Bazıları sırf Hemşire Sharon'ın durduğu yere dokunmak için geliyor. | Open Subtitles | أحيانا الناس يأتون فقط للمس حيث تقف الراهبة شارون |
Ayrıca sağ ayağıma dokunmak istemezsin. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك لست مضطرا للمس قدمى اليمنى |
Sanırım bunlar başkaların eşlerine dokunmak için tertipleniyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه الحفلات تنظم للمس زوجات الناس |
Affedersiniz... ama aletlere dokunma konusunda kesin politikamız var: | Open Subtitles | اعذروني .. ِ لكن عندنا سياسه صارمه للمس الات الموسيقية : |
Diğer tarafa Dokunacak kadar güç var. Bizi oraya götürecek kadar değil. | Open Subtitles | هناك سحرٌ يكفي للمس الطرف الآخر، لكن ليس لإيصالنا إلى هناك. |
Doğru ya. Dokunmama kuralını unutmuşum. | Open Subtitles | صحيح,دائماً ما أنسى (أمر(لا للمس |
diye ekledi. Şimdi siz ve ben muhtemelen göğüslerine Dokunmaya gerek görmediler diye düşünebiliriz. | TED | والآن يمكننا أن نجادل بأنهم ربما لم يكونوا بحاجة للمس ثدييها. |
Ağaçlar ne güzel. Üremek için dokunmaları gerekmez. | Open Subtitles | الأشجار مبهره.لسيت حتى فى حاجه للمس للإعلان |
Biliyorsun, gözlerini kullanırsan her şeye dokunmak zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | أتعلم؟ إن إستخدمت عيناك, فلن تكون بحاجة للمس أي شيء |
Makinenize her dokunmak istediklerinde kendilerini içine çekecek bir tasarım. | Open Subtitles | تصميم سيجذب بهم في كل مرة يتحركون للمس حاسوبك |
İçinizden kistime dokunmak için 1 dolar vermek isteyen var mı? | Open Subtitles | هل يود أي أحد دفع دولار للمس كيسي ؟ |
İçinizden kistime dokunmak için 1 dolar vermek isteyen var mı? | Open Subtitles | هل يود أي أحد دفع دولار للمس كيسي ؟ |
Çünkü izlemek 20, dokunmak 50 dolar. | Open Subtitles | السبب انها 20 للمشاهدة و50 للمس |
WearWorks şirketimizi üç yol gösterici ilkeyle yarattık: Harika şeyler yapın, yaşamlarımızda yapabileceğimiz en büyük etkiyi yaratın ve dokunmak için tasarlanmış tüm bir dünyayı yeniden hayal edin. | TED | لقد أنشأنا شركتنا التي تسمى WearWorks وتبنينا ثلاثة مبادىء توجيهية: صنع أشياء رائعة، إحداث أكبر تأثير يمكننا إحداثه في حياتنا وإعادة تصور العالم بأكمله مصممًا للمس. |
Birbirine dokunmak zorunda olmayacağın bir tür. | Open Subtitles | حيث لا يضطر أحدهم للمس الآخر. |
Ünlü kistime dokunmak için. | Open Subtitles | للمس كيسي المشهور |
Ünlü kistime dokunmak için. | Open Subtitles | للمس كيسي المشهور |
Ama içindeki dokunma özlemi hiç bitmiyordu. Ve Brad tarafından dokunulma özlemi. | Open Subtitles | لكن كان دائما لديها الشعور بالحاجه للمس ان يلمسها "براد" |
Bu tarafa geçinceye kadar hiçbir şeye dokunma. | Open Subtitles | لا للمس أي شيء على طول الطريق. |
Ruhun tahtını aramak için gelmiştin, ama bana Dokunacak cesaretin olduğuna dahil hiç bir delil görmüyorum. | Open Subtitles | جئت إلى السعي للحصول على مقعد الروح، لكن لا أرى أي دليل على أنك لديهم الشجاعة للمس الألغام. |
Doğru ya. Dokunmama kuralını unutmuşum. | Open Subtitles | صحيح,دائماً ما أنسى (أمر(لا للمس |
Dokunmaya, sıcaklığa, su akışına güneş ve ay döngüsüne duyarlıdırlar. | Open Subtitles | فهي تستجيب للمس, درجة الحرارة ، والتيارات ودورات الشمسوالقمر, |
İnanmak için Tanrı'ya dokunmaları ya da hissetmeleri gerekmiyor. Aptal. | Open Subtitles | لا يحتاجون للمس أو الشعور بالله حتّى يؤمنون |