Ama bir bilimci olmak sanırım bu oturumda gördüğünüz gibi, kaşif olmak gibi. | TED | لكن أن تكون عالما أعتقد أنك قد رأيت ذلك من هذه الندوة إنها مثل أن تكون مستكشفا |
Diğer kızların biraz gerisinde kaldım Ama bir geri zekalı olduğun için, demek istediğimi anlamamışsındır değil mi? | Open Subtitles | أنا قليلا أصغر من البنات الأخريات لكن أن يكون أبله ذلك انت أنت لن تفهم ما أعني، أليس كذلك؟ |
Ama bir şeyi zamanında yapamıyor. | Open Subtitles | لكن أن تكون في الوقت المحدد هذا ليس مناسباً لها |
Ama eğer bir tahmin yürütmem gerekseydi, onun seni önce yere indirdiğini söylerdim. | Open Subtitles | و لكن أن كان علي أن أخمن سأقول انه هو الذي ضربك أولا |
Ama eğer birini suçlamak istiyorsan, sevdiğin o pis kan emicilere ne dersin? | Open Subtitles | لكن أن أردتي لوم شخصاً ما ما رأيكِ بمصاص الدماء الوضيع الذي تحبيه |
Ama eğer bir hayaletle konuşuyorduysan nasıl olduda ben göremedim onu? | Open Subtitles | لكن أن كنت فعلاً تتحدث مع شبح، فلماذا لم أستطع رؤيته؟ |
Uyuşturucu bağımlısı olmamın imkanı yok Ama bir fahişeye aşık olduğumu tamamen yuttun mu? | Open Subtitles | من المستحيل أن أتعاطى المخدّرات لكن أن تقتنعَ تماماً أنّني وقعتُ في غرام مومس؟ |
Bir sürü saçmalığa göz yumabilirim Ama bir personelin benimle olan seks macerasını haykırmasına olmaz. | Open Subtitles | قد أسمحُ بالكثيرِ من الهراء لكن أن يعلن مرؤوسٌ لديّ عن مغامراته الجنسيّةِ معي؟ |
Ama bir öneri yapmam gerekirse bence öylece ortaya çıkıp adamı öldürmeye çalışmamalısın. | Open Subtitles | لكن أن أعطيتك إقتراح لا يجب أن تذهب و تحاول قتل الرجل |
Büyük Patlamanın bir başlangıç değil ne anlama gelebileceğini Ama bir çarpışma olmayacağı hakkında konuştuk. | Open Subtitles | لكن أن تراودنا فكرة كهذه ونقرر متابعتها فعليا |
Beni içeri atacak taşağa sahip olabilirsin evlat. Ama bir de vuracaksın, ha? | Open Subtitles | قد تملك الجرأة لتسجنني يا فتى لكن أن تطلق علي الرصاص؟ |
Üyeliği elde etmek kesinlikle amaçlarımdan biri Ama bir aday sayılmak için bile-- | Open Subtitles | يطمح المرء لنيل العضوية لكن أن ينال الترشيح لـ.. |
Ama bir kadın onu bulduğum hâlde bırakılır mı hiç? | Open Subtitles | لكن أن تترك إمرأة كما وجدناها ؟ |
Ama bir başkasını seviyormuş gibi görünmesi düşünülemez. | Open Subtitles | لكن أن يرى محباً لأحد آخر فالأمريبدو... مستحيلاً ... |
Ama... bir çocuktan hoşlanmak günah değil. | Open Subtitles | لكن أن تحب شابا ليس بالامر الخاطئ - توقفي عن التدخل |
Ama eğer bir canın kahve içmek isterse, şuradaki otelde yaşıyorum, annemle. | Open Subtitles | لكن أن كنت ترغب بقهوة فاخرة فانا أعيش في فندق المبيت والأفطار بالأسفل هناك , مع والدتي |
Tamam, size komik geleceğini biliyorum Ama eğer bu pulları teşhis edebilirsek, ilk suç mahalline yaklaşırız. | Open Subtitles | أعلم بأنّ هذا مضحك، لكن أن تعرفنا على مصدر هذه الحراشف، ذلك سيقربنا من مشهد الجريمة الأساسيّ |
Ama eğer bir lider olmak istiyorsan eline kan bulaşmasını kabulleneceksin. | Open Subtitles | اذهب ازرع شجرة. لكن أن أردت أن تكون قائداً، يجب أن تكون راغباً أن تلطخ يداك بالدّماء. |
Buraya nasıl girdiğini bilmiyorum Ama eğer buradaysan, şunu bil: | Open Subtitles | لا أعلم كيف تصل إلى هنا لكن أن كنتَ هنا الآن إعلم هذا |
Gerçekten mi? Ama eğer bu seni mutlu ediyorsa, numaranı alacağım ve belki seni ararım. | Open Subtitles | لكن أن كان ذلك يجعلك سعيدا, سوف آخذ رقمك |