ويكيبيديا

    "للبقاء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kalmak
        
    • kalacak
        
    • kalmayı
        
    • kalmaya
        
    • kalma
        
    • kalmam
        
    • kalmanın
        
    • kalması
        
    • kalıp
        
    • kalman
        
    • olmak
        
    • kalabilmek için
        
    • kalmamız
        
    • kalmasını
        
    • kalabilirsin
        
    Bunlardan biri belli ifadelerin hayatta kalmak için önemli olması. TED إحداها هي أن بعض التعبيرات مهمة للبقاء على قيد الحياة.
    Deliler gibi yalvardıktan sonra nihayet yanında kalmak için izin alabilmiştim. Open Subtitles لقد حصلت على اذنه للبقاء بقربه بعد ان كدت ان اجن
    Kimsenin kalacak bir yeri yok. Kimse şimdi ne yapmamız gerektiğini bilmiyor. Open Subtitles لا احد عنده مكان للبقاء فيه لا احد يعرف ماذا يفعل لاحقا
    Çembere girebilmek çok uzun zamanımı aldı ve orada kalmayı düşünüyorum. Open Subtitles استغرقني الأمر كثيراً من الوقت لأدخل دائرتهم و أخطط للبقاء هناك
    Tahliye edilmişler ve bu gece Kuzey'e ailesinin yanında kalmaya gidiyorlarmış. Open Subtitles مالية ,وقد تم طردهم وقد توجت شمالاً الليلة للبقاء مع عائلتها
    Sizin ksabayı terk etme sebebiniz benim kalma sebebimle aynı. Open Subtitles أسباب رغبتك بمغادرة البلدة هي ذات أسباب قدومي للبقاء بها
    Tamam, uçaktan inemedim, onların balayı suitinde kalmak zorunda kaldım Open Subtitles لم أجد طائرة للعودة، لذلك اضطررت للبقاء فى جناحهما الخاص
    Dahası, biz, hayatta kalmak için mümkün olduğunca uyumlu davranan kazananların soyundan geliyoruz ve onların genlerini devam ettiriyoruz. Open Subtitles بالإضافة إلى ذلك ، نحن ننتسب إلى أسلاف كانوا هم المنتصرين.. في تكيفهم بكل طريقة ممكنة للبقاء وتمرير جيناتهم.
    Sadece kalmak için bir yerden daha fazlasını arıyor olabileceğini ummuştum. Open Subtitles تمنّيت لو انك كنت طلبت منى أكثر من مجرد مكان للبقاء
    ağrıyı dindirmek, hastalığı yenmek, sağIıklı kalmak için insanlara yardım etmem gerekiyor. Open Subtitles أنا من المفترض أني أساعد الناس ليسيطروا على ألمهم لهزيمة المرض,للبقاء أصحاء
    Kurtulur kurtulmaz, Amerikalılar sığınma verene kadar kalacak bir yerim var. Open Subtitles عندما أصبح حراً، لدي مكان للبقاء ريثما يضمن لي الأمريكيون اللجوء
    Bu gece, bir ölümün daha gerçekleşirse yaşamak için son şansın kalacak. Open Subtitles الليله لو ان الموت عاد مجددا سوف تبقى لك فرصه اخيره للبقاء
    Ona bakmanı yani. Biraz rahatsız ve kalacak bir yere ihtiyacı var. Open Subtitles اريدك ان تهتم به ، إنه مريض ، ويحتاج لمنزل للبقاء به
    Bir gece daha kalmayı planlıyorsanız, öğlene kadar ödeme yapmalısınız. Open Subtitles يجب دفع الإيجار مساءاً لو كنت تخطط للبقاء لليلة أخرى
    kalmayı çok isterim fakat halihazırda babama yazdım ve beni bekliyor olmalı. Open Subtitles أنا أحب كثيرا للبقاء ولكن سبق لي كتب إلى أبي وأنه سيكون تتوقع لي.
    Belki, daimi baskı karşısında, hayatta kalmaya dair ilkel içgüdülerim yaylarla bağlantıya geçmiştir. TED ربما، في مواجهة الضغط المستمر، غريزة رجل الكهف للبقاء على قيد الحياة إرتبطت بالأقواس.
    Yinelenen suistimalden muzdarip bir zihnin umutsuzca hayatta kalma çabası. Open Subtitles إنها وسيلة يائسة للبقاء بالنسبة لروح قد عانت إساءات متكررة
    Yarına kadar buraya varamaz. Bu durumda, kalmam gerek. Open Subtitles لن يصل إلى هنا حتى الغد يبدو أننى مضطر للبقاء
    Çünkü onun inadı ve açgözlülüğüyle kalmanın yol olmadığını anladım. Open Subtitles لأني لم أجد طريقة أخرى للبقاء حياً لأن إصراره وطمعه
    Birinin evde daha .ok kalması gerekiyorsa kim işini bırakıyor dersiniz? TED من برأيكم يترك العمل عندما تكون هناك حاجة اكثر للبقاء في المنزل.
    Doktorun evde kalıp dinlenmesini ve yarına bir şeyi kalmayacağını söyleyin. Open Subtitles والطبيب قال بأنها تحتاج للبقاء في البيت والراحة، وستصبح بخيـر غدا.
    Bak, burada kalman için bir sebep olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنظري , أنا أعلم أنه ليس لدي سبب للبقاء هنا
    Dürüst olmak gerekirse, oğlunun sana bizimle kalmak için yalvarmasına biraz şaşırdık. Open Subtitles لنكون صريحين ، لقد تفاجئنا قليلا بإن ابنك قام باستجداءك للبقاء معنا
    Onun için seçtiğin yolda kalabilmek için çok mücadele ediyor. Open Subtitles لقد سعت جاهدة للبقاء على المسار الذي إخترتهُ أنت لها
    İnsanlar olarak hayatta kalmamız için gereken tek şeyi şu anda yok ediyoruz: Gezegenimizi. TED كوننا بشر، الآن نحن ندمر الشيء الوحيد الذي نحتاجه للبقاء على قيد الحياة: كوكبنا
    Şimdi bu köylüler, gerillaların ayakta kalmasını sağlayan köklerdir. Open Subtitles حسنا, هذه القرى تمثل الجذور التي يعتمد عليها رجال العصابات للبقاء
    Eğer kalacak bir yere ihtiyacın varsa, burada kalabilirsin. Open Subtitles إذا احتجت لمكان للبقاء أنت هنا على الرحب والسعة تسمعني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد