açıkça görünüyor ki kurbanın komşusu değilsin ve bunu açıklaman gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً. من الواضح، أنّكِ لستِ جارة الضحيّة، وأريدكِ أن تفسّري هذا |
Resmiyet seven biri değilsin, resmî bir konuşma samimiyetsiz gelebilir. | Open Subtitles | لستِ شخصًا رسميًّا لذا قد يبدو الخطاب الرسميّ غير صادق |
Birkaç şey düşmüş ama tavuk güzel. Sonuçta babamın en sevdiği sen değilsin. | Open Subtitles | سقطت بعض الأشياء, لكن هذا الدجاج شهي جداً. إذن لستِ الفضلة لدى أبي. |
Bunu daha önce duyduğunu biliyorum ama onun ölümünden sen sorumlu değilsin. | Open Subtitles | أعلم أنّكِ قد سمعتِ هذا من قبل، لكنّكِ لستِ مسؤولة عن وفاتها. |
Sürekli beni kontrol edip durmana gerek yok. Yapmam gerekeni biliyorum. | Open Subtitles | تعلمين أنّكِ لستِ مضطرّةً لمراقبتي، فأنا أعرف ما يجب أن أفعل. |
Kim olduğumu bilmene gerek yok aynı tarafta olduğumuzu bil yeter. | Open Subtitles | لستِ في حاجة لمعرفة من انا فقط كوننا على نفس الجانب |
16 olmadığını biliyordum ama, dürüst olduğunu sanmakla aptallık ettim! | Open Subtitles | كنت أعرف أنك لستِ في الـ16 لكني كنت أحمق لأصدقك |
Bir zamanlar onunla yakın olmuş olabilirsiniz ama artık değilsiniz. Peki ne oldu? | Open Subtitles | ربّما كنتِ قريبة إليهِ يوماً ما، لكنّكِ لستِ كذلك الآن، لذا ماذا حدث؟ |
Ama oyunculuktan para kazanma konusunda ciddi olamazsın. | Open Subtitles | صحيح، لكنكِ لستِ جادة بإتخاذ التمثيل كمهنة للعيش |
Yahudi olmadığın için bunu anlayamazsın. | Open Subtitles | أنتِ لا تفهمين الامر لأنكِ لستِ يهودية، حسنٌ؟ |
Ama belki de herkesin öyle olduğunu düşünmesini istediğin kadar kötü değilsindir. | Open Subtitles | لكن ربما أنتي لستِ بعاهرة كبيرة بقدر ما تريدين الجميع أن يظن. |
Bu ben değilim, sen de değilsin. Bunların hiçbiri olmuyor. | Open Subtitles | أنا لست انا ، وأنتِ لستِ أنتِ وهذا لا يحدث |
Üzgünüm ama buna hazırlıklı olmayan tek sen değildin. | Open Subtitles | آسف، لكنكِ لستِ الشخص الوحيد الّذي لم يكن مستعد لذلك. |
Hayır, Hayır seni Nazilerle karşılaştırarak Nazi olmadığının altını çiziyordum. | Open Subtitles | لا , بمقارنتكِ بالنازية كنت أقصدّ بذلك أنكِ لستِ بالنازية |
Aslinda düsündügün kadar iyi bir yalanci degilsin. | Open Subtitles | في الواقع، لستِ كاذبة جيّدة بقدر ما تعتقدين نفسكِ. |
Çok yakışıklı biri, senin çarpık bacaklı biri olmadığına şaşmamalı. | Open Subtitles | هو مثير جداً ، أنا متفاجأة انكِ لستِ متقوسة الساقين |
Otellerin bir başka güzelliği de yiyeceğin etin canlı hâlini görmemen. | Open Subtitles | أتعلمين,الشيء الجميل الآخر بشأن هذا الفندق أنكِ لستِ بحاجه لتقطيع لحمكِ |
Merak ediyorsun... ya yeterince iyi değilsen. | Open Subtitles | و معَ ذلكَ تَقلقين، تَتسائَلين إذا ما كُنتِ لستِ ماهرةً كِفايَة |