Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. | TED | لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه. |
Bir cuddly almak için makineye hangi renkte yumurta eklemelisiniz? | TED | أي بيضة ملونة يجب إضافتها إلى المحضنة للحصول على الكدلي؟ |
Ama bu malzemeyi almak için kabineyi toplantıya çağırmam lazım. | Open Subtitles | لكنى مضطر لعقد إجتماع بالخيمة . للحصول على تلك الإمدادات |
Peki, ah, siz birbirinize iyi geceler dilerken baban ve ben yarınki kahvaltı için süt almaya gideceğiz, tamam? | Open Subtitles | حسنا، أنتم أيها الرجال تتحدثون عن الليالى الجيدة الآن وأنا وأبى سنذهب للحصول على بعض اللبن ..للإفطار غدا، حسنا؟ |
Tamam ama 50.000 dolar bulmak için mutlaka başka bir yol vardır. | Open Subtitles | حسنا، يجب ان يكون هناك طريقة اخرى للحصول على خمسون الف دولار. |
Sırf bir davetiye alabilmek için herkes haftalarca sana yaranmaya çalışmıştı. | Open Subtitles | تتذكرون.. الجميع كان يهتف لك قبل اسابيع فقط للحصول على دعوة |
Ben belki istediğini elde etmek için beni kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما تحاول لاستخدام لي للحصول على ما تريد. |
Aslında bu alçaklar bu pozisyonu ...almak için entrika çeviriyorlar. | Open Subtitles | أولئك الأوغاد في الحقيقة شوي مينج للحصول على هذا الموقع |
Benimkini kullan. Sinyal almak için dağa tırmanmaya niyetin varsa. | Open Subtitles | استخدم هاتفى ولكن يجب عليك تسلق الجبل للحصول على شبكه |
O arabayı almak için 25 yıl bekledim çünkü çocuklarımız vardı. | Open Subtitles | انتظرت 25 سنة للحصول على تلك السيارة لأنه كان لدينا أطفال |
O günden sonraki gün, mektupları almak için merdivenlerden indi. | Open Subtitles | يوم بعد ذلك نزل إلى الطابق السفلي للحصول على البريد |
Tanıkla görüşmek istiyorsun. Ve izin almak için Bölge Savcısı'nın peşinde dolanmak istemiyorsun. | Open Subtitles | تريد التحدث مع الشاهد, ولا تريد خوض كل ذلك الطريق للحصول على التصريح |
Özel dedektifin telefonunu ve çektiği resimleri almak için kızını bara yolladı. | Open Subtitles | إذن أرسل إبنته إلى الحانة للحصول على الهاتف والصور من المحقق الخاص |
Ama sen tüm alkışlar arasında ödülünü almaya gittiğin zaman, | Open Subtitles | لكن عندما ترتفعين للحصول على الكأس وسط كلّ ذلك التصفيق |
Düğün için belgelerimi almaya gittiğimde, o geceki dedektiflerden birine rastladım. | Open Subtitles | ذهبت إلى قاعة المدينة للحصول على شهادة زواجي، وقابلت أحد المخبرين |
Uyuyamadım, o yüzden çalışıp, biraz hava almaya dışarı çıktım. Yani... | Open Subtitles | لم أستطع النوم ، ولذلك خرجت للحصول على بعض الهواء والدراسة. |
Serhas'ın yerini bulmak için telefonunu izlemeyi denedim, fakat işe yaramıyor. | Open Subtitles | أحاول ان اتبع مكالمته للحصول على موقع زركسيس لكنه لا يعمل |
Yani bu onurlu makinist programını alabilmek için zeki olman gerektiğini söylemek istedim. | Open Subtitles | أَعْني، أنك ستصبح ذكيَ و جميلَ للحصول على الشرفِ في الدخول هندسة البرامجِ. |
İstediğini elde etmek için bir şey yapman gerektiğinde çok zayıf kalıyorsun. | Open Subtitles | أنت أضعف من أن تفعل ما هو ضروري للحصول على ما تريد |
Bu yüzden 9'a ulaşmak için 7 ekliyorsun ve tekrar karekökünü alıyorsun. | TED | إذن تجمع 7 للحصول على 9، ثم احسب الجذر التربيعي مرة أخرى. |
16 yaşındayım, bana ehliyet almam için araba kullanmayı öğretiyor. | Open Subtitles | كنت في 16 من عمري, وكان يساعدني للحصول على رخصة |
Boşanmak ne kadar zaman alacak dedim? | Open Subtitles | قلت كم سيستغرق من وقت للحصول على الطلاق ؟ |
Bana doğru cevapları almanın tek yolunun doğru sorular sormak olduğunu öğrettiler. | TED | علّموني أن الطريقة الوحيدة للحصول على الأجوبة الصحيحة هي طرح الأسئلة الصحيحة. |
Ben de biletlerimizi alacağım. 90 saniye sonra burada toplanalım. | Open Subtitles | سأذهب للحصول على تصاريح الدخول لنجتمع هنا بعد 90 دقيقة |
Herşeyi denedik. Wolf'un gerçeği itiraf etmesi için bir ordu lazım. | Open Subtitles | حاولنا كل شيء يجب أخذ جيش للحصول على ولف ليعترف بالحقيقة |
Hâlâ CTU'nun müdürüyüm ve makul ölçüde kaynakları gerçekleri bulmaya ayırıyorum. | Open Subtitles | أن مدير الوحدة هنا ، إنني أوجه جميع المصادر للحصول على الحقيقة |
Bunu gerçekleştirmek için eğitim almayı beklemeyin. | TED | ويجب أن لا تنتظر للحصول على التدريب الذي تحتاجه لتحقيق ذلك. |
Ya da yüzük alma. Daha büyük göğüslere sahip olmasını söyle. | Open Subtitles | أو بدون خاتم، وأعرض عليها مالاً للحصول على عملية تكبير أثداء |
2. Doktor: Tamam, 3,5'lik bir açı alman lazım. | TED | الطبيب الثاني: حسنًا، تحتاج للحصول على هامش 3.5. |